Halsizlik, çabuk yorulma, el ve ayaklarda üşüme, kaslarda güçsüzlük hissi, deride solukluk, tırnaklarda bozukluklar, hareket anında nefes darlığı hissi varsa kansızlığın belirtisi olabileceği belirtildi. Kansızlığın diğer hastalıklara oranla halk tarafından iyi bilinmediği ve çoğu zaman ihmal edildiğine dikkat çeken Özel Tekden Tıp Merkezi İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Tahir Tahiroğlu, insan vücudundaki kan miktarında azalma olmasının anemi olduğunu ve erişkinlerde hemoglobin miktarının azalmasının nedeninin kansızlık olduğunu söyledi.
Belirtiler noktasında insanların dikkatli olmasını isteyen Tahiroğlu, en sık görülen belirtilerin el ve ayaklarda üşüme, çabuk yorulma, halsizlik, kaslarda güçsüzlük, deride solukluk, ağır anemi durumlarında gıda özelliği olmayan, toprak gibi maddeleri yeme ihtiyacı doğmakta olduğunu kaydetti.
Tahiroğlu, çarpıntı ve hareket anında nefes darlığına bile kansızlığın neden olacağını ifade ederek, "Baş ağrısı, baş dönmesi, göz kararması, huzursuzluk, konsantrasyon yeteneğinde azalmalar oluşturmaktadır. Kansızlığın nedenleri, kırmızı küre adını verdiğimiz kan hücreleri kemik iliğinde yapılır. Folik asit, B12 ve demir gibi vitamin ve minareler gereklidir. Yaşlanan hücrelerde dalak ve karaciğer tarafından temizlenir. Yapımın azaldığı, yıkımın arttığı, demir, B12 ve Folik asit gibi vitaminler yetersiz alındığı veya kan kaybının artığı durumlarda kansızlık oluşmaktadır. Kansızlığı olan kimsenin nedeni mutlaka araştırılmalıdır. En önemli nedeni özellikle bayanlarda sıklığı yüzde 25'i bulan demir eksikliğidir. B12 veya BA eksikliğine bağlı anemiler vücutta limon sarısı oluşturmaktadır" dedi.
Mide, bağırsak sistemindeki yara veya tümör gibi hastalıklardan belli veya gizli kanamalar olabileceği ve kan değerinin azalmasına neden olacağına işaret eden Tahiroğlu, özellikle erkelerde demir eksikliği anemilerinde, mide ve bağırsaklarda kan kaybının araştırılması gerektiğini vurguladı.
İç hastalıkları Uzm. Dr. Tahiroğlu, kansızlık şüphesi olan kişilerin hekimler tarafından mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini anlatarak, uygun tedavilerin yanı sıra yiyeceklere de dikkat edilmesini isteyerek şunları söyledi:
"Et, koyu-yeşil yapraklı sebzeler, ıspanak, mercimek, kuru üzüm ve fasulye gibi demir bakımından zengin besinler tüketilmelidir. Demir eksikliği anemisinin tedavisi ilaçlarla da mutlaka desteklenmelidir. Tedavi kısa sürede kesilmemelidir. Çoğu zaman vücuttaki demir depolarını doldurmak için tedavi süresi 4-5 aya kadar uzayabilmektedir."