Kantaron otu, çağlar boyu geleneksel tıpta en sık faydalanılan bitkilerin ilk sıralarında yer alıyor. Sıcak ve ılıman iklimlerde yetişen kantaron otunun dünya üzerinde bilinen tür sayısı 400'den fazla. Türkiye topraklarında 43 tanesi endemik olmak üzere, mayasıl otu, püren, binbirdelik otu, kepir otu, kılıç otu, kuzu kıran, sarı kantaron, kanat otu, yara otu gibi isimlerle bilinen 89 türü yetişir. Kantaron bitkisinden değişik yöntemlerle elde edilen ve çeşitli formlarda hazırlanan ürünler, başta sinirleri yatıştırmak için olmak üzere çok geniş bir kullanım alanına sahiptir. Biz de gerek kantaron yağı hakkında bilgi sahibi olmak gerekse de cildine bakım yapmak isteyenler için kantaron yağı ile ilgili faydaları nelerdir, nasıl kullanılır, ne işe yarar gibi bilgileri derledik.
Kantaron yağı, bitkinin çiçekli dallarının uç kısımlarına yakın yerlerinden toplanan çiçeklerin, taze olarak ya da kurutulduktan sonra, zeytinyağı dolu cam kavanozlarda ve güneş gören bir yerde dinlendirilmesiyle elde edilir. Bitkinin bileşiminde bulunan naftodiantronlar kantaron yağına kırmızı rengini verir. Bu yağ Anadolu'da yaygın olarak, yaraların iz bırakmadan iyileşmesi için sürülerek ve mide yaralarını iyileştirmek için içilerek tüketilir. Bitkinin etken maddelerini cilde taşıma görevini yerine getirecek olan yağ tercihi, karışımın etkisini belirleyen önemli bir faktördür. Ciltle ilgili kullanımlarda zeytinyağı yerine cildi besleyici özelliği olan lavanta, papatya, biberiye gibi başka uçucu yağlar da kullanılabilir.
Kantaron Yağı ile Cilt Beyazlatma
Kantaron yağının düzenli kullanımla ciltteki renk farklılıklarını dengelediği bilinir. Cildin rengini açmaz ama deri hücrelerinin onarımını yaparak, kırışıklıkları azaltarak, cildin daha sağlıklı ve ışıltılı bir görünüm almasını sağlayarak bu izlenimi yaratır. Öte yandan ışıkla tepkimeye giren etken maddeler, kantaron yağının aşırı kullanımına ya da aşırı güneş ışığına maruz kalındığı hallerde ciltte koyu lekelere sebep olabilir.
Kantaron Yağı Göz Altına Sürülür mü?
Göz altlarındaki deri, yüzün diğer yerlerine nazaran daha ince bir yapıya sahiptir. Çukur bir yapısı olduğundan ışık gölge oyunlarından da daha fazla etkilenir. Yorgun ya da uykusuz olduğumuz, hastalandığımız, kilo verdiğimiz, önce göz altlarımızdan fark edilir. Göz altlarının daha canlı bir görünüme kavuşması için kantaron yağından faydalanmanın cilt açısından bir sakıncası yoktur ama göz sağlığı açısından dikkat etmek gerekir. Bileşimindeki maddeler deri yoluyla emilerek göze ulaşabilir.
Kantaron yağının cilt üzerindeki etkileri hakkında farklı görüşler vardır. Bu görüş farklılıkları aslında kantaronun bileşimindeki naftodiantronlardan biri olan hiperisin maddesiyle güneş ışınlarının etkileşiminden kaynaklanır. Kantaron yağının güneşin zararlı ışınlarından koruduğu yönünde görüş bildirenler olduğu gibi, güneşin cilt üzerindeki olumsuz etkilerini artırdığını savunanlar da var. Nitekim doğada sarı kantaron bitkisinden yiyen büyükbaş hayvanların derisinde, kızarıklık ve ödem gibi belirtilere rastlanır. Bazı antidepresan ilaçları kullanan insanların ciltlerinin güneş gören yerlerinde benzer şikayetlere rastlanabilir. Ancak bu oldukça nadir görülen bir durumdur. Öte yandan bu yan etkinin, hiperisin maddesinin haricen uygulanmasıyla değil, ağız yoluyla alındığında ortaya çıktığına dair çalışmalar ve bulgular da vardır. Bu durum, etken maddenin kullanılan doza da bağlı olarak, ışıkla reaksiyona girerek serbest radikaller ortaya çıkarmasına bağlı olduğu sanılmaktadır. Her halükarda, kantaron yağını güneşten korunmak amacıyla kullanıyorsanız, uzun saatler direkt olarak güneş ışığına maruz kalmamaya dikkat etmeniz yerinde olur.
Kantaron yağının yüze faydaları büyük oranda, bileşimindeki hücre yenileme etkisi gösteren maddelerden kaynaklanır. Yaraların kısa zamanda ve iz bırakmadan iyileşmesi de bu yüzdendir. Kantaron yağı cilde direkt olarak sürülerek uygulanır. Bunun için pamuk, makyaj pamuğu ya da yumuşak bir havlu kullanabileceğiniz gibi ellerinizle de sürebilirsiniz. Uygulama sırasında cildiniz temiz olmalıdır. Yağın düzenli kullanımı, daha iyi ve daha çabuk sonuç almanızı sağlar.
Kantaron Yağı Sivilce İçin Nasıl Kullanılır?
Sabah ve akşam olmak üzere günde 2 defa uygulayabilirsiniz. Direkt olarak güneşe çıkmayacağınız zamanları tercih edin. Bir parça pamuk üzerine damlattığınız 2-3 damla kantaron yağını, yumuşak ve dairesel hareketlerle yüzünüze dağıtın. Bu şekilde yarım saat kadar bekledikten sonra yüzünüzü ılık suyla yıkayabilir ya da cilt yapınıza uygun bir tonikle yağdan arındırabilirsiniz.
Kantaron Yağının Yan Etkileri
Günümüzde doğal ve bitkisel tedavi yöntemlerinin faydaları, gelişen teknolojinin de yardımıyla, artık bilimsel olarak da ortaya konabilir hale gelmiştir. Öte yandan yine bilimin ışığında görüyoruz ki, bu yöntemler sırf doğal oldukları için zararsız kabul edilemezler. Doğada eskiye nazaran çok daha fazla toksik madde bulunduğunu, çevre kirliliği ve yüksek miktarlarda kullanılan tarım ilaçları sebebiyle bitkilerin faydalı içeriklerinin de bozulduğunu biliyoruz. Uygun miktarlarda ve gerekli sıklıkta kullanılmayan bitkisel ürünlerin yarardan çok zarar getirebileceği unutulmamalıdır. Cildinizle ilgili her türlü şikayetinizde danışmanız gereken ilk ve en yetkili kişi mutlaka dermatoloji uzmanı bir doktor olmalıdır.
Kantaron Yağı Yüzde Tüylenme Yapar mı?
Kantaron yağı cildin gözeneklerinden girerek alt tabakalara da nüfuz eder. Fakat kılların beslendiği kıl foliküllerine ulaşması o kadar kolay değildir. Dolayısıyla kantaron yağı, yüz ya da vücudun başka bir yerinde tüy üretimine sebep olmaz. Olsa olsa mevcut tüylerin renginin koyulaşmasına, belki kalınlaşmasına ve böylece daha görünür olmasına sebep olabilir.
Kantaron, clusiaceae familyasına ait, yoğun olarak Asya ve Avrupa'da yetişen fakat dünyanın her yerinde rastlanabilen, çiçekli bir bitkidir. Haziran ve eylül ayları arasında çiçek açar. Sarı renk çiçeklerinin ve küçük yapraklarının üzerinde, ışığa tutulduğunda bariz şekilde görülebilen minik yağ bezeleri vardır. Kantaron otunun bileşiminde hiperisin ve psödohiperisin gibi antrasen türleri, flavonoidler, fenolik bileşikler, prosiyanidinler, C vitamini, karoten, protein, resin ve uçucu yağlar bulunur. Tedavi etkisi olan bu değerli bileşenlerin yoğunluğu bitkinin çiçekli dallarının uç kısımlarında daha fazladır. Bu yüzden bitkinin bu kısımları toplanır ve değer kaybına uğramaması için, güneş görmeyen yerlerde kurutulur.
Sarı kantaron çiçekleri halk arasında taze ya da kurutulmuş olarak, değişik formlarda idrar söktürücü, balgam söktürücü, iştah artırıcı, ağrı kesici olarak olarak değerlendirilir. Kanser, diyabet, romatizma, mide ülseri, üst solunum yolları enfeksiyonu gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların bileşiminde de etken madde olarak yer alır. Antiseptik etkisiyle, yaraların ve yanıkların mikrop kapmasını önler, iyileşmelerini hızlandırır.