Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Şunu milletimiz bilsin Kandil'e doğru emin adımlarla gidiyoruz, her şey yolunda. İnşallah nasıl Türkiye'de dağları temizlediysek, nasıl Afrin'de teröristleri temizlediysek, Kandil'de de gereğini yapıyoruz, yapacağız." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Antalya'da katıldığı CNN Türk televizyonu canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
"Sizce ABD'nin YPG'ye ilişkin nihai hedefi nedir, onlara nasıl bir söz vermiş olabilirler? 'Menbiç'ten tamam çekilin ama Fırat'ın doğusunda biz Türkiye'yi ikna ederiz.' gibi düşünceye kapılmış olabilirler mi?" sorusu üzerine Çavuşoğlu, "Hayır, böyle bir sözleri varsa onları bağlar. Bizim mutabakatımıza göre yol haritası Fırat'ın doğusu için de uygulanacaktır." diye konuştu.
YPG/PKK'nın söz konusu bölgeden çekileceğini, ABD'nin bu gruplara karşı verdiği sözlerin ABD'yi bağlayacağını vurgulayan Çavuşoğlu, "Bir terör örgütüyle ben iş birliği içine girmedim, terör örgütüne silahı da ben vermedim. Onlara herhangi bir taahhütte de bulunmadım. Ben sadece içeride ve dışarıda terör örgütlerini temizliyorum. Bu DEAŞ olabilir, PKK/YPG olabilir, hiç fark etmez. Biz terörün her türüyle mücadele ediyoruz. FETÖ, DHKP-C, PKK fark etmez." ifadesini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu, terör örgütlerinin Kuzey Irak'ta, Kandil'de, Sincar'da, Suriye topraklarında her yerden temizleneceğini, çünkü bunun bir güvenlik meselesi olduğunu, fakat bunu yaparken Kürt vatandaşlarla teröristlerin ayırt edilmesi gerektiğini, Türkiye'nin de bunu yaptığını bildirdi. Afrika'da da terörle mücadele eden ülkelere destek verildiğini aktardı. Çavuşoğlu, Türkiye olarak terörün her türüne karşı olduklarını söyledi.
- İdlib'deki gelişmeler
"İdlib'de Esad'ın muhaliflere yönelik büyük bir çatışmaya gireceği ve olası bir çatışmada 2,5 milyon insanın Türkiye'ye geleceğinin söylendiğinin" hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, İdlib'de 12 gözlem noktası bulunduğunu belirtti.
Bölgede böyle bir saldırı olursa siyasi sürecin de tamamen biteceğini aktaran Çavuşoğlu, "Astana da biter, Soçi de biter diyor. Astana masası biter, olmayan bir şeyde kimse masada olmaz. Yani Türkiye'nin 'Ben masadan kalkıyorum.' demesine gerek yok. Masa kurulmazsa İran da gidemez, Türkiye de gidemez, Rusya da gidemez. Fark etmiyor kimin masadan kalktığı, süreç ölür." dedi.
Çavuşoğlu, bölgede çok sayıda terörist grup, radikal grup olduğuna da dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şimdi bu terörist gruplar bize de tehdit oluşturuyor hem sınırlarımızın içinde hem de oralardaki gözlem noktalarımızda. Diğer taraftan oradaki halka da baskı yapıyor tıpkı PKK gibi. Bu örgütlerinin ideolojisinin ne olduğu önemli değil, hepsinin halka yaptığı zulüm ve yöntemleri aynı. Diğer taraftan bu terör örgütleriyle nasıl mücadele edeceğiz? Amerika'ya söylüyoruz, Rusya'ya söylüyoruz, hepsine söylüyoruz. Terör örgütlerine yönelik doğru bir stratejinizin olması lazım. Ayrı, başka bir yerde kendi kampı olur, izole edilmiş bir yer olur, ona göre ayrı bir stratejiniz olur. Ama şehrin içinde, sivil insanların arasındaysa bunların tespiti ve doğrudan bunlara yönelik bir şeyler yapmak gerekiyor. Biz zaten girdiğimizden bu yana özellikle birçok grupları ve sivil halkı bu terör örgütlerinin güdümünden kurtardık. Çünkü bunları baskı altında tutuyordu. Tıpkı PKK'nın daha önce Türkiye'de yaptığı gibi. Şimdi bunları kurtardık ama halen onlar yerleşim birimlerinde de var. O zaman gelip tüm insanları bunları öldürmek için öldürmek mi lazım. Bu teröristlerden de İdlib bölgesini temizlemek lazım. Bir de ihlalleri önlemek lazım. Bizim iki konuda da çok ciddi çalışmalarımız var. Hem kendi tedbirlerimizi alıyoruz hem de uluslararası camia ile görüşmeye devam ediyoruz. Hem de Rusya ve İran'a da gerekli uyarıları yapıyoruz, herkes anlaşmaya sadık kalsın."
"Dün Sayın Cumhurbaşkanı 'Toplantı halinde Kandil'deki lider takımını hallettik.' dedi. Bunun detayları nedir?" sorusu üzerine Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanının söyledikleri dışında Dışişleri Bakanlığı olarak ilave bir bilgi olmadığı karşılığını verdi.
Çavuşoğlu, "Ama şunu milletimiz bilsin Kandil'e doğru emin adımlarla gidiyoruz, her şey yolunda. İnşallah nasıl Türkiye'de dağları temizlediysek, nasıl Afrin'de teröristleri temizlediysek, Kandil'de de gereğini yapıyoruz, yapacağız." ifadesini kullandı.
- Mahmur Kampı
"Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) gözetimindeki Mahmur Kampı'na girip giremeyeceği" şeklindeki soruya ilişkin Çavuşoğlu, Mahmur Kampı'nın BM gözetiminde bir kamp gibi görünse de BM'nin burada bir etkisinin olmadığını aktardı.
Söz konusu kampta BM'nin doğru dürüst personelinin bulunmadığına ve bir boşluk bulunduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Boşluk olduğu zaman bundan en çok faydalanan kim oluyor? Teröristler oluyor. Şimdi tabii BM ile de görüyoruz. BM bir kere PKK'lıların burada bulunmasına da müsaade etmemesi lazım. Eğer onlar bir şey yapamıyorsa bu sefer kim yapar, biz yaparız. Temizlenir." dedi.
- OHAL konusu
Bakan Çavuşoğlu, OHAL'in bir tercih değil, darbe girişiminden sonra bir zorunluluk olduğunu belirterek, Türkiye'nin bekasının, milletin güvenliğinin her şeyden önemli olduğunu vurguladı.
Olağanüstü hali bir an önce kaldırmak için de Türkiye'nin normalleşmesi gerektiğini, bu konuda da çok ciddi tedbirler alındığını, adımların atıldığına değinen Çavuşoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Olağanüstü hal sadece ve sadece teröristleri ve FETÖ'yü hedef alıyordu. Olağanüstü hali iktidara gelir gelmez kaldıran bir partiyiz biz. Ve aynı parti, aynı lider iş başında. Dolayısıyla biz olağanüstü halden memnun olan bir parti ya da yönetim değiliz ama bir mecburiyetti. Şimdi normalleştikçe bunu tabii ki kaldırmamız lazım. Her uzatmada inanın Milli Güvenlik Konseyinde de Bakanlar Kurulunda da biz samimi olarak tartışıyoruz. Bilgiler veriliyor, ihtiyaç var mı, yok mu, uzatalım mı, uzatmayalım mı? Her seferinde de ne zaman kaldırırız bunu da düşündük. Bir an önce kaldırmamız gerektiğini hiçbir zaman unutmadık. Şimdi gerekli adımlar atıldı ve normalleşme süreci başladı ve Olağanüstü Halin kaldırılması konusunda bir kanaat oluşmaya başladı. Tabii komisyon çalışıyor, neredeyiz, ne değiliz, buna göre adımlar atacağız. Biz Olağanüstü Hali sevdiğimiz için getirmedik, tam tersi mecbur kaldığımız için... Her ne kadar vatandaşlarımızın günlük hayatını bireysel hak ve özgürlüklerini, iş dünyası olsun veya gelenler olsun, onları etkilemese de adı bile hoş değil. Ama bu bir zorunluluktu, bunu aklımızdan çıkarmayalım. Olağanüstü Hal olmasaydı FETÖ'ye karşı bu hızlı adımları atamazdık."
Bakan Çavuşoğlu, "Yeni Hükümet Sistemi'nde Dışişleri Bakanı olarak görev alıp almayacağına" ilişkin bir soruya, "Tamamen takdir sayın Cumhurbaşkanımızındır." yanıtını verdi.
(Bitti)