HABER

Kapkaççıları tutuklanırsa asayiş sağlanır

ANKARA(ANKA)-Genç Parti'nin İstanbul Milletvekili adayı ve eski Yargıtay Genel Sekreteri Uğur İbrahimhakkıoğlu, başta kapkaç terörü olmak üzere asayiş sorunlarını 24 saat içinde çözecek projeleri olduğunu söyledi. İbrahimhakkıoğlu, başta kapkaç olmak üzere asayişi ihlal eden suçlarda sanıkların tutuklu yargılanmasının sorunu çözeceğini söyledi.

İbrahimhakkıoğlu, ANKA'nın sorularını yanıtladı. İbrahimhakkıoğlu "Bir hukukçu ve Yargıtay Sekreterliği yapmış biri olarak, Meclis'e gittiğinizde yargının en çok hangi sorununun çözümünü gündeme getireceksiniz" şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:

BÜTÜN DAVALAR BİR YILDA SONUÇLANACAK

"Yargının çok ciddi bir reforma ihtiyacı var. Biz bu reformu yapacağız. Bunu 8-10 madde halinde tespit ettik, bunların vatandaşı ilgilendiren tarafı davaların uzaması. Vatandaş senelerce Mahkeme kapılarında sürünüyor, bunun sebepleri var. Bu sebepleri ortadan kaldırmak iktidarların elindedir. Ve biz bunları ortadan kaldırmanın planlarını, projesini yapmış bulunuyoruz. İktidarımızda Türkiye'de bütün davalar bir yıl içinde, en geç bir yıl içinde sonuçlanacak."

ADLİYELERİN PERSONEL SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ

İbrahimhakkıoğlu, davaları bir yıl içinde sonuçlandırmakla ilgili projelerini anlatırken, ilginç örnekler verdi. İbrahimhakkıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakın bu nasıl olacak size bir örnek vereyim. Ankara Adliyesi'nde 3 savcı bir katiple çalışıyor. Her bir savcının önünde yüzlerce soruşturma dosyası, bir katip 3 savcıya birden bakıyor. Katibi sabahleyin kim kaparsa akşama kadar o çalışıyor, öbürleri bekliyor. Ama bir Genel Müdürlüğe gidiyorsunuz, özel kalemde 4 tane 5 tane sekreter var, hiçbir iş yapmıyorlar. Biri telefon bağlıyor, biri çay getiriyor, biri şeker atıyor. Devlet başka yerlerde gereksiz yere çok sayıda personel çalıştırırken, adliyelerde inanılmaz bir biçimde personel yokluğuna sebep oluyor. 3 savcının tek katiple çalıştığı bir adliyede soruşturmaların ne kadar gecikeceğini bir düşünün.

SOKAKTAKİ ADAM MÜBAŞİR YAPILDI

Bir adliyede adını vermiyorum, hakimler aralarında para toplamışlar, sokaktan bir adam tutmuşlar ve bu adam odacılık yapıyor. Şimdi devletin adliyesinde bir odacı bulunamıyor ve mübaşir izne çıkmış mübaşirliği de şimdi o adama yaptırıyorlar. Sokakta parayla tutulan adam, kapıda mübaşirlik yapıyor, çünkü mübaşir yok."

ASAYİŞ SORUNUNU 24 SAATTE ÇÖZERİZ

İbrahimhakkıoğlu, geliştirdikleri bir başka projenin ise asayişi ihlal eden suçlarla ilgili olduğunu söyledi. İbrahimhakkıoğlu, "Mesela İstanbul'da korkunç bir asayişsizlik var. Kapkaç olayları var, meskene girme olayları var, tecavüz olayları yaygın. Büyükşehirde asayişi düzeltmek zorundayız. Bunun da çaresini biliyoruz. Eskiden bu nevi suçların sanıkları eğer delil varsa tabi, tutuklu yargılanırdı. Suçlunun korktuğu tek şey tutuklanmaktır. Asayişi ihlal eden suçlarda, delil olduğu takdirde sanıkların tutuklu yargılanmasını hükme bağlarsanız, 24 saatte o memlekette asayiş sağlanır" diye konuştu.
İbrahimhakkıoğlu, "Sanıkların tutuklanması beraberinde cezaevlerinin tam kapasiteyle çalıştığı bir dönemde, başka bir sorun çıkarmaz mı" şeklindeki soruya ise şu yanıtı verdi:

YENİ CEZAVLERİ YAPACAĞIZ

"Yenisini yaparsınız. Yani cezaevi yapamıyorum diye sade vatandaşları sokaklarda kapkaççıların saldırılarına maruz kılmak diye bir hakkınız var mı? Bu adamı tutuklayamadığımız için sokaktaki insanı tutukluyoruz. Zavallı adam evine kapanıyor, dışarı çıkamıyor. Onları evlerine hapsediyoruz."

AĞAR'LA ANAP YÜZÜNDEN AYRI DÜŞTÜK

İbrahimhakkıoğlu, DP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın Adalet Bakanlığı döneminde Müsteşarlık yaptığı ve siyasi çevrelerde kendisinin DYP'den aday olacağı yönünde bir beklenti olduğunun hatırlatılmasına, "Ben 1996'da Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı'na atandım. O tarihte Sayın Ağar Adalet Bakanı idi, dolayısıyla Sayın Ağar ile Müsteşar Bakan ilişkimiz oldu. Sonra ben başka bakanlıklara geçtim ama Sayın Ağar ile muhabbetimiz, ahbaplığımız, dostluğumuz devam etti" karşılığını verdi.
İbrahimhakkıoğlu, "Kendisi DYP'nin Genel Başkanı olduktan sonra da benimle de ilgili bazı düşüncelerini açıkladı. Oturduk, konuştuk. Daha erken olduğunu söyledim. Ama seçimler yaklaştığında, erken seçim kararı arifesinde Sayın Ağar'ın ANAP'la birleşme süreci ve bazı tercihleri benim düşüncelerime ve prensiplerime uymamaya başladı. Kendisiyle o aylarda düşüncelerimizin farklılaştığını gördüm. Aynı düşünceye sahip olmadığım bir partiyle, Genel Başkanı'yla ahbaplığım olsa bile katılıp orada politika yapmam, ilkelerime aykırıydı" dedi.

En Çok Aranan Haberler