Mahkeme kovuşturmanın genişletilmesine karar verdi. Mahkeme, MİT'e yazı yazılarak 1 Mayıs 1977 olayları öncesinde İntercontinental Oteli'ne yerleştikleri iddia edilen yabancı ülke ajanlarıyla ilgili ellerinde bulunan belgelerin istenmesine karar verdi.
12 Eylül darbesine ilişkin, dönemin Genelkurmay Başkanı, Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davanın bugünkü duruşması görüldü.
Sanıkların görüntüleri bugün de duruşma salonundaki ekrana yansıtıldı. Sanıklar, yansıtılan görüntülerde dün olduğu gibi yataklarında göründü.
Mahkeme verdiği ara kararda kovuşturmanın genişletilmesine karar verdi. Mahkeme, MİT Müsteşarlığı ve Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'ndan, 27 Mayıs 1980'de öldürülen eski Bakan Gün Sazak'a yönelik eyleme ilişkin herhangi bir bilgi bulunup bulunmadığının sorulmasına karar verdi.
MİT'e yazı yazılarak 1 Mayıs 1977 olayları öncesinde İntercontinental Oteli'ne yerleştikleri iddia edilen yabancı ülke ajanlarıyla ilgili ellerinde bulunan belgelerin istenmesine karar verdi.
Bayrak harekat planıyla ilgili MİT’ten ve TSK’dan bilgi istenecek.
Dava, 17 Ocak 2013’e ertelendi.
**'VİCDANINIZ SIZLAMIYOR MU?'**
Bugün, çapraz sorguya geçilen duruşmada müdahil avukatlardan Hasan Ürel, Kenan Evren'e, ''Basında yer alan demecinizde, Abdi İpekçi'nin öldürülmesine üzüldüğünüzü belirttiniz. Üzülmenizin nedeni nedir? Cevap verecek misiniz?'' diye sordu. Evren, ''Hayır, cevap yok'' dedi.
12 Eylül döneminde Kahramanmaraş’ta 11 ay boyunca işkence gördüğünü söyleyen bir avukat Evren'e “Dört arkadaşım yanıbaşımda yaşamını yitirdi. Vicdanınız sızlamıyor mu?” diye sordu ve arkadaşlarının fotoğraflarını kameralarla gösterdi.
**KOMİSYONDAN RAPOR TALEBİ**
Duruşmada Cumhuriyet savcısı Cemil Tuğtekin, Genelkurmay Başkanlığı ve MİT Müsteşarlığı'na müzekkere yazılarak, 1979'da faaliyete geçen Haydar Saltık'ın başında bulunduğu çalışma grubuna ilişkin herhangi bir bilgi yazışma, toplantı ve karar tutanağının bulunup bulunmadığının sorulmasını istedi.
Cumhuriyet savcısı Cemil Tuğtekin, TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun çalışması tamamlandığında, oluşacak raporun bir örneğinin istenmesini talep etti.
**'BERFO KIRBAYIR'DAN ÖZÜR DİLEYECEK MİSİNİZ?**
Evren, müdahiller ve avukatların soruların hiçbirine yanıt vermedi.
Evren'e yöneltilen sorulardan bir kısmı şöyle:
Avukat Aydın Erdoğan: ''Süleyman Cihan 12 Eylül döneminde gözaltındayken işkencede öldü. Sayın Evren sizin o dönemde uçan kuştan haberiniz olurdu değil mi? Mezarlığa kimliği meçhul olarak gömülmüş. Sizin hiçbir yakınınız bu şekilde kayboldu mu?'', ''12 Eylül döneminden Mehmet Ağar'ı tanır mısınız?''
Avukat Savaş Demirtaş: ''DİSK'in kapatılmasının, mal varlığına el konulmasının, yöneticilerinin yargılanmasının sebebi nedir? Bunda TÜSİAD'ın etkisi var mı?''
Avukat Öztürk Türkdoğan: ''Türkçe dışındaki dilleri neden yasakladınız Kürtlere asimilasyon programını militarist bir tarzda sistematik işkence uygulayarak niçin yaptınız?'', ''Hala bu ülkede kan akıyor, sizin darbenizden sonra 40 bin insan yaşamını yitirdi. Bu ülke bu asimilasyon durumunu aşmaya çalışıyor. Neye mal olduğunuzun farkında mısınız?'', ''Diyarbakır'da sistematik işkenceye neden başvurdunuz Talimatını verdiniz mi, vermediyseniz neden göz yumdunuz '', ''Alevilere yönelik asimilasyon programını hayata geçirmenizdeki amacınız neydi?'', ''Cemil Kırbayır'ın da aralarında bulunduğu gözaltındayken kaybedilen insanların cenazelerine ulaşılamadı. Bunların aileleri cesetleri arıyor. Hiç mi vicdanınız sızlamadı 104 yaşında Berfo Kırbayır geldi. Sizi görmek istiyor. 'Sana hakkımı helal etmiyorum, iki elim yakandadır' demek istiyor. Berfo Kırbayır'dan özür dileyecek misiniz? Oğlunun mezarının yerini söyleyecek misiniz?''
**'TÜRKİYE'YE BİR İYİLİK YAPIN'**
Türkdoğan, sorulara başlamadan önce, Evren'in dün ''bugün de olsa aynı şekilde ihtilal yapardık'' dediğini hatırlatarak, ''Artık yapamazsınız, sizin bıraktığınız kötü miras nedeniyle teşebbüs edenlerin hepsi yargılanıyor. Darbe yapıldığında nasıl karşı çıkılacağını biliyoruz, o nedenle yapamazsınız'' dedi.
''Gelin yurttaş olarak Türkiye'ye bir iyilik yapın'' diyen Türkdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bir vicdan toplantısı yapalım. Bildiklerinizi anlatın. Anlatın ki gelecek kuşaklar bütün bunları öğrensin de bu toplum bir daha böyle kötülüklerle karşılaşmasın. Hala bize bir iyilik yapma borcunuz var. Çünkü gelecek kuşaklar darbeyle tanışmasın. Evlatlarını arayan anaların elini öpün, onlardan özür dileyin. Hiç mi vicdanınız kalmadı. Susmayın, çünkü bu saatten sonra susmanın anlamı kalmadı.''