Sağlık Bakanlığı, kanser başta olmak üzere tedavi seçeneği tükenmiş hastalıklarda tıbbi ve psiko-sosyal destek verilmesini öngören palyatif bakım projesini hayata geçirmeyi planlıyor. Projenin en önemli ayaklarından birini, son dönem kanser hastalarının ağrılarının dindirilmesi amacıyla güçlü ağrı kesicilere ulaşımın kolaylaştırılması oluşturuyor.
Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Şencan, palyatif bakımın, dünyada daha çok tedavi şansı kalmayan son dönem kanser hastaları için gündeme geldiğini, ancak felç ve Alzheimer hastaları için de palyatif bakımın söz konusu olduğunu anlattı.
Şencan, projenin sadece hastaları değil, hasta yakınlarını da kapsamasının planlandığını belirtti. Türkiye'de halen belirli merkezlerde kanser hastaları için palyatif bakım uygulandığını dile getiren Şencan, projenin kapsamı hakkında şu bilgiyi verdi: ''Palyatif bakım projesi üç basamaklı bir yaklaşımı içeriyor. Halen ülkemizde evde bakım hizmetiyle yatalak hastalar, kanserliler ya da benzer durumdakileri belirli ihtiyaçları karşılanıyor. Birinci basamakta aile hekimliği sistemi de 70 milyona hizmet veriyor. Yani birinci basamakta gerekli altyapı kurulmuş durumda. İkinci ve üçüncü basamak hastane sistemi de eklenince proje ülke genelinde daha da yaygınlaştırılabilecek. Proje için gereken mevzuat çalışması bitmek üzere, birkaç düzeltme kaldı. Daha sonra hem merkez hem de yerel hastane altyapıları oluşturulacak ve bu hizmeti verecekler eğitimden geçirilecek.''
Palyatif bakıma ihtiyaç duyan hastaların daha çok beslenme zorluğu, bulantı ve kusma problemleriyle karşılaştığını ifade eden Şencan, projenin esasını, bu sorunların ortadan kaldırılması, hem aileye hem de hastaya psiko-sosyal destek verilmesinin oluşturduğunu söyledi.
Hastaların beslenme probleminin çözümünün sağlık personelinin eğitiminden geçtiğini kaydeden Şencan, ağrı sorunun çözümü için de güçlü ağrı kesicilere ulaşımın kolaylaştırılmasının öngörüldüğünü bildirdi. Şencan, şöyle konuştu: ''Son dönem kanser hastalarının ağrılarının dindirilmesinde 'opiod' denilen kuvvetli ağrı kesiciler etkili oluyor. Bu hastaların söz konusu ilaca erişiminin kolaylaştırılması da projenin en temel ayaklarından biri. Bu ilacın reçetelenmesiyle ilgili özel bir düzenleme yapılması hedefleniyor.''
Hastaların palyatif bakımının hangi basamakta yapılacağı konusunda birimler arasında irtibat sağlanacağını, sistem içinde yer alan uzmanların kararı doğrultusunda hastanın ilgili merkezlere yönlendirileceğini bildiren Şencan, ''Hastayı birinci basamakta takip eden aile hekimi, gerekirse ikinci ya da üçüncü basamağa sevke karar verebilecek'' dedi.
Projeyle üçüncü basamaktaki belirli merkezlerin çatısı altında, gelişmiş ülkelerdeki ''hospice'' denilen merkezlere benzer palyatif bakım birimleri kurulacağını belirten Şencan, uygulamanın ilk olarak pilot illerde başlayacağını, daha sonra tüm Türkiye'ye yaygınlaştırılacağını söyledi.
Bir soru üzerine, hastaların dini destek taleplerinin tüm tedavi kurumlarında karşılandığını ifade eden Şencan, talep gelmesi halinde bu uygulamanın palyatif bakım için de geçerli olacağını dile getirdi.
Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkan Yardımcısı Opr. Dr. Murat Gültekin, daha çok ABD, Kanada, Kuzey Avrupa, İngiltere ve İspanya gibi gelişmiş ülkelerle İsrail'de uygulanan palyatif bakımın özellikle tedavi şansı kalmayan son dönem kanser hastaları için geçerli olduğunu söyledi.
Son dönem kanser hastalarının birçok nedenle acillere başvuru yapmak zorunda kaldığını, bunların ya buradaki müdahalenin ardından evlerine gönderildiğini ya da yoğun bakımlarda ailelerinden uzakta tutulduğunu anlatan Gültekin, ''Palyatif bakım, tüm tedavi seçenekleri tükenen kanser hastalarının bile ömrünü 3,5-4 ay uzatıyor'' dedi.
Bu hastaların palyatif bakım sayesinde yaşamlarının son döneminde aileleri ile birlikte olabildiğini ifade eden Gültekin, ''Bu hastalar ailesiyle birlikte yemek yiyebilmeli. Gelişmiş ülkelerdeki uygulamalarda bu hastalar ortak mutfaktan yiyip içiyor'' diye konuştu.
Gültekin, gelişmiş ülkelerde palyatif bakımda fizyoterapi, masajlı su tedavisi, hipnoz, akupunktur, psiko-sosyal destek gibi programlar uygulandığını sözlerine ekledi.