HEDEF ÖZELLİKLE TÜRK GEMİSİ VE TÜRKLERDİ
İsrail'in politikalarını sert eleştirileriyle tanınan Yahudi asıllı Amerikalı siyaset bilimcisi Norman Finkelstein, İsrail’in, Gazze’ye yardım götüren öteki gemilere saldırıda bulunmadığını, hedef olarak özellikle Türk gemisini ve Türkleri seçtiğini öne sürdü.
NASR SENDROMUNDAN SONRA TÜRKİYE SENDROMU
İsrail’in, Türkiye’nin, ekonomik ve politik olarak hem bölgesinde, hem de dünya genelinde artan gücünden çekindiğini anlatan Finkelstein, İsrail’in bunu tehlike olarak algıladığını, İsrail’in 1967’de yaşadığı ‘Nasır’ sendromunun yerini, Türkiye sendromunun’ aldığını dile getirdi. İsrail’in bu korkusunun, Gazze’ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine yaptığı saldırıyla ortaya konduğunu belirten siyaset bilimcisi Finkelstein, ‘Bütün donanımlarını Türk gemisine karşı kullandılar, ötekilere karşı değil. Çünkü hedefleri ve önüne geçmek istedikleri Türklerdi. Bizim komandolarımıza ilişirseniz, alacağınız karşılık bu olur mesajı vermek istediler. Ama olaylar istedikleri gibi gelişmeyince dünyaya rezil oldular’ dedi. Finkelstein, New York’ta Birleşmiş Milletler merkezinde Mavi Marmara gemisine yönelik saldırıyı anlatan bir belgesel filmi izledikten sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İSRAİL BİLE İTİRAF ETMEKTEN ÇEKİNMİYOR
İsrail’in kasıtlı ve bilinçli olarak Mavi Marmara gemisine baskın düzenlediğini, bunu İsraillilerin bile itiraf etmekten kaçınmadıklarını söyleyen Finkelstein, 9 Türk’ün ölümü, bir çoğunun da yaralanması ile sonuçlanan saldırı karşısında, Başbakan Erdoğan’ın bir şeyler yapmak istediğine inandığını söyledi. Finkelstein, ‘Türk kamuoyu ayağa kalktı. Erdoğan bir şeyler yapmak zorunda, gönlünden ne geçer bilmem. Ancak, aynı zamanda Türkiye denge kurucu bir rolü var ve Türkiye’nin İsrail ile çok yakın savunma bağlantıları var. Türkiye’de, İsrail’in İran’da ne olup bittiğini gözetleyen istihbarat İstasyonu var. Dolayısı ile iki karşıt durum var ortada. Ama gelinen durumda Erdoğan kamuoyu tepkisini de arkasına aldığı için, en azından uluslararası bir soruşturmayı sağlamalı. İsrail kendi kendini ayağından vurmuş durumda ’ diye konuştu.
İsrail’in, uluslararası sularda Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırıya karşı ABD’nin yetersiz tepkisini de eleştiren Finkelstein,, ‘ABD bayrağı taşıyan bir gemiye İran’ın saldırmış olsaydı, yapılacak en iyi şey bence Tahran’dan hemen taşınmak olurdu. İnsanlar ABD’nin süper güç olduğunu düşünür, gereğinden çok da süper güç gibi davrandık. Ama bu konuda sıradan bir ülke gibi davrandı, gerekli tepkiyi ortaya koyamadı’ dedi.
ULUSLARARASI HUKUKU UMURSAMADIKLARI MESAJINI VERDİLER
İsrail’in Türk gemisini özellikle hedef aldığı savını yineleyen Finkelstein, İsrail’in bir süredir Türkiye’ye karşı politika izlemekte olduğunu dile getirdi. İsrail Dışişleri Bakanı Dany Ayalon’un imza attığı ‘alçak koltuk’ skandalını da anımsatan Finkelstein , ‘ Türkiye İranla anlaşma imzaladı. İsrail Türkiye’nin ileri gittiğini ve önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyor’ diye konuştu. İsrail’in Mavi Marmara gemisine uluslararası sularda saldırmasının da kasıtlı olarak yapıldığını savunan Finkelstein, ‘Çünkü dünyaya uluslararası hukuku, kuralları umursamıyoruz’ mesajı vermek istediler’ dedi.
İSRİL'İN KİRLİ İŞLER BÖLÜMÜ VAR
Türkiye ve İran’ın, gerek bölgelerinde gerekse dünyada ‘önemli güçler’ olduğunu vurgulayan Finkelstein, İsrail’in bundan son derece rahatsız olduğunu ve ne yapması gerektiğini bilemediğini belirterek, ‘Bu yüzden çok tehlikeli oyunlara giriyorlar. İsrail kontrol dışı davranıyor ki bu bence çok tehlikeli’ diye konuştu. Finkelstein, ‘Terör örgütü PKK’nın, Türkiye’de yaptığı son saldırılarla İsrail’in bağlantısı olabilir mi’ sorusuna verdiği yanıtta da ‘İsrail’in kirli işler bölümü var. Amerikalı İsrail destekleyicileri, yarın bir gün ‘gelin şu Ermeni sorununu konuşalım’ derlerse hiç şaşırmayın’ dedi. Finkelstein, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun, Amerikan medyası ile çok iyi ilişkileri olduğunu, olayları çarpıtmak için de Amerikan medyasını kullandığını söyledi.