Adana'da 3 yıl boyunca mücadele ettiği lösemi hastalığını yenen 19 yaşındaki Şenel Yılmaz, kendisi gibi löseminin pençesine düşen miniklere bu hastalığı yenebileceklerini göstermek için hastanede staj yapmaya başladı.
Şenel Yılmaz, okuldan arta kalan vakitlerini lösemili miniklere moral vererek ve onlarla birlikte oyun oynayarak geçiriyor. Adana ÇEP Ticaret Meslek Lisesi öğrencisi Şenel Yılmaz, henüz hayatının baharında lösemi hastalığına yakalandı. 15 yaşında yakalandığı hastalık karşısında okuluna ara veren genç kız, kendini zorlu bir tedavi sürecinin içerisinde buldu. Karşısına çıkan amansız hastalığa yenilmemek için genç yaşında direnen Yılmaz, gördüğü 3 senelik tedavinin ardından hastalıktan kurtuldu.
Yılmaz, hastalığı boyunca kendisini ziyaret eden üniversite öğrencilerinden etkilenerek, hastanede staj yapmaya, kendisi gibi lösemiye yakalanan miniklere umut olmaya karar verdi. Adana Acıbadem Hastanesi’nde stajyer olarak çalışmaya başlayan Yılmaz, lösemili minikleri her gün ziyaret ederek, onlara hediyeler veriyor, onlarla oyun oynuyor ve kendisi gibi onların da bu hastalığı yenebileceğini gösteriyor.
Yılmaz, İHA muhabirine yaptığı açıklamada yaşadığı zor günlerde kendisini ziyaret eden üniversiteli öğrencilerden çok etkilendiğini söyleyerek, “O gün kendime söz verdim. Ben de iyileşirsem eğer lösemili miniklerin yanında olacağım diye. İyileştiğim gün hastalara moral açısından onlara etkinlikler düzenledim, ziyaretler düzenledim. Ufak çaplı hediyeler hazırladım onlar için, onları mutlu edebilmek için çünkü onları en iyi ben anlarım, onları çok iyi anladığım için böyle bir şey yaptım. Onlar da bir gün iyileşecek biliyorum onlar da bir gün iyileşip bana katılacaklar ve hep birlikte diğer hastaları ziyaret edeceğiz. İnşallah ümidim bu. Onlarla birlikte ben de çok eğleniyorum. Çok iyiyiz. Onlar da benim gibi olacaklar, benim gibi şanslı olacaklar kurtulacaklar” dedi.
“OĞLUM DA ŞENEL ABLASI GİBİ MİNİKLERE UMUT OLACAK”
Şenel Yılmaz’ın ziyaretine giderek umut olduğu hastalardan 4 yaşındaki Yağız Yıldız’ın babası Said Yıldız, Şenel Yılmaz’ın bu hareketinin herkese örnek olması gerektiğini, oğlu Yağız’ın da hastalığını yendikten sonra bu hastalığa yakalanan tüm çocuklara umut olmasını dilediğini belirtti.
Yıldız, “Organ Bağışı Haftası'ndayız. Şu anda Yağız için ilik söz konusu bütün dünyada aranıyor. İnşallah kısa sürede bütün bu çocuklara sadece benim çocuğuma değil bütün çocuklara böyle bir güzelliğin olmasını istiyorum. Yani bakın şu anda bu elimi sıkıyor. Bu elimin hiçbir zaman ayrılmasını istemiyorum. Bütün herkes bu sesimizi duysun, bütün çocuklar hiçbir şekilde hayattan kopmasın; yaşasınlar” diye konuştu.
Aynı hastanede tedavi gören 9 yaşındaki Samet Uzun’un annesi Çiğdem Uzun ise Yılmaz’ın bu davranışının oğluna büyük bir moral olduğunu, moralin de bu hastalıkta çok önemli olduğunu söyledi.Acıbadem Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Üst Uzmanı Prof. Dr. Bülent Antmen, lösemi hastalığının çağın en önemli ve en çok görülen, ayrıca tedavisi mümkün olan kanser türü olduğuna vurgu yaparak, hastalığın tedavi başarı oranında özellikle bazı tiplerinde yüzde 85-90’a kadar çıkarılabildiğini kaydetti.
LÖSEMİ, ÇOCUKLARDA YIKIMA SEBEP OLUYOR
Kanserin, hastalığa yakalanan çocuk için de büyük bir yıkıma sebep olabileceğinin altını çizen Antmen, hangi çağda ve yaşta olursa olsun hepsinin mutlaka tedavinin ilk birkaç ay içerisinde depresyona girdiklerini, anksiyete yaşamaya başladıklarını ve problemlerin daha da büyümeye başladığını belirtti.
Antmen, “Ardından tabi çocuk ev ortamında anne ve babayla bir dünyası varken bir anda içerisinde onlarca, yüzlerce insanın bulunduğu ve korktuğu bir ortama sürekli olarak girip çıkmaya başlıyor. Herkes ona dokunuyor, herkes ondan kan almaya çalışıyor, herkes ona bazı şeyler yapıyor çocukta ciddi bir korku, tabi psikolojik bir baskı, depresyon, ağlama, yememe, reddetme, insanlardan kaçma ve onun hemen ardından gelen saç dökülmesiyle birlikte şeklinin değişmeye başladığını, kilosunu kaybetmeye başlayıp da görüntüsünün bozulmaya başladığının, özellikle ergenliğe doğru bu sorun daha da artıyor” ifadelerini kullandı.
Anne ve babanın problemi, çocuğun problemi, ebeveynler açısından çocuğunu kaybetme korkusu ve çocuk biraz büyükse onda oluşan ölüm korkusu baş gösterdiği zaman hem psikolojik açıdan hem sosyal açıdan yardıma ihtiyacı olan ailelerle karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Antmen, şunları kaydetti:“Çok yardıma ihtiyaçları var, toplumda bu hastalığı özellikle geçirmiş, iyileşen anne ve babalar unutmuyorlar ve geliyorlar. Gönüllüler var unutmuyorlar geliyor. Çünkü bu çocukların bayramları, tatilleri herhangi bir şeyleri yok tedavileri zamanı geldiğinde hastanede uzun süre kalıyorlar, herkesin bu insanlara yardım etmesi lazım. Hiçbir şey yapamıyorsak bile ‘geçmiş olsun çocuğunuz iyileşecek’ demek bile onlarda çok ciddi motivasyon, çok ciddi bir iyileşme için bir beklentiyi oluşturuyor.”
“PROFESYONEL DESTEK ŞART”
Antmen, sosyal desteğin yanı sıra profesyonel olarak psikolojik desteğin verilmesi gerektiğinin önemini de şu sözlerle anlattı:“Sadece böyle depresyon ve sıkıntı değil aynı zamanda saldırgan, agresif bir davranış tarzı içerisine de gidenler oluyor. ‘Benim çocuğum niye böyle oldu? Neden böyle oldu? Bunun sorumlusu kim? Bensem benim, benim cezamı vermeniz lazım’ gibi kendine kadar suçu götürebilecek davranışlar içerisine girebiliyor. Bu bazen doktora, bazen hemşireye, bazen karısına, hatta bu hastalık yüzünden boşanmaların çok arttığını da biliyoruz. Evde büyük bir sıkıntı oluyor. Anne çocuğa bakmakla yükümlü oluyor, baba işinde oluyor evde büyük bir kopuş ve parçalanma başlıyor. Hele de başka bir kardeş varsa iyice ortada kalıyor, ona bakacak birilerinin bulunması gerekiyor. Ekonomik sorunlar da hat safhada olduğunda bu hastalık yıkıma götüren bir hastalık oluyor. Bu ailelerin çocuklar da dahil olmak üzere hem psikolojik, hem sosyal yardıma, hem ekonomik yardıma, devlet her türlü tedavi masraflarını karşılasa da sadece geliş gidişleri bile bu ailelerin özellikle asgari ücretle çalışan ailelerde ciddi bir problem haline geliyor ve desteğe ihtiyaçları oluyor. Bütün bunlar löseminin maalesef ne kadar ağır, ne kadar zor, ne kadar hayati bir hastalık olduğunu bize anlatan önemli ayrıntılar”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz