Biyokimya Uzmanı Dr. Servet Külahçıoğlu, kanserli dokunun çok hızlı ve kontrolsüz bir şekilde büyüdüğünü belirterek, bu nedenle kanser tarama testlerinin hayat kurtardığını vurguladı.Memorial Diyarbakır Hastanesi Biyokimya Bölümü’nden Uz. Dr. Servet Külahçıoğlu, sık görülen kanser türleri ve kanser tarama testleri hakkında bilgi verdi. Kanserlerin erken tespit edilip, tedavi edilmesiyle bu savaştaki başarının ve iyileşme oranının artacağını anlatan Külahçıoğlu, “Erken tanı için etkinliği kanıtlanmış kanser tarama testleri vardır. Bu tarama testlerini belirtilen zamanlarda ve ayrıca önerilen bazı özel durumlarda mutlaka yaptırmak gereklidir. Tarama testlerinin amacı kanser vücutta henüz hiçbir belirti ve bulgu vermemişken tespit edilmesidir. Bu testler ile beraber kişinin aile öyküsü, geçmişi, mesleği vs. değerlendirilerek bir risk analizi yapılır ve bunlara göre bir takip-tedavi stratejisi belirlenir. Ülkemizde kadınlarda en sık görülen kanserler sıklık sırasına göre meme, rahim, tiroit ve kalın bağırsak kanserleridir. Erkeklerde en sık görülen kanserler ise sırasıyla akciğer, prostat ve kalın bağırsak kanseridir. Bu kanserler içinde tarama testlerinin en yararlı olduğu kanser türleri, meme kanseri, rahim kanseri ve kalın bağırsak kanseridir” dedi.Kanser türleri ile ilgili testlere dikkat çeken Külahçıoğlu, şunları kaydetti:“Meme kanserini erkenden tespit etmek için kullanılan tarama testleri, 20 yaşından sonra her ay adet dönemi sonrası ilk banyoda yapılan kendi kendine meme muayenesi. 20-40 yaşları arasında iki yılda bir, 40 yaşından sonra ise yılda bir kez doktorun yapacağı klinik meme muayenesi. 40 yaş üzerinde yılda 1 kez mamografi çekilmesi (Mamografiye doktorun önerisi ile meme ultrasonografisi eklenebilir.) Ailesinde meme kanseri öyküsü olan yüksek riskli bireylerde doktorun belirleyeceği sıklıkta MR incelemesi. Aile öyküsü olanlarda BRCA-1 ve BRCA-2 adı verilen genlerin araştırılması. Rahim kanserini erkenden tespit etmek için kullanılan tarama testleri, 20 yaşından sonra her yıl kadın-doğum doktoru tarafından yapılacak jinekolojik muayene. Yine 20 yaşından sonra üç yılda bir kez (tercihen yılda bir kez) pap- smear ya da sıvı bazlı smear testi. Beş yılda bir HPV (insan papilloma virüsü) testi ( HPV’nin kansere sebep olan tipleri pozitif bulunursa kolposkopi yapılır.) Kolon kanserini erkenden tespit etmek için kullanılan tarama testleri, 50 yaşından sonra yılda bir kez dışkıda gizli kan aranması testi. 50 yaşından sonra beş yılda bir kez sigmoidoskopi polip ve saire var ise biyopsi yapılması. 50 yaşından sonra on yılda bir rektal muayene, kolonoskopi ve/veya kolon grafisi. Kanda karsinoembriyojenik antijen (CEA) düzeyinin ölçülmesi: CEA ölçümü erken tanıda ama en çokta tedavinin takibinde kullanılır. 3 yılda bir kez dışkıdan DNA analizi, sanal kolonoskopi (Kalın bağırsaklar hava ile doldurularak bilgisayarlı tomografi çekilir ve kolon içinde üç boyutlu görüntüler elde edilir. Bu görüntülerde bir şey tespit edilir ise kolonoskopi yapılır.) Prostat kanserini erkenden tespit etmek için kullanılan tarama testleri, 50 yaşından sonra her yıl rektal muayene yaptırılması ve Yılda bir kez kanda prostat spesifik antijen (PSA) miktarının ölçülmesi. Ailesinde prostat kanseri olanlarda tarama testlerine 40 yaşında başlanır. Bu tarama testlerini özel hastanelerde yaşa ve cinse göre belirlenmiş check-up programlarından size uygun olanını seçerek ya da kamu hastanelerinde kurulmuş olan KETEM (Kanserde Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi) birimlerinde yaptırabilirsiniz.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz