Bu sözleri Acıbadem Sağlık Grubu'nun Harvard Medical International ile yaptığı işbirliği kapsamında gerçekleşen "Acıbadem-Harvard Tıp Günleri 2'de toplantılarda konuşmasıyla dikkati çeken Beth Israel Deaconess Medical Center, Boston Onkoloji Sosyal Hizmetler Sorumlusu Hester Hill söylüyor. Kanser tedavisinin başarısında psikolojik ve sosyal desteğin katkısının
altını çizen Hester Hill, özellikle meme kanserinin tedavisinde multidisipliner yaklaşımlarının önemini vurguladı.
Son yıllarda uygulanmaya başlayan "Multidisipliner Meme Kanseri Programı" içinde değişik sağlık profesyonellerinin katkısı önemli bir yer tutuyor. Konferansta konuşma yapan Beth Israel Deaconess Medical Center, Boston Klinik Onkoloji Hemşiresi Chris Richards, "Multidispliner bakım kavramı, meme kanseri olan hasta için geniş çapta, kişisel bir plan sağlamaktır. Bu
plan, sağlık bakımı ekibinin farklı üyelerinin katkılarını ve hastanın manevi ihtiyaçlarını da içermektedir." sözleriyle multidisipliner meme kanseri programının çerçevesini çizdi.
Meme kanserinin günümüzde geldiği yer
"Multidisipliner Meme Kanseri Programı" hakkında konuşan Harvard Tıp Fakültesi Hematoloji / Onkoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Lowell Schnipper "Kanser hücresinin biyolojisi gözden geçirildikten sonra, kanser gelişiminde dönüm noktası sayılan farklı yolların işlevsel önemini, bunların kanser hücresinin hayat döngüsünde belli şekillerde baskılanması için aslında birer fırsat olduğunu vurgulayarak "Meme Kanseri" modeli üzerinden onkolojik oluşumu anlattı. Prof. Dr. Schnipper bu konuşmasıyla, meme kanserinin doğal gelişimi hakkındaki en son veriler, yeni kavramlar ve tedavisi hakkında bilgilendirdi. Meme kanserine genetik yatkınlık ve bunun yönetimi
hakkındaki güncel yaklaşımı konu alan bölümü konuşmanın en dikkat çekici bölümlerinin başında yer aldı.
Multidisipliner meme bakımında hemşirenin rolü
Meme kanseri olan hastanın bakımı çok yönlü. Bu noktada hemşirelere de büyük rol düşüyor. Chris Richards onkoloji hemşirelerinin özellikle cerrahi ve radyoloji alanlarındaki rolünü tartıştığı konuşmasında daha çok, ameliyat öncesi eğitim, ameliyat sonrası bakım, potansiyel komplikasyonlar ve hastanın radyoterapi alması konularını ele aldı. Konuşmasında bakım ekibinin bir üyesi olarak, hasta, diğer sağlık bakım elemanları ve hatta toplumun bulunacağı katkılarla onkoloji hemşiresinin üstlenebileceği merkezi rol hakkındaki görüşlerini de paylaştı.
Kanser hastalarına psikolojik ve sosyal destek
Kanser tanısının insan hayatının bir parçası olduğunu unutmamak gerekiyor. Tanıdan sonraki haftalar ve aylar içerisindeki belli bir zaman süresince ve hastalığın etkin olduğu kriz dönemlerinde birçok kanser hastasına hayatın tümü kanserden oluşuyormuş gibi geliyor. Oysa bu hastalık ve tedavisi kişinin hayatının sadece bir parçası. Bu noktada Amerika'da kanser olan
hastalar için sosyal hizmet yardım planları veriliyor. Konferansta bir konuşma yapan Beth Israel Deaconess Medical Center, Boston Onkoloji Sosyal Hizmetler Sorumlusu Hester Hill onkoloji sosyal yardım uzmanlığının disiplinlerarası ekip, hasta/hasta yakını ve toplum için önemi hakkındaki fikirlerini paylaşarak şunları söyledi:
"İnsani açıdan yüksek kalitede bir kanser tedavisi uygulamak, hastalarınızın tıbbi olduğu kadar psikolojik sorunlarını da her zaman dikkate almaktır. Tıbbi tedavi hiçbir zaman işin psikolojik yönünden tam anlamıyla ayrılamaz; bir bireyin hayatına dair gerçekler, nicelik açısından olmasa da, tedavisi ve hayat kalitesine katılma yetisinde önemli bir etki oluşturur. Psikolojik ilgi ve hasta ile tedaviyi sürdürenler arasındaki ilişkinin kalitesi, hastanın cerrahi onkoloğu, hemşiresi, veya başka bir ilgili personel ile her karşı karşıya geldiğinde yaşananların bir parçasını oluşturuyor. Yapılan bir çok ankette hastalar hastalıklarına insani ilgi gösterilmesini ne kadar önemli olduğunu ancak, maalesef, söz konusu sorunlarına ne kadar ilgisiz kalındığını belirtmişlerdir."
Bu noktada kişisel bazda hastaya danışmanlık yapmanın değeri, destek grupları, hasta destek ağlarının önemi ortaya çıkıyor. Hester Hill Beth Israel Deaconess Medical Center'da haftalık olarak dört farklı hasta destek grubu oluşturulduğuna değinerek şöyle devam ediyor:
"Kanser tanısı yeni konmuşlara, kanseri ilk etapta yendikten sonra yeniden tekrarlayanlara, kanseri yenenlere ve jinekolojik kanser hastalarına yönelik programlarımız var. Gerek hasta destek gruplarının gerekse hekimlerin dikkat etmesi gereken bir nokta var. Hasta ve yakınları genelde çok daha hızlı bir iyileşme beklentisi içerisindedirler, ve kısa bir süre içinde kendilerini daha iyi hissetmediklerinde hayal kırıklığına uğramakta, endişelenmekte ve depresyona girmektedirler. Hastalara, belli bir süre içerisinde kendilerini daha iyi hissedeceklerini, ancak her zaman geriye dönüş olabileceğini, ve gerçek fiziksel ve psikolojik iyileşmenin uzun zamana yayılacağını söylemek yararlı olacaktır."