Karataş; Sağlığı piyasalaştırdılar

Karataş Yaptığı açıklamada “Vatandaşlar, üniversite hastanelerinde öğretim üyelerinden sağlık hizmeti almak için artık özel hastanelerde olduğu ilave ücret ödemek zorundalar”dedi.

Üniversiteden ticarethaneye açılan kamu sağlık kurumlarından sağlık hizmeti almak için vatandaşın cebinden para ödemesinin yolu açılığını vurgulayan Karataş şu açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “ Artık sadece GSS primi, katkı-katılım payı, reçete bedelleri yeterli değil; şimdi özel sağlık kuruluşları gibi ilave ücret ödemesi uygulaması getirildi” dedi.

Karataş şöyle devam etti; Dün sağlığı piyasalaştırırken “bıçak parası” alıyor diye öğretim üyesi hekime her türlü hakareti yapan Yetkililer; bugün üniversite hastanelerine kaynak yaratmak için vatandaşın cebine göz dikti.

“Tam Gün” yasası görüşülürken sürekli gündeme getirdikleri “paracı doktorlar gürültü yapıyor”, “çalışmayan doktoru çalıştıracağız, bıçak parasını kaldıracağız, doktorun elini hastanın cebinden çıkaracağız”, artık vatandaşı tuzu kuru öğretim üyesi hekime soydurmayacağız” sözleri, hala belleğimizde tazeliğini korumaktadır.

Öğretim üyesi muayene ek ücreti, “Tam Gün” yasası görüşülürken sürekli negatif propaganda malzemesi olarak kullanıldı.

Bu tartışmalar henüz sıcaklığını yitirmeden öğretim üyelerinin mesai sonrası vatandaştan ilave ücret olarak hasta muayene etmesi ve işlem yapması yasalaştırıldı.

Buna göre üniversite hastanelerinde, mesai sonrasında poliklinik muayenesinde SUT’taki ücretin bir katı, diğer hizmetlerde ise sosyal güvenlik kurumuna fatura edilebilen tutarların yüzde ellisini geçmemek üzere, bir defada asgari ücretin iki katına kadar ilave ücret alınması söz konusu

Yani vatandaştan “bıçak parası” alınmaya bu kez “yasal olarak” devam ediliyor.

Sağlıkta Son Rütuş: Bilimsel Bıçak Parası

Müjde(!)dedikleri vatandaşın cebinden alınacak ilave ücretlerdir. Pamuk eller cebe…

Yetkililerin halka ve kamuoyuna verdiği müjde, SUT’ta yapılan bir değişiklikle yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında öğretim üyelerinin mesai saatleri sonrası yapacakları muayene ve işlemlerde, hastaların aynen özel hastanelerde olduğu gibi ceplerinden ayrıca ilave ücreti ödemesidir

Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ 1 Ağustos 2013 tarihli ve 28725 sayılı Resmî Gazete'de yayımlandı.

Buna göre; “İlave ücret alınması uygulamasında, yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında (vakıf üniversiteleri hariç) öğretim üyeleri tarafından mesai saatleri dışında bizzat verilen sağlık hizmetleri için poliklinik muayenelerinde bir katını, diğer hizmetlerde yüzde ellisini geçmemek üzere, kuruma fatura edilebilen tutarlar esas alınarak kişilerden ilave ücret alınabilir.

Ancak alınacak ilave ücret bir defada asgari ücretin iki katını geçemez” denilmektedir

Peki, şimdi ne oldu? Anlayacağınız sağlıkta işler pek de iyi gitmiyor!

Sürekli hekimleri kötüleyen ve itibarsızlaştırmak isteyen yetkililer, belli ki şimdi kötüledikleri ve hakaret ettikleri hekim öğretim üyeleri üzerinden borç yükü altındaki üniversitelere kaynak yaratma telaşındalar.

Vatandaşın Cebinden Ödeyeceği İlave Ücretler Nasıl Pay Ediliyor?

Üniversite hastanesinde, öğretim üyesine ayaktan poliklinik muayenesi olmak isteyen vatandaş cebinden yaklaşık 51 TL ödeme yapacaktır.

Poliklinik muayene ücreti için ödenen bu ilave ücretin ise sadece yaklaşık 21 TL si öğretim üyesine gidecektir.

Yapılan girişimsel işlemlerde ise sosyal güvenlik kurumuna fatura edilen paket fiyatın % 50’sini geçmeyen ve bir defada asgari ücretin iki katı yani 1806 TL ilave ücret vatandaşın cebinde çıkacaktır.

Organ nakillerinde, kardiovasküler cerrahi işlemlerinde, acil girişimsel işlemlerde ilave ücret alınmamaktadır.

Sonuç olarak; 5510 sayılı kanunun 73 maddesine eklenen ek fıkra(9.05.2013) ve SUT’ta yapılan değişiklik(1.08.2013) ile üniversite hastanelerine ilave ücret uygulaması getirilmiştir.

Ancak 2547 sayılı kanunun yürürlükteki 58.maddesi ‘’döner sermaye işletmesinden verilen hizmetler dolayısıyla öğretim elamanları adına her ne nam altında olursa olsun ayrıca ücret talep edilemez’’ hükmü kaldırılmamıştır.

Özel sağlık kuruluşlarında olduğu gibi üniversite hastanelerinde de vatandaşın cebinden ilave ücret alınması ile bu kurumlar özel hastane statüsüne geçirilmiştir.

Yetkililer, üniversite hastanelerinin ve sağlık çalışanlarının sorunlarını vatandaşın cebinden alınacak paranın paylaşımından ibaret sanmaktadırlar!

Oysa öğretim üyeleri ve sağlık çalışanlarının en önemli sorunlarının başında iş, gelir ve gelecek güvencesi sağlanması, mesleki bağımsızlık ve nitelikli tıp ve uzmanlık eğitiminin sürdürülmesi gelmektedir.

Öğretim üyeleri ve sağlık çalışanları görevlerini performans, ciro ve SUT baskısı altında kalmadan ve gelecek kaygısı duymadan yapmak istemektedirler.

Tıbbi hizmeti değersizleştiren, hastaları puan ve katılım payına dönüştüren ücretlendirme modeli yerine iş ve ücret güvencesi olan, insanca yaşamaya ve mesleki gelişimi sürdürmeye yetecek, emekliliğe yansıyacak ücretlendirme sistemine geçilmesini talep etmektedirler

Ajans23/Arzu AKIN