Kaan, Ömer’i babası Ekrem Karan’ın kirli geçmişiyle köşeye sıkıştırırken, Rüzgar beklenmedik bir şekilde Kaan’ın babası Erdem ve kendi annesi Esma’nın ölüm kayıtlarının yer aldığı arşiv dosyasına ulaşır. Artık Rüzgar’ı tutacak hiçbir şey kalmamıştır, geçmişe dair bilmediği ne varsa öğrenmeye kararlıdır. Üçünü bir araya getiren yüzleşme, sadece Rüzgar için değil, Kaan ve Ömer için de son derece sarsıcı geçer ve her birini bir tarafa savurur.
Bu arada emniyet ekibinin elindeki vaka, ikinci bir cinayetle yeni bir boyut kazanmıştır. Futbolcu Tarık Özkan’ın ardından arkadaşı İbrahim Kuşkanlı’nın da öldürülmesi ekibi, o civardaki tüm insanları etkileyen büyük bir suçu ortaya çıkarmaya zorlar. Kaan hem Rüzgar’la yaşadığı büyük sarsıntı, hem de cinayet vakası sırasında tanıdığı küçük Mustafa’nın hikayesinden duyduğu üzüntü nedeniyle kötülerle mücadelesinde çok daha hırslı ve kararlıdır. Ancak ekip cinayeti çözerken olaylar beklenmedik bir şekilde kontrolden çıkar. Kaan, Rüzgar’la birlikte kendisini ateşin ortasında bulur.
Ekibimiz yine zorlu bir cinayetle karşı karşıya.
Ünlü bir futbol oyuncusu olan Tarık, takımıyla kamp yaptığı oteldeki odasında ölü bulunur. Sevgilisi Buse, yakın arkadaşı Murat, takımın başkanı Mazhar… Hepsi onun ölümünün ardından gözyaşı döker. Peki, bu gözyaşlarının ne kadarı gerçek?
Tarık’ın ölümünün sırrı çözülmeden ekibimizin karşısına başka bir cinayet çıkar. İki cinayetin de birbiriyle ilgili olduğunu anlamaları kısa sürer. Karmaşık cinayetleri çözerek üstesinden gelen Kaan, özel hayatındaki problemlerini o kadar da kolay çözememenin acısını yaşar.
Kaan için alan gittikçe daralıyor, Rüzgâr, Kaan’ın bir şeyler sakladığını hissediyor ve her an gerçeğe daha da çok yaklaşıyordur. Rüzgar, gerçekte Kaan ile kardeş olmadıklarını öğrenecek mi?