Güler, "Demokratikleşme adımları atıldıkça, demokrasinin standartları yükseltildikçe bu alanlar daha da açılacaktır. Kaos alanlarından kimse bir şey elde edemez. Elde edilecek şeyin kimseye hayrı olmaz. Önemli olan siyasetin meşru zeminini, hukuki zeminini kaybetmemektir." dedi. Güler, bu ülkede doğacak kargaşa ve kaos ortamının herkesi doğrudan etkileyeceğini ifade ederek, "Hak kullanımına evet ama meşruiyet dışına çıkan hiçbir harekete, yağmalamaya, kamu malına zarar vermeye, özel şahısların özgürlüklerini kısıtlamaya varacak davranışlara tabi ki hayır demek durumundayız." diye konuştu.
Güler, Adana'daki gösteriler sırasında eylemcilerle yaşanan kovalamaca sonucu 5 metrelik alt geçit inşaatından düşerek hayatını kaybeden Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Güven Timlerinde görevli 27 yaşındaki komiser Mustafa Sarı'nın Osmaniye'nin Düziçi ilçesindeki cenazesine katılmak için Adana'ya geldi. Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah ve Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan tarafından karşılanan Güler, Emniyet Müdürlüğü'nde Gezi Parkı olayları ile ilgili basın toplantısı düzenlendi. Komiser Mustafa Sarı'ya rahmet ailesine ve emniyet teşkilatına başsağlığı dileyen Güler, bu olaylar sırasında hayatını kaybeden herkes için büyük üzüntü duyduklarını belirtti. Güler, İstanbul Gezi Parkı düzenlemesine karşı başlayan protestoların halen ülke gündemini meşgul ettiğini hatırlatarak, bu protestoların son günlerde ciddi provokasyonlarla birlikte toplumsal olaylara ve bazen de çatışmalara sebep olduğu dile getirdi.
Güler, eylemlerin önce haklar ve ifade özgürlüğü dahilinde bir takım protesto eylemleri ile başladığını ancak daha sonra bazı gurup ve örgütlerin provokasyonları sonucu büyüdüğünü ve üzücü olayların yaşandığını anlattı. Eleştiri hakkını kullanmak isteyen vatandaşların arasına karışan provokatörlerin kalabalıkları kullanıp, galeyana getirdiklerini ve polisle halkı karşı karşıya getirdiklerine dikkat çeken Güler, "Provokatörler eylemleri amacı dışına çıkarmıştır. Eylem alanlarında bunlar yaşanırken, özellikle sosyal medyada yanlı, yönlendirici ve provokatif paylaşımlar da olayların büyümesine sebep olmuş ve halk kışkırtılmıştır." diye konuştu.
Güler şöyle devam etti: "Protestoların kanunsuz eylemlere dönüşmesi ve bunun hemen akabinde polisin kamu düzenini sağlamak için gerekli tedbirlere yönelmesi sonucu bir arkadaşımızı maalesef kaybettik. Elbette yalnız polis değil bu hadisede sivil vatandaşlarımızı da kaybettik. Antakya'da Abdullah Cömert kardeşimizi, İstanbul Ataşehir'de Mehmet kardeşimizi de bir trafik kazası sonucu kaybettik. Bunlar hepsi bu tür karışıklıkların gösterilerin sonucunda oluşan o kaos ortamının oluşturduğu sıkıntılardır."
Hastanelerde şu an yatmakta olan, yoğun bakımda tedavileri sürenler olduğunu anlatan Güler, herkese acil şifalar diledi.
Güler, şunları dile getirdi: "Gezi Parkı'na ilişkin protestoların amacını aşan bir boyuta yöneldiğini, içerden ve dışarıdan yoğun bir bilgi kirliliği ve ajitasyonla, yönlendirme ile toplumsal tabanda derin yaralara yol açabilecek provokasyonlar ortaya çıkarmaktadır. Hukuksuzluğu meşrulaştırmanın diğer bir boyutudur. Toplumsal düzeyde bir çatışma ortamı yaratılmak ve bu ortam içerisinde karşı şiddeti de davet ederek kaos ortamını genişletmek bu provokasyonların en tabi kullandığı araçlardır.
Adana ve Hatay'da başka hassasiyetlerin de kaşınarak toplumsal gerginliğin tırmandırılmaya çalışıldığını kaydeden Güler, "Başta sayın valilerimiz olmak üzere bütün güvenlik güçlerimiz polisimiz, jandarmamız, sahil güvenlik teşkilatımız bütün kamu kuruluşları büyük bir dikkatle bu konuyu izliyoruz." dedi.
Güler, gösterilerin artık sonlandırılması için herkesi sağduyuya davet etti. Hükümetin temel hak ve özgürlüklerin en iyi şekilde kullanılması için elinden gelen bütün gayreti gösterdiğini ve göstermeye devam edeceğini dile getiren Güler, şöyle devam etti: " Özgürlük alanlarının genişlediği dönem son 10 yıllık dönemdir. Tabi ki demokratikleşme adımları atıldıkça, demokrasinin standartları yükseltildikçe bu alanlar daha da açılacaktır. Kaos alanlarından kimse bir şey elde edemez. Elde edilecek şeyin kimseye hayrı olmaz. Önemli olan siyasetin meşru zeminini hukuki zeminini kaybetmemektir. Allah korusun bu ülkede doğacak kargaşa, kaos hepimizi doğrudan ve aynı şekilde etkiler. Hak kullanımına evet ama meşruiyet dışına çıkan hiçbir harekete de yağmalamaya, kamu malına zarar vermeye, özel şahısların özgürlüklerini kısıtlamaya varacak davranışlara tabi ki hayır demek durumundayız.
(CİHAN)