Avusturya Johannes Kepler Üniversitesi'nden Prof. Dr. Friedrich Schneider, "Türkiye'de vergi kaçırma oranı 1999 yılında 7,8 iken 2010 yılında 5,7'ye kadar düşmüş durumda. Bu oranlara inmesi milyonlarca lira kazanım demek. Bu konuda Türkiye'yi tebrik ediyorum" dedi.
Kayıtdışı ekonominin ölçülmesi üzerine yaptığı çalışmalarla dünya çapında tanınan Prof. Dr. Schneider, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ) bünyesinde Antalya'nın Serik ilçesine bağlı Belek beldesindeki Rixos Premium Otel'de düzenlenen "Küresel Eğilimler Işığında KEİ Bölgesinde Uluslararası Vergi Uygulamaları" konulu KEİ Vergi Forumu'nda "Türkiye ve OECD Ülkelerinde Kayıt Dışı Ekonomi ve Yapılabilecekler" konulu sunum yaptı.
Türkiye'de ve komşu ülkelerdeki kayıt dışı oranlarını değerlendiren Schneider, kayıt dışı ekonomi ile mücadele konusunun önemli olduğunu, bu durumun ekonomik gelişmişliği de etkilediğini belirtti. Schneider, vergi verenler ile vermeyenlerin bir tutulamayacağını, aksi takdirde bu durumun vergi tabanını erozyona uğratacağını ifade etti.
Gölge ekonomiden bahseden Schneider, gölge ekonomiyi her türlü yasa dışı ürün ve hizmet üretimi olarak düşündüğünü kaydetti. Bu açıdan insanların devlete vergi vermek, sigorta katkı paylarını ödemek gibi idari ve güvenlik standartlarına uymak istemediğini, bunun da sıkıntılara neden olduğunu dile getiren Schneider, kamu sektörü hizmetleri yeterli olmazsa, yolsuzluk varsa, işsizlik yüksekse gölge ekonomide çalışma eğiliminin de arttığını belirtti.
Kayıt dışı mücadele konusunda vergi ahlakının da önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Schneider, devlet kurumlarının buna paralel olarak verdiği hizmetin kalitesinin önemli olduğuna işaret etti.
-Türkiye'de kayıt dışı azalıyor-
Türkiye'de 2003 yılındaki kayıt dışı oranı yüzde 32,2 iken 2012 yılında bunun yüzde 27,2'ye düştüğünü vurgulayan Schneider, "Bu rakamlar Türkiye'de net bir şekilde kayıt dışı ekonominin azalması yönünde bir eğilim olduğunu göstermekte" dedi.
Bulgaristan'da bu oranın yüzde 35,9'dan yüzde 31,9'a düştüğünü anlatan Schneider, Bulgaristan'da da düşme yönünde bir eğilim olduğunu ama Türkiye'de göre oranın hala yüksek olduğunu kaydetti. Türkiye'nin ticari ilişkisi olan Almanya'da oranın yüzde 17,1 iken yüzde 13'e düştüğünün altını çizen Schneider, "Türkiye'nin komşularına bakığımızda genel eğilimin yeni yüzyılın ilk 10 yılında kayıt dışı ekonomide azalma var. 2008 ile 2009 yılında dünya ekonomik krizde ve kayıt dışında bir artış olmuş" diye konuştu.
160 ülkeyi içine alan bir çalışma yaptığını anlatan Prof. Dr. Schneider, Güney Amerika, Afrika ve Asya'daki ülkelerde kayıt dışı oranının yüksek olduğunu ifade etti.
Türkiye'deki kayıt dışı çalışanlar arasında en önemli kısmı serbest çalışanların oluşturduğunu söyleyen Schneider, bunun teşvik yöntemiyle önlenebileceğine işaret etti. Kayıt dışı ekonomide tütün gibi dolaylı vergi ve işsizliğin de önemli bir potansiyel oluşturduğunu kaydeden Schneider, "Türkiye'de vergi kaçırma oranı 1999 yılında 7,8 iken 2010 yılında 5,7'ye kadar düşmüş durumda. Bu oranlara inmesi milyonlarca lira kazanım demek. Bu konuda Türkiye'yi tebrik ediyorum" diye konuştu.
Kayıt dışı ekonomiyle mücadele konusunda teşvik yaratılmasını öneren Schneider, "Yarattığınız teşvik tamamlayıcı nitelikte olursa, toplam refah ya da gayri safi yurt dışı hasılayı destekleyici olursa işe yarar. Teşviklerle insanların daha fazla resmi ekonomi çerçevesinde çalışması özendirilmelidir" dedi.
Yunanistan'daki bir teşvik uygulamasını örnek gösteren Schneider, Yunanistan'daki bir restoranda faturanın üzerinde KDV'si yoksa müşterinin faturayı ödememe gibi bir lüksü olduğunu, işletme sahibinin de faturayı ödememe riskinden dolayı faturaya KDV'sini koyduğunu kaydetti.
Bu tür uygulamaların çeşitli ülkelerde uygulandığını ve başarılı olduklarını anlatan Schneider, "Cezaya karşı değilim, eğer yasaya aykırı davranılıyorsa cezası olmalı. Çoğu zaman teşviklerin de tedbir olarak kullanılması kayıt dışı ekonomide mücadelede başarılı olabilir" diye konuştu.
Yolsuzluklara karşı ciddi mücadele edilmesi, ceza getirilmesi gerektiğini söyleyen Schneider, bu konuda politikacılara büyük görevler düştüğünü, kamu kurumlarının nitelikli ve iyi hizmet vermesi gerektiğini bildirdi.
-Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçisi Koru-
Forumda konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Büyükelçi Naci Koru, Türkiye'nin 1 Temmuz 2012 tarihi itibariyle 6 aylık bir süre için KEİ dönem başkanlığını üstlendiğini hatırlattı.
Yaklaşık 330 milyonluk nüfusu, dünya ekonomisindeki yüzde 7,2'lik payı ve hatırı sayılır doğal kaynakları ile Karadeniz bölgesinin her zaman önemli bir coğrafya olduğunu kaydeden Koru, bu yıl 20'nci yılını kutlayan KEİ'nin barışa ve refaha katkıda bulunmak üzere kurulan önemli bir bölgesel girişim olduğunu ifade etti.
Koru, "KEİ'nin rolü artırıyor. Önümüzdeki aylarda ve yıllarda KEİ ülkeleri arasındaki işbirliğinin daha da güçleneceğine inanıyorum" dedi.
Küresel ekonomik kriz döneminde ülkelerin mali sisteminin güçlenmesinin daha çok önem kazandığını anlatan Koru, "Devam eden mali kriz çerçevesinde bölgenin mali kurumları arasında etkin bir işbirliğinin kurulması gerekmektedir. Hepimiz biliyoruz ki bu alanda daha güçlü politikalara ihtiyaç var. Küresel sorunlara çözüm bulmak için birlikte hareket etmek durumundayız" diye konuştu.
-Vergi sisteminde uluslararası işbirliği-
Ekonomi Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Vergi Politikası ve İdaresi Merkezi Direktör Yardımcısı Grace Perez Navarro da uluslararası vergilendirme işbirliğinin önemini anlattı.
Dünyada küresel ekonomik kriz yaşandığını ancak birçok ülkenin Türkiye kadar şanslı olamadığını belirten Navarro, gerçek işbirliğinin büyüme, ekonomik gelişme konusunda önemli katkıları olduğunu ifade etti.
Sürdürülebilir büyümeyi gerçekleştirmekte bazı zorluklar bulunduğuna işarete den Navarro, ekonomik işbirliğinin ise bu konuda problem değil, çözümün bir parçası olduğunu kaydetti. Uluslararası bir vergi sisteminin piyasaların verimli çalışmasını sağladığını dile getiren Navarro, vergilendirme düzeyinin uluslararası standartlara bağlı olması gerektiğini bildirdi.
Dünyada tüm ülkelerin ekonomik açıdan entegre olmasıyla istikrarlı bir vergi sisteminin de öneminin arttığını dile getiren Navarro, Türkiye'de yapılan bu forumun son derece önemli olduğunu vurguladı.
Birçok ülkede vergi reformu yönünde çalışmalar yapıldığını anlatan Navarro, uluslararası işbirliği kapsamında hazırlanacak vergi kanunlarının küresel dünyada uygulanabilir olmasını mümkün kılacağını belirtti.
Uluslararası vergi sisteminin sağlıklı ve güçlendirilmesini amaçladıklarını dile getiren Navarro, Türkiye'nin bu konuda önemli çabaları bulunduğunu söyledi.
Maliye Bakanlığı ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya Tunus Maliye Bakanı Slim Besbes ile Çek Cumhuriyeti, Gürcistan ve Romanya Maliye Bakan Yardımcıları katıldı. Moldova Maliye Bakanı Veaceslav Negruta'nın ise toplantıya yarın katılacağı bildirildi.
Muhabir: Hatice Özdemir - Leyla Ataman Özel / Güç Gönel
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz