Karaman’da Sinema Günleri Festivali Başladı

17 Haziran tarihleri arasında yönetmen Mesut Uçakan’ın filmlerinin gösterileceği “Sinema Günleri Festivali” başladı.

Piri Reis Kültür Merkezi’nde yapılan Sinema Günleri Festivalinin açılışına yönetmen Mesut Uçakan, Karaman Vali Yardımcısı Ferhat Burakgazi, Kültür ve Turizm Müdürü Cengiz Orta, daire müdürleri ve vatandaşlar katıldı. İl Kültür ve Turizm Müdürü Cengiz Orta programda yaptığı konuşmada, 10 bin yıllık tarihi bir geçmişe sahip Karaman’ın çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yaptığını belirterek, “Yunus Emre’nin, Hz. Mevlana’nın, Karamanoğlu Mehmet Bey’in ayak izleri bu ilde mevcut. Bu ilk etkinliğimizin önümüzdeki yıl gerçekleştirmeyi düşündüğümüz daha geniş kapsamlı sinema festivallerinin bir başlangıcı olmasını diliyorum” dedi. Vali Yardımcısı Ferhat Burakgazi de, “Kültür ve sanata sıcak yaklaşımlarını müşahede ettiğimiz Karamanlı sanatseverlerle buluşmalarımızı, her başlıkta kültürel faaliyetlerimizi hızlandırarak sürdüreceğimizi belirtiyorum” şeklinde konuştu.

Daha sonra sinema yönetmeni Mesut Uçakan, “Sinemanın dünü, bugünü, yarını” konulu konferans verdi. Konferansta konuşan yönetmen Mesut Uçakan, “Karaman’ın Konya’nın gölgesinden kurtulması için kültür ve sanatta kendini daha fazla göstermesi gerekiyor. Çünkü kültürde tarih var. Karaman herkesin hayranlık duyacağı, şaşkınlık duyacağı ciddi bir tarihi sermayeye sahip olan bir şehir. Kültür meselesine talip olmak her kişinin karı değil. Onu izlemek, konuşmak, yorumda bulunmak, düşünmek, tasavvur etmek, okumak her kişinin karı değildir. Er kişinin karıdır. Bunun insanların günlük kargaşalardan sıyrılması gerçekten de gönlüne göre olan kültürün, olayların üzerine gitmesi lazım. Bunun için böyle etkinliklerde salonları dolduramayan yetkili kişiler mahcup oluyorlar. Ama biz alıştık bunlara mahçup olmuyoruz. Çünkü hakikaten ciddiyetin algısı azaldı. Hakikatin, helalin alıcısı azdır” dedi.

Türkiye’de 30 milyona yakın sinema seyircisi bulunduğunu belirten Uçakan, “Çoğumuz sinema izleyicisiyiz. Bizzat sinemada izlemesek bile televizyon yatak odalarımıza kadar girdi. Oradan film seyrediyoruz. Ama bu toplum görmez ki, bu toplum bilmez ki bizi sinemayla yıktılar. İçimizi sinemayla boşalttılar. Konumuz sinemanın dünü, bugünü yarını. Şöyle geriye doğru baktığımızda ilk filmler ne zaman çekilmiş, ne yapılmış. İlk filmlerle toplum nasıl ta o dönemlerde manipule edilmiş, nasıl çarpık bir batı kültürü dikte edilmiş. Nasıl çağdaş düşüncenin örneği diye öğretmenle din adamı karşı karşıya getirilmiş. Günümüzde televizyonlarda yayınlanan dizilerin çoğunun çok masum olduğu söyleniyor. Ama arka planda ise dizilerde tarih çarpıtılıp, insanların içi boşaltılmaktadır. Siyasette, ekonomide her ne kadar geliştiğimiz söylense de ne yazık ki kültür ve sanatta sıfırız. Bunda birinci derecede suç toplumun değerlerini, inançlarını ortadan kaldırmaya çalışanlardadır” dedi.