Karanfil Group Yönetim Kurulu Başkanı Karanfil: "Libya'yla ticaret, Afrika kıtası ile ticaret demektir"

İSTANBUL (AA) - Karanfil Group Yönetim Kurulu Başkanı Murtaza Karanfil, deniz yolu taşımacılığının küresel ticarette oynadığı stratejik rolün Türkiye-Libya ölçeğinde de aynı derecede önem taşıdığını belirterek, “Libya'yla ticaret sadece Libya ile ticaret değildir. Libya jeostratejik konumu itibarıyla hem Afrika'nın dünyaya açılan kapısı hem de dünyanın Afrika'ya açılan kapısıdır." ifadelerini kullandı.

Karanfil Group'tan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Murtaza Karanfil, 500 yıllık tarihi ve kültürel bağlara sahip olan Libya ile Türkiye arasındaki ilişkileri deniz yoluyla da geliştirmeye yönelik adımlar atmaya devam ettiklerini bildirdi.

Karanfil, 25 yıllık aradan sonra Misurata-İstanbul gemi seferlerine Haydarpaşa Limanı'ndan yeniden başlamalarının, aynı zamanda Kuzey Afrika ülkelerine yaklaşıp onlarla da sıkı bağlar kurulmasına vesile olacağını belirterek, deniz yolu taşımacılığının küresel ticarette oynadığı stratejik rolün, Türkiye-Libya ölçeğinde de aynı derecede önem taşıdığını ifade etti.

"Libya'yla ticaret sadece Libya ile ticaret değildir. Libya jeostratejik konumu itibarıyla hem Afrika'nın dünyaya açılan kapısı hem de dünyanın Afrika'ya açılan kapısıdır." diyen Karanfil, Misurata-İstanbul rotasındaki gemi seferlerinin iki ülke arasındaki ticareti daha da geliştireceğini aktardı.

- "Memleketimizdeki 26 bin firmayı, bünyemizdeki 120 bin Libyalı müşteri ile buluşturuyoruz"

Karanfil, Kevalay Turizm ve Libya Demir Çelik Şirketi (LISCO) ortaklığında işlettikleri 900 yataklı yolcu, 1.700 ton yük taşıma, 400 araba kapasiteli ROPAX ile ayda dört kez düzenlenen seferlerin Türkiye-Libya arasında turistik ve ticari anlamda çok önemli bir bağlantı kurduğunu kaydetti.

​​​​​​​Bu seferlerin Afrika'nın dünyaya, dünyanın Afrika’ya açılan kapısı Libya’ya, Türk iş insanlarının daha fazla ilgi göstermesi için önemli bir imkan yarattığını belirten Karanfil, "Memleketimizdeki 26 bin firmayı, bünyemizdeki 120 bin Libyalı müşteri ile buluşturuyoruz. Özellikle turizm amaçlı gelen yolcuların, bölge esnafından satın aldıkları küçük ve orta ölçekli ürünlerden, makine, ekipman, muhtelif araçlar, CNC tezgahları, MR ve radyoloji cihazları gibi büyük makinelere kadar her türlü ürünün gümrüklenmesi dahil adrese teslimini kesintisiz ve sürekli hale getirmiş olmamız da büyük bir başarıdır." ifadelerini kullandı.

- "Libya kapısından Afrika’ya geçeceğiz"

Doğu Akdeniz'in dost ve kardeş iki ülke arasındaki ticaret hacminin, Libya'daki tüm istikrarsızlığa rağmen 3,6 milyar doları bulduğuna işaret eden Karanfil, şu bilgileri verdi:

"Libya'yı merkez alarak Kuzey Afrika ülkeleri ve kıtanın tamamından yolcu ağırlamayı hedefliyoruz. Libya kapısından Afrika’ya geçeceğiz. Gemi seferlerimizden bu hafta gelen raporlara göre 700 yolcunun ülkemize seyahat ettiğini göstermektedir. Bu sayıya ulaşmanın sevinci içerisindeyiz. Tatil döneminde olduğumuz için bu sayının önümüzdeki süreçte daha da artmasını bekliyoruz.

Yakın gelecekte gemi seferlerimize yeni rotalar ekleyerek zenginleştirmek ve Libya'nın Doğu ve Batı arasındaki yakınlaşmasına da katkımız olsun istiyoruz. Bu nedenle rotamızı Misurata, Bingazi ve İstanbul olarak geliştirmek de gelecek dönemde öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor."

MÜSİAD Libya Temsilciliği açılışının Libya pazarına girmek isteyen iş insanları için ciddi bir güvence oluşturduğuna dikkati çeken Karanfil, ihracatçı birliklerine, ticaret odalarına ve iş insanlarına Libya'ya yoğunlaşmaları çağrısında bulundu.

Karanfil, şu ifadeleri kullandı:

"Çünkü ülkenin petrokimya, turizm, sağlık, madencilik, yapı sektörü gibi hemen her alanda yatırıma ihtiyacı vardır. Türk iş insanları bu alanlara yönelerek, Libya'nın ihtiyaçlarını yatırıma dönüştürebilir, aynı zamanda ülkenin gelişmesine katkı sağlayabilir.

Bu doğrultuda iş insanlarımızın, Misurata-İstanbul gemi seferlerimizin 2-3 gün sürdüğünü ve özellikle müteahhitlik alanında İstanbul'dan Libya'ya ulaşacak personel gruplarının gidiş-geliş maliyetlerini, ekipmanlarının taşınma maliyetlerini minimuma indirdiği gibi zamandan da tasarruf edildiğini bildirmek isteriz."