SULTANBEYLİ Fatih Polis Merkezi'nde, Ş.Ş. adlı kişiyi dövdükleri ve makatına soda şişesi sokmaya çalışarak cinsel tacizle işkence yaptıkları iddia edilen 7 polise 15'er yıl, bu olayı görüp üstlerine bildirmediği belirtilen 1 polis için de "Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi" suçunu işlediği iddiasıyla 2 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. 8 polisin yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak. "YARDIM ALMADAN, YÜRÜYEREK KARAKOLA GELDİ" Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Ş.Ş'nin geçtiğimiz yıl 10 Kasım tarihinde Sultanbeyli Fatih Polis Merkezi'nin çağrısı üzerine karakola gittiği ve kendisine bir mahkeme evrakı verildiği belirtildi. Evrakı aldıktan sonra Ş.Ş'in karakolun kapısına çıkıp bir tanıdığının başka bir tanıdığından şikayetçi olmak üzere geldiğini öğrendiği belirtilen iddianamede, Ş.Ş'nin arkadaşına "Sizi anlaştırayım, ayıptır" dediği anlatıldı. Ş.Ş'nin arkadaşının şikayetçi olması üzerine polis ekiplerinin tarafları alarak karakola götürüldüğü belirtilen iddianamede, tarafların Ş.Ş'yi arayarak karakola çağırdığı ifade edildi. İddianamede, karakola gelen Ş.Ş'nin hiçbir yardım almadan yürüyerek geldiği vurgusu da yapıldı. "BURADA KANUN BİZİZ, KALEM BİZİM ELİMİZDE İSTEDİĞİMİZİ YAPARIZ" Karakola gelen Ş.Ş'ye şüpheli polis memurlarından A.C'nin "Sen kim oluyorsun da bu adamları anlaştırıyorsun" dediği kaydedilen iddianamede, karakolun 2. katında bulunan bir odada Ş.Ş'nin darp edildikten sonra polis memuru A.C'nin talimatı üzerine kolundan arkadaşına kelepçelelendiği ve kelepçeleme işlemini polis memuru C.Ö'nün yaptığı anlatıldı. Darp olayını ise 6 polisin gerçekleştirdiği anlatılan iddianamede polislerin "Burada kanun biziz, kalem bizim elimizde, biz istediğimizi yaparız" şeklinde küfür ve tehditlerde bulundukları belirtildi. "AMİR SEYİRCİ KALIP MÜDAHALE ETMEDİ" Ş.Ş'nin bağırarak şikayetçi olacağını söylediği ve avukatını istediği belirtilen iddianamede polis memurlarının "Sen kimsin bizden şikayetçi oluyorsun" dedikleri kaydedilirken, Ş.Ş'yi yeniden döven polis memurlarından ikisinin Ş.Ş'nin pantolonunu indirdikten sonra A.C adlı polis memurunun soda şişesini müştekinin makatına sokmaya çalıştığı anlatıldı. Karakol amiri A.Ş'nin olayı gördüğü belirtilen iddianamede, Ş.Ş'nin amir A.Ş'den yardım talep ettiği A.Ş.'nin ise "Dayağını ye otur" diyerek olaya seyirci kalıp müdahale etmediği ifade edildi. SERBEST BIRAKILDI, FENALAŞTI, AMBULANSLA HASTANEYE KALDIRILDI İki kişinin kollarında bitkin ve yürüyemez halde olan Ş.Ş'yi hastaneye götürüp rapor aldıktan sonra karakola geri getirip 'ifade sahibi' olarak ifadesinin alındığı daha sonra da serbest kaldığı anlatılan iddianamede, Ş.Ş'nin karakol bahçesinde fenalaşarak ambulansla hastaneye kaldırıldığı belirtildi. Hastaneye gelen şüpheli polis memuru A.C'nin şikayetçi olmamaları yönünde telkinde bulunduğu ifade edilen iddianamede, Adli Tıp Kurumu'nun raporuna da yer verildi. Raporda, "Kişinin vücudunda haricen tarif edilen bölgelerdeki yumuşak doku yaralanmalarının kişinin olay öyküsünde aktarmış olduğu kaba dayak ile uyumlu olduğu, sol epididim kuyruğunda kalınlaşma olduğu" şeklinde cümleler kullanıldı. Raporda ayrıca Ş.Ş'nin ruhsal muayenesinde "Akut stres bozukluğu" tanısı aldığı ve intihar düşüncesi nedeniyle de psikiyatri konsültasyonda kapalı serviste yatarak tedavi görmesinin uygun olacağı belirtildi. 7 POLİSE "CİNSEL YÖNDEN TACİZ ŞEKLİNDE İŞKENCE" SUÇLAMASIYLA 15'ER YILA KADAR HAPİS İSTEMİ Ş.Ş'nin karakoldaki olayın tarafı dahi olmadığı halde tesadüf eseri karakola çağrıldığı, polis memurlarına sözlü veya fiziki bir direnmesinin olmadığı belirtilen iddianemde, "Karakolun güvenlik kamerası görüntülerine göre tamamen sağlam olarak karakola gelen müştekinin doktor raporlarına göre darp edildiği, makatına soda şişesi sokulmaya çalışıldığı, tanık beyanlarına göre hakaret ve tehdite maruz kaldığı, yapılan fiillere bir defalık olmayıp birkaç saate varan zaman dilimi içerisinde olduğu, kelepçelenmesi hallerinin bir bütün olarak işkence suçu olarak değerlendirildiği" cümlelerine yer verildi. İddianamede, Ş.Ş'nin ifadesini alırken halini görmesine rağmen durumu üst amirine veya Cumhuriyet Savcısına bildirmeyen şüpheli polis memuru Ö.K'nin eyleminin de "Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi" olduğu anlatıldı. 7 polis memuru hakkında Türk Ceza Kanunu'nun(TCK) 94/1-3 maddelerinde düzenlenen "İşkence" suçunun "Cinsel yönden taciz şeklinde gerçekleşmesi" hükmü uyarınca 10 ila 15'er yıla, bir polis memuru hakkında ise TCK 279/1 maddesince "Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemli olmak üzere toplam 8 polis memuru hakkında Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı. Şüphelilerin yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak. Söz konusu soruşturma otomotiv ve inşaat işleriyle uğraşan 26 yaşındaki Ş.Ş.'nin suç duyurusu üzerine başlatılmıştı. TUTUKLANAN POLİSLER İTİRAZ ÜZERİNE 1 HAFTA SONRA SERBEST BIRAKILDI Soruşturma aşamasında 25 Kasım 2014 tarihinde 6 polis memuru "işkence" suçundan tutuklanırken, tutuklandıktan 1 hafta sonra serbest bırakılmışlardı. Olayların olduğu ilçede, Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürü Eyüp Sabri Öksüz, Eğitim Şube Müdürü olarak atanmış, Eğitim Şube Müdürü Atalay Bahar da Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürü olarak görevlendirilmişti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz