ANKARA (A.A) - Atılım Üniversitesi kimya laboratuvarlarında, bugüne kadar geliştirilen yan etkilerinin mevcutlarına oranla daha az olacağı tahmin edilen onlarca model ilaç kompleksinin, tasarımı, sentezi, kanser gelişim mekanizmaları üzerindeki etkinliği ve toksisite mekanizmaları için gerekli tüm testler yapılabiliyor. Ayrıca biyoetkinliği saptanan yapılara ait ilaç hedef belirleme çalışmaları da farklı memeli hücre modellerinde test edilebiliyor.
Araştırmacılar, sentezledikleri moleküllerin ilaca dönüşmesi için uluslararası kuruluşlarla iş birliği yapabilmek için laboratuvar alt yapılarını da tamamıyla yeniledi.
Atılım Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği ve Uygulamalı Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şeniz Özalp Yaman, platin içeren antitümör ilaçlarına karşı ilginin 1960'lı yıllarda Rosenberg'in platin komplekslerinin hücre bölünmesini durdurduğunu gösteren tesadüfi deneyi ile başladığını, günümüzde kanser ilacı olarak kullanılan Cisplatin'in Amerikan gıda ve ilaç kurumunca 1978 yılında antitümör ilacı olarak onaylandığını anımsattı.
Özellikle yumurtalık ve testis kanserlerinde çok etkin olduğu bilinen Cisplatin'in başarılı kemoterapik etkilerine nazaran, bulantı, kusma, böbrek rahatsızlıkları, sinir sisteminde meydana gelen deformasyonlar gibi pek çok önemli yan etkilere de sahip bulunduğuna işaret eden Yaman, ''Bu nedenlerle, daha etkin, kanser hastalarının yaşam kalitesini arttıracak, ağızdan alınabilecek, suda çözünebilir ve ilaç direncini yenmiş yeni platin ilaçlarının sentezi büyük bir önem taşıyor'' dedi.
Doç. Dr. Yaman, son beş yıldır TÜBİTAK ve AB gibi kurumların desteğiyle, kanser ilacı olma potansiyeli taşıyan çeşitli platin kompleksleri üzerinde çalıştıklarını bildirdi.