KADIN

Kansere Karşı Hayat Kurtaran Testler

Erken teşhis için yapılması gereken testler!

Kansere Karşı Hayat Kurtaran Testler

Kadınlarda meme ve rahim ağzı, erkeklerde ise akciğer ve prostat en sık görülen kanser türleri. Tıptaki yeniliklere rağmen hala ölümle sonuçlanan hastalıkların başında gelen kanserle ilgili umut veren gelişmeler ise, erken tanı testlerinin her geçen gün gelişmesi. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Şirin Parkan, kanserin erken teşhisi için yaptırılabilecek 12 testi anlşatıyor:

1.Mamografi: Kadınlarda en sık görülen kanser türlerinin başında gelen meme kanserinin erken teşhisi için sürekli takip yapılması çok önemli. Meme kanseri riski taşımayan tüm kadınların da 40 yaşından itibaren her yıl düzenli olarak mamografik takiplerinin yapılması gerekiyor. Ailesinden meme kanseri öyküsü olan kadınlarınsa 25 yaşından itibaren doktor kontrolünde olmaları büyük önek taşıyor.

2.Smear Testi: Rahim ağzı kanseri özellikle cinsel olarak aktif tüm kadınların korkulu rüyası ve kanser nedenli kadın ölümlerinde ilk sıralarda yer alıyor. Bu nedenle tüm kadınların, cinsel yaşamları başladığı andan itibaren düzenli olarak smear testi yaptırması öneriliyor. Jinekolojik muayenenin de yılda 1 kere yapılması, erken teşhis açısından hayati bir öneme sahip.

3.PSA Testi: Erkeklerde en sık görülen kanser türleri arasında ikinci sırada yer alan prostat kanserine karşı her erkeğin 40 yaşında PSA baktırması önemli. PSA seviyesi 1'in altındaysa, testin 45 yaşında tekrar ettirilmesi, yine 1'in altında çıkarsa 50 yanışında tekrarlanması yeterli. Ancak seviye 1'in üzerindeyse, daha sık aralıklarla PSA testi yaptırmak gerekiyor. Çünkü bir kan belirteciyle teşhis konulabilen tek tümör prostat kanserleri. Ancak prostat kanseri erken tanısında sadece PSA baktırmak yeterli değil, hiçbir zaman doktor tarafından yapılacak rektal muayenenin yerini tutmuyor. O nedenle özellikle 50 yaşından itibaren düzenli doktor muayenesini ihmal etmemek gerekiyor.

4. Kolonoskopi: Kalınbağırsak kanserine karşı 50 yaşından itibaren kolonoskopi yaptırılması öneriliyor. Eğer bir polip bulunamazsa 5 yılda bir tekrarlanması yeterli. Kolon kanserinin erken teşhis edildiğinde ilk 5 yılda hayatta kalma oranının yüzde 90 olduğunu ama geç kalındığında bu oranın çok düştüğünü unutmamak gerekiyor.

5. Ben takibi: Özellikle çok açık bir ten rengine sahip olanlar ve vücudunda fazla ben bulunanlar cilt kanseri konusunda daha yüksek risk faktörü altında. Yapısal özellikleri bu şekilde olanların, düzenli olarak benlerini bir dermatoloji uzmanlarına inceletmeleri cilt kanserinin erken teşhisi açısından önemli.

6.Kan testi: Kansere karşı yapılan kan testlerinde, "eritrosit" olarak bilinen oksijen taşıyan kırmızı kan hücreleri ve "lökosit" olarak bilinen hastalıklara karşı savunmamızı sağlayan beyaz kan hücreleri inceleniyor. Yapılan testlerde, kan hücrelerin sayıları ve büyüklüklerine bakılıyor.

7.Gaitada gizli kan testi: Dışkıda gizli kan testi olarak bilinen "gaitada gizli kan testi", 40 yaşından sonra yaptırılması gereken bir test. Bu test, öncelikli olarak kolon kanserinin erken teşhisi için kullanılıyor. Rutin olarak yaptırılması önerilen gizli kan testiyle, sadece mikroskobik inceleme ile görülebilen kan gaitada inceleniyor.

8.İdrar tahlili: İdrar yolu, böbrek ve mesanede meydana gelebilecek kanser türlerinin tespiti için "idrar sitolojisi" ile idrar incelemesi yapmak mümkün. Bu testte,mikroskop altında incelenen idrarda tespit edilen kan hücreleri üriner sistem kanserlerinin habercisi olabiliyor.

9.Tiroit testleri: Tiroit kanserine karşı erken tanı için,belli bir antikora bakılabiliyor. Bunun yanında tiroit ultrasonuyla da, var olan bir nodülün varlığı ve boyutu değerlendirilebiliyor.

10.Akciğer kanseri testleri: Akciğer kanseri kanser türleri arasında erken teşhisi en zor türlerden biri. Akciğer filminde bile çok belirginleşmedikçe görülemeyebilen bu kanser türüne karşı, son yıllarda geliştirilen yöntemler bulunuyor. Düşük ışın dozajlı spiral bilgisayar tomografisi gibi yeni geliştirilen bu tekniklerin güvenilir sonuçlar vermesi için çalışmalar sürdürülmekte. Özellikle yoğun sigara içenlerde artık bu tomografi öneriliyor.

11.Tüm vücut MR: Özellikle kanser şüphesi taşıyan ya da riski olan kişilerin rutin olarak tüm vücut MR çektirmeleri öneriliyor. Açlık, idrar sıkışıklığı gibi ön hazırlık gerektirmeyen uygulamada, radyoaktif maddelerin ve X ışınlarının kullanılmaması, testi yaptıranların sağlığı açısından önemli bir avantaj sağlıyor. Baştan dize kadar olan vücut bölgesini tek başına inceleyen MR görüntüleme cihazıyla check-up yöntemi, çocuk ve hamileler dahil kanser şüphesi taşıyan herkese uygulanabiliyor.

12.Genetik Check-up: Tükürük örneği üzerinden DNA analizi yapılarak gerçekleştirilen Genetik Check-up ile; aralarında bazı kanser türlerinin de bulunduğu belirli hastalıklara olan yatkınlık, çocuklara geçebilecek genler, bireylerin ilaçlara farklı yanıt vermesinden ve bazı yan etkilerden sorumlu genetik faktörler tespit edilebiliyor.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler