• Yaşam tarzı değişiklikleri herhangi bir zamanda ortaya çıkan kanserlerin yüzde kırkını önleyebilir
• 20 lbs’den (yaklaşık 9 kg) daha fazla kilo verilmesi kanser riskini azaltacaktır
• Yakın zamanda günde 3 veya daha fazla kadeh içki tüketiminin mide tümörleri ile ilişkili olduğu gösterildi
• Beş yıl veya daha uzun süre aspirin kullanımı bağırsak kanseri riskini azaltır.
“K” ile başlayan korkunç kelime dünya genelinde birçok kişide korku uyandırıyor.
Fakat yaşam tarzı değişikliklerinin hayatın herhangi bir döneminde oluşan kanserlerin yüzde kırkını engelleyebileceği önceki araştırmalarda dile getirildi.
Doğduğumuz andan itibaren sahip olduğumuz genetik yapıyı etkileyen çevremizi ve yaşam tarzlarını inceleyen yeni bir araştırma alanı olan epigenetik kanserin nedenlerinden birisi olabilir. Healthista yazarlarından olan tıbbi gazeteci Anne Magee, kanser riskini azalttığı kanıtlanan sekiz yöntemi ortaya koydu.
30 faktörlü güneş kremi sürmek, biraz kilo vermek ve egzersiz yapmak, işte kanser riskini azaltmak için yapabilecekleriniz.
Kilo verin: Bu yılın başlarında Dünya Kanser Araştırması obezite ile dünyada kanserlere bağlı ölümlerde üçüncü sırada yer alan mide kanserini ilişkilendiren yeni kanıtları yayımladı.
1. BEŞ KİLO VERİN
İngilizlerin yaklaşık yüzde altmışı aşırı kilolu veya obezdir. Ayrıca Avrupa’da şişman bir insan olmak meme, rahim, karaciğer, prostat ve pankreas kanseri dâhil olmak üzere her yıl 52,000 kanser vakasına neden olur. Her yıl 64,000 yeni kanser oluşumuna neden olan sigaradan sonra obezite gelmektedir.
‘Daha kilolu olmak bu belirli kanserlere yakalanma riskinizi artırıyor’ diyor Stirling Üniversitesi Sağlık Politikaları Profesörü Linda Bauld. Fazladan yaklaşık 10 kilonuz olduğunda, vereceğiniz her kilonun kanser riskini azaltacağını açıklıyor. Bu yılın başında Dünya Kanser Araştırması (WCRF) dünyada kanserlere bağlı ölümlerin üçüncü sırasında yer alan mide kanseri ile obeziteyi ilişkilendiren yeni kanıtları yayımladı.
2. BİR GECEDE İÇECEĞİNİZ KADEH SAYISINI SINIRLAYIN
Alkol kısıtlaması: Son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre günde üç veya daha fazla kadeh alkol tüketimi mide kanseri ile bağlantılıdır.
Bu senenin başlarında Dame Sally Davies’in medikal kurulu başkanı hiçbir alkol tüketim seviyesinin güvenli olmadığını bildirdi.
Haftalık alkol tüketim önerilerini hem erkekler hem de kadınlar için 14 kadehe düşürdü. Bu önerinin en önemli nedeni düşük alkol tüketimlerinin bile meme, karaciğer, bağırsak, ağız ve gırtlak kanseri gibi yedi kanser tüketimi ile bağlantılı olmasıdır. Son zamanlarda yapılan WCRF çalışması da bir günde üç veya daha fazla kadeh alkol tüketimi ile mide kanseri gelişimini bağlantılı bulmuştur. Profesör Bauld ‘Kanser riski çok düşük alkol düzeylerinde bile başlıyor. Bu nedenle en iyisi bir gecede bir kadeh ile kendinizi sınırlamaktır’ diyor.
O zaman Cuma gecesi için sakladığınız içkileriniz ne olacak?
‘Alkol vücutta işlenmesi zor olan asetaldehit adlı bir maddeye metabolize edilen etanoldür’ diye açıklıyor. ‘Yüksek alkol düzeyleri dehidratasyona neden olarak hücrelerin daha savunmasız hale gelmesine neden olur ve etkisi tek seferde daha çok alkol tüketmeniz ile artar’.
3. YOĞURT TÜKETİN
Yoğurt tüketin: Bağırsaklarınızdaki bakterilerin iyi durumda olmasını sağlamak için yoğurt, kefir ve lahana turşusu gibi probiyotik gıdaların karışımını tüketin.
Geçtiğimiz aylarda bizim bağırsaklarımızdaki bakterilerin veya mikrobiyomun ruh halimizden tutun da obeziteye kadar her şey ile bağlantılı olduğu bulundu. Ayrıca günümüzde bağırsaklarımızdaki bakterilerin kanser riskini azalttığını gösteren çalışmaların sayısı giderek artıyor. Bunlardan sonuncusu geçtiğimiz ay PLOS dergisinde yayımlandı. Fareler üzerinde yapılan çalışmada bir gruba probiyotik takviyeleri aracılığıyla faydalı bakteriler verilirken diğer gruba faydalı olmayan bakteriler verildi.
Faydalı bakteriler verilen fare grubu, bağırsaklarında kanseri gelişimini önlediği bilinen metabolitleri üretti; ayrıca bu fare grubu yağları daha iyi metabolize etti.
King’s Collage London’ın Genetik Epidemiyoloji Profesörü Tim Spector ‘Bağırsaktaki bakteriler ve kanserin önlenmesi üzerine yapılan çalışmaların çoğu fare modelleri kullanmasına rağmen sonuçlar olumludur’ diyor. ‘Bunun nedeni muhtemelen mikroorganizmaların, normalde bağırsaklarda kansere neden olabilecek bazı toksinlerin yıkımına yardımcı olmasıdır’.
Bağırsaklarınızdaki bakterilerin iyi durumda olmasını sağlamak için yoğurt, kefir ve lahana turşusu gibi probiyotik gıdaların karışımını tüketin. Ayrıca meyve, sebze, yüksek lif içeren tam tahıllar ve baklagilleri gibi prebiyotik gıdaları da tüketin diye ekliyor Profesör Spector.
4. BİR ASPİRİN İÇİN
Bir aspirin için: Aspirin içmenin kolorektal veya bağırsak kanserini önlemesine yardımcı olduğunu gösteren kanıtlar her geçen gün artıyor.
Günde bir adet düşük doz aspirin içilmesinin kalp krizi riskini azaltmaya yardımcı olabileceği bir süredir biliniyor. Fakat son zamanlarda, İngiltere’de her yıl 40,000’den fazla kişide ortaya çıkan kolorektal ve bağırsak kanserinin önlenmesine de yardımcı olabileceğini düşündüren kanıtların sayısı giderek artıyor.
Nisan ayında Amerika Birleşik Devletleri Önleyici Hizmetler Çalışma Kolu, 50-59 yaşları arasındaki tüm erişkinlerin 10 yıl boyunca düşük doz aspirin alması gerektiğini belirterek kılavuzlarını güncelledi. Birleşik Krallık henüz bu öneriyi uygulamamasına rağmen birçok tıbbi uzman aspirinin faydalı olduğunu düşünüyor.
‘Beş yıl veya daha uzun süre aspirin kullanmanın bağırsak kanseri gelişim riskini azalttığına dair güçlü kanıtlar var’ diyor Profesör Jonhson. ‘Ayrıca kansere yakalanan insanlar aspirin aldıklarında kanserin yayılım riskinin azaldığı bulundu.’
Bağırsak kanseri açısından genetik yatkınlık durumu varsa, düşük doz aspirin alınmasının iyi bir fikir olduğunu dile getiriyor.
Profesör Jonhson ‘Aspirin, başta bağırsaklardaki inflamasyon yollarını etkileyerek immün sistemin işleyişini tekrar programlamak için kullanılabilir. Bu sayede erken dönem kanserlerin tespit edilmesinde ve bunların temizlenmesi üzerinde bazı etkilere sahiptir’ diyor.
Fakat aspirin kullanımı midedeki ülserlerin kanaması gibi bazı risklere sahiptir ve bu nedenle kullanmadan önce doktorunuza danışmanız gereklidir.
5. ETLERİ MARİNE EDİN
Etleri marine edin: Günlük kırmızı et tüketimini iki domız pastırması dilimi kadar olan 70 gram ile sınırlamak her yıl 8,800 bağırsak kanserinin önlemesini sağlayabilir.
1990larda beslenme ve kansere dair yapılan en büyük çalışmada, kimlerin kansere yakalanacağını görmek için Avrupa ve Birleşik Krallıktaki 10 ülkede, 45-79 yaşları arasındaki 500,000 sağlıklı insanın diyeti izlendi.
Avrupa Diyet ve Kanser Çalışması’ndaki (EPIC) önemli bulgular arasında, işlenmiş ve kırmızı etin bağırsak ve mide kanseri gelişimi açısından daha yüksek riski ile ilişkili olduğu yer alıyor. Günümüzdeki öneriler iki domuz pastırması dilimi, yani 70 gram ile sınırlı olması gerektiğidir. Birleşik Krallıktaki Kanser Araştırmasına göre tek başına bu değişiklik bile her yıl 8,800 bağırsak kanserini önleyebilir.
Ayrıca araştırma yanmış veya iyi pişmiş etlerin artmış risk ile ilişkili olabileceğini iddia ediyor. Bunun nedeni, et yüksek sıcaklıklarda pişirildiği zaman kansere neden olan heterosiklik aminlerin (HCA) oluşmasıdır. Fakat et sevenler üzülmesin, Kansas Eyalet Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada et pişirilmeden önce etin biberiye, kekik, güvey otu, fesleğen, adaçayı ve mercanköşkü otu gibi baharatlar ile marine edilmesinin etteki HCA bileşenlerini azaltabileceği bulundu.
6. LİFLİ GIDALAR TÜKETİN
Lifi artırın: Yulaf, kahverengi pirinç ve tam tahıllı ekmek gibi kepekli tahıllar bağırsak kanseri riskinin azalması ile ilişkilidir.
EPIC çalışmasında sadece lif, meyve ve sebze tüketiminizi günde 5 porsiyona kadar attırmanın 14 farklı kanser türünü önleyebileceği bulundu.
Yulaf, kahverengi pirinç ve tam tahıllı ekmek gibi tahıllı gıda tüketiminizi artırmak özellikle azalmış bağırsak kanseri riski ile ilişkilidir. Bazı araştırmalar bunun meme ve prostat kanserini de önleyebileceğini iddia ediyor. Bu etkiyi nasıl sağladığı kesin değildir ancak bazı yorumlar bunun da bağırsak bakterileri ile ilgili olabileceğini belirtiyorlar.
‘EPIC gibi çalışmalar lifli gıdalar, meyve ve sebze tüketen insanların daha düşük kanser düzeylerine sahip olması ile uyumluluk gösteriyor’ diyor Profesör Spector. ‘Bunun nedeni, bu insanların bağışıklık sisteminin kanserlere karşı savaşına yardım eden sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomuna sahip olması olabilir’.
7. 30 FAKTÖRLÜ GÜNEŞ KREMİ KULLANIN
30 Faktörlü güneş kremi kullanın: Ohio Eyalet Üniversitesinde yapılan bir çalışma 30 faktörlü güneş kremi kullanmanın sadece güneş yanıklarının önlenmesine değil maling melonamanın önlenmesine de yardımcı olabileceğini doğrulamıştır.
1970lerden bu yana İngilizler arasında vaka sayısı %360 artmasına rağmen cilt kanserleri en önlenebilir kanserlerdir.
Bu yılın Nisan ayında Ohio Eyalet Üniversitesindeki bir çalışma 30 faktörlü güneş kremi kullanmanın sadece güneş yanıklarının önlenmesine değil maling melonamanın önlenmesine de yardımcı olabileceğini doğruladı. Bu araştırmacılar genetik mühendislik uygulanmış farelerde, farklı kimyasal özelliklere sahip 30 faktörlü güneş kremlerinin uyguladıktan sonra melanoma gelişimini araştırdı. Tüm güneş kremlerinin farelerde tümör sıklığını azalttığı görüldü.
Profesör Bauld ‘Güneş kremleri önemlidir ancak güneş yanığı yaşamış çocukların erişkinlikte cilt kanserine yakalanma şansı daha fazla olduğu için güneşin en etkili olduğu saatlerde gölgede beklemek, şapka takmak ve çocukları korumak da hayati öneme sahiptir’ diyor.
Renk seçimi de yardımcı olabilir.
Kıyafet rengi konusunda İspanya’da yapılan araştırmada mavi ve kırmızı renkli kumaşların, beyaz veya sarı kumaşlara kıyasla daha iyi güneş koruması sağladığı bulundu. Güneşe doğrudan maruz kalan alanlar kanserlerin en sık görüldüğü yer olduğu için bu alanları güneşten koruduğunuza emin olun. Yani erkeklerde şapka takılmayan başlar ve göğüs bölgesi, kadınlarda ise baldır bölgesi.
8. HAREKET EDİN
Hareket edin: Araştırmalar her gün aktif hareket ile Birleşik Krallıktaki meme, bağırsak ve rahim kanserlerinin 3,400’nün önlenebileceğini onayladı.
Her gün aktif hareket etmek ile Birleşik Krallıktaki meme, bağırsak ve rahim kanserlerinin 3,400’nün önlenebileceğini onayladı.
EPIC çalışmasında her gün 30 dakika egzersiz yapanların veya aktif bir işte çalışanların daha düşük kanser gelişim riskine sahip olduğu bulundu.
‘Aktif hareket etmek, bir kadında meme ve rahim kanseri riskinin azaltılmasına yardımcı olabilecek hormon düzeylerini artırır’ diyor Profesör Jonhson ve ekliyor ‘Ayrıca gıdaların daha hızlı hareket etmesine yardım ederek bağırsaklardaki geçiş süresini kısaltır. Bu sayede yediğimiz herhangi bir gıdanın bağırsaklarda inflamatuar reaksiyon oluşturma şansını azaltır ve bu sayede bağırsak kanseri riskini düşürür’.