Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 142 sanığın yargılanmasına tanık beyanlarıyla devam edildi.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tanıklar, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla taraf avukatları katıldı.
Darbe girişimi sırasında askerlik görevini yapan tanık Yusuf İ, 15 Temmuz gecesi tüm askerlerin içtimaya çağrıldığını, "Özbek garajı" olarak bilinen mevkiye gittiklerinde tanımadığı bir binbaşının kendisine araç kullanması için emir verdiğini söyledi.
Genelkurmay Başkanlığına gitmek üzere tam teçhizatlı 4 askerle yola çıktıklarını belirten Yusuf İ, polislerce aracın durdurulması üzerine geri dönmek zorunda kaldıklarını ifade etti.
Yusuf İ, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na döndüklerinde nizamiyeye yarım saat bekledikten sonra alındıklarını, uçakların alçak irtifada uçmalarından şüphelendiğini ve birlikteki askerlerin konuşmalarından darbe girişimi olduğunu anladığını dile getirdi.
Üsteğmen Süleyman Kaya'nın bu gelişmeler üzerine yanındaki asker arkadaşı ve kendisinin G3 silahlarını odasına saklamaya karar verdiğini ve bir süre sonra "Atışı iyi olan var mı?" diye sorduğunu aktaran Yusuf İ, Kaya'nın bu iki silahı kendilerine uzatarak, "Gerekirse direnin" emri verdiğini kaydetti.
Yusuf İ, emir üzerine otoparkın yakınında mevzi alabilecek bir yere geçtiklerini belirterek, "Namlumuzda mermi olduğu halde sabaha kadar bekledik. Bize verilen 'vur' emrinin gereği neyse yapacaktık. Olaylar yatışınca bölgeden ayrıldık ve silahları bölüğe teslim ettim. Silahlarımızın numaraları kayıtlıydı ve üzerimize zimmetliydi. Ben darbe girişiminden 3 gün sonra terhis oldum." diye konuştu.
Tanık Vedat A, 15 Temmuz'da uçaklar alçak irtifada uçmaya başladığında Kara Kuvvetleri Komutanlığı kantini civarında bulunduğunu, soyadını bilmediği, "Turgut" diye hitap edilen bir binbaşının kendisini dışarı çıkması için yönlendirdiğini, aracıyla birlikten çıktığını ve o saatten sonra karargahta neler yaşandığından haberi olmadığını söyledi.
Tanık Alpaslan A, darbe girişiminin olduğu gün mesai bitene kadar olağan dışı bir durumla karşılaşmadığını belirterek, "7 nolu nizamiyeden çıkarken beni durdurdular. Çıkmama izin vermediler. Nöbetçi subay odasına götürdüler. Çıkışımı engelleyen, adını sonradan öğrendiğim Albay Mutlu Serkan Vurdem'di. Odaya geçtiğimizde bunun bir adli olay ya da terör saldırısı olabileceğini düşündük." dedi.
Odada beklerken dışarıdan içeri girmek isteyen insanların olduğunu gördüğünü, bunların bir kısmının mesai için gelenler bir kısmının da acil bir durum için geldiğini anladığını anlatan Alpaslan A, gelenlerin hiçbirinin neler olduğunu söylemediğini ve sorularını cevapsız bıraktığını kaydetti.
Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.