Karaburun Yarımadası'nın Geleceği Masaya Yatırıldı

İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE), Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ve Ege Üniversitesi (EÜ) işbirliğiyle yürütülen "Yarımada Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi" bilgilendirme toplantısında, Karaburun Yarımadası'nın geleceğine dair stratejik plan çalışmaları hakkında bilgi verildi. Urla, Çeşme, Karaburun, Seferihisar ve Güzelbahçe ilçelerini kapsayan projenin bilgilendirme toplantısının moderatörlüğünü İYTE'den Yrd. Doç. Dr. Koray Velibeyoğlu üstlenirken Prof. Dr. Alper Baba, Doç. Dr. Semahat Özdemir ve Dr. Zeynep Durmuş Arsan, EÜ'den Prof. Dr. Murat Boyacı, Prof. Dr. Adnan Kaplan ve Yusuf Kurucu ile DEÜ'den Prof. Dr. Hüsnü Ekan, yarımadanın sosyolojik, ekonomik, coğrafi, zirai ve tarihi zenginlikleri hakkında ayrıntılı bilgiler verdi.Açılışta konuşan İZKA Genel Sekreter Vekili Sibel Ersin, yarımadanın İzmir'in kalkınmasında kaldıraç özelliği taşıyan önemli bir alt bölge olduğunu belirterek, amaçlarının bölgeyle ilgili yapılmış bütün çalışmaların derlenmesi, mevcut durumun tahlil edilmesi, elde edilen bilgilerin somut proje önerilerine dönüştürülerek hayata geçirilmesi olduğunu söyledi. Ersin, ''Araştırma kapsamında oluşturulacak gelişme senaryoları, her bir ilçenin kendine özgü öncelikleri doğrultusunda kalkınma hedeflerini kapsayacaktır. Ayrıca ilçelerin birbiriyle ilişkili, birbirini destekleyen, bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilmesi ve kalkınma hamlesi yaratacak somut proje fikirlerini ortaya koyması amaçlanmaktadır. 2014–2023 taslağıyla İzmir Bölge Planı'na uygun olarak yarımadanın gelecek 10 yılına ilişkin ana tema, proje ve olayların sosyal, ekonomik, politik, ekolojik, teknolojik trendlerin tespiti gerçekleştirilecektir.” diye konuştu.Her ilçenin birbirine benzer ve farklı özellikleri olduğu vurgulanan toplantıda, yarımada nüfusunun giderek yaşlandığı ve yeni istihdam oluşturulmasında zorlanıldığı görüşü ortaya koyuldu. Gerek tarih gerekse kültür ve coğrafya güzelliklerine sahip olan yarımadada, farklı yaklaşımlarla turizmin yıl boyu yapılması gerektiğinin de altı çizildi. Gerek jeotermal kaynakları gerekse rüzgâr enerjisine uygun konumuyla yenilenebilir enerji konusundaki potansiyeline dikkat çekildi. Toplantı, akademisyenlere sorular yöneltilen bölümle sona erdi.