Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulunda (KHO) yaşanan eylemlere ilişkin 5'i firari, 307 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve Başbakanlık avukatı Süleyman Ayhan katıldı.
Önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirten sanık Emrah Kalıncı, FETÖ'yle irtibatı olmadığını öne sürdü.
Kalıncı, 9 Eylül Üniversitesi İşletme bölümü mezunu olduğunu, FETÖ'ye ait kurumlarda okumadığını, halihazırda Gazi Üniversitesinde tez yazdığını ve KHO'da öğretim görevlisi olduğunu söyledi.
15 Temmuz akşamı telefonuna "İvedilikle KHO'ya gelin" mesajının geldiğini ifade eden Kalıncı, "Yoklama maksadıyla KHO'ya çağrıldığımızı düşündüm." dedi.
Kalıncı, taksiyle okula geldiğini, dekanlık binasında askerleri kamuflajsız gördüğünü ve neler olduğunu anlamadığını iddia ederek, şunları kaydetti:
"F-16'lar alçak uçuş yapıyordu. Sonra devlet erkanının açıklamalarını gördüm. Devrim binbaşı 'Odalara geçin.' uyarısı yaptı. Haberleri odamızda takip ettik. Silah dağıtılacağını duyunca Anafartalar Taburu'nun A21 kapısına gittik. Beklerken mermi sesi duyduk ve bir öğretmen asker vuruldu. Saklanarak hava trafiğinin hafiflemesini bekledik. Yeniden odama geçtim. Sabah 4.30 gibi sıralı amirimden izin alarak devre arkadaşlarımın odasına geçtim. Amirlerin 'Kendi güvenliğimiz önceliğimiz.' emriyle yeniden Anafartalar Taburu'na giderek piyade tüfeği ve hücum yeleği aldık. Taburun bahçesinde bir süre bekledik. Sabah saat 8.00 gibi silahları teslim ederek evlerimize dağılacağımız talimatı gelince ayrıldık. Saat 15.00'e kadar evimizde istirahat ettik."
Kalıncı, 15 Temmuz'da KHO'ya gelmeden önce darbe girişiminden haberinin olmadığını, verilen emir gereği okul güvenliğini temin etmek amacıyla KHO'ya geldiğini belirterek, "Sıralı amirlerimce suç teşkil edecek bir emir almadım ve bir emir verildiğini de görmedim." diye konuştu.
Hakkındaki tüm suçlamaları reddeden Kalıncı, ailesi ve çevresinde soruşturma geçiren kimse olmadığını öne sürerek beraatini talep etti.
Savunması alınan sanıklardan Servet Işıklı, önceki savunmaları tekrar ettiğini belirterek, darbe girişimini ve FETÖ'yü lanetlediğini, isnat edilen suçlamaları reddettiğini söyledi.
Yapıya ait okullarda değil, devlet okullarında okuduğunu, Anadolu Üniversitesinden mezun olduktan sonra KHO'nun tarih bölümüne öğretim görevlisi olarak tayin edildiğini ifade etti.
Işıklı, olay günü mesaiden sonra saat 17.00 gibi servis kullanarak evine döndüğünü, saat 23.00 civarında "kalkışma" haberini öğrendiğini savunarak, şunları anlattı:
"Öğretmen Mehmet albayın telefondan gönderdiği 'En seri vasıtayla KHO'ya gelin.' mesajını okuyunca gece saat 00.15 gibi eşimle evimden ayrıldım. Eşimi, bir arkadaşın evine bıraktım. KHO'ya saat 00.45 gibi 4 No'lu nizamiyeden girdik. Bir anormallik yoktu. Her zamanki gibi kart basarak geçiş yaptık. Dekanlık binasına geldiğimizde saat saat 01.00 gibiydi. Bölüm odasına birkaç personel haricinde gelen olmamıştı. Yoklama alınacağı bildirilerek saat 01.30 gibi Anafartalar Taburu'na gitmemiz bildirildi. Giderken patlama sesleri duyunca binanın merdiven boşluğuna sığındık. Sonra dekanlık binasına döndük. Bölüm odasında öğretmen üsteğmenlerle internet üzerinden haberleri takip ederek sabaha dek bekledik. Nöbetçi subaylık görevim olduğundan 16 Temmuz sabahı görevi teslim aldım ve 17 Temmuz sabahı görevi teslim ettim."
Işıklı, 22 Temmuz'da yoklama için KHO'ya çağrıldıklarında sıralı amirlerin kendilerine "Aleyhine delil olmadığı sürece kimse suçlu değildir. Kesin yargıya varılıncaya dek kimse hakkında işlem yapılmayacak." diye haber verdiğini aktararak, 23 Temmuz sabahı yeniden göreve çağrıldıklarını ve bu esnada gözaltına alındıklarını belirtti.
Silah almak ya da kanunsuz eyleme katılmak gibi illegal faaliyetlere iştirak etmediğini öne süren Işıklı, "Kalkışmaya hiçbir şekilde destek vermedim. Emrim altında asker de yoktur." şeklinde konuştu.
Mahkeme Başkanı, iddia makamının görüşünü almasının ardından duruşmaya ara verdi.
Ara sonrası kararını açıklayan mahkeme heyeti, bazı sanıkların imza yükümlülüğünün, bazılarının ise yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına hükmederek duruşmayı erteledi.