Kardemir’de 11. Dönem Tis Görüşmeleri

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Cengiz Gül, Türkiye’de ekonominin büyük boyutunun devletin elinde değil özel sektörün elinde olduğunu söyledi.Örgütlü oldukları Karabük Demir ve Çelik İşletmeleri (KARDEMİR) A.Ş’de devam eden 11. Dönem Toplu İş Sözleşme (TİS) görüşmeleri için Karabük’e gelen Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Cengiz Gül gazetecilerle bir araya geldi.Sendikasının Karabük Şubesinde basın toplantısı düzenleyen Gül, KARDEMİR Fabrikalarında TİS görüşmelerinde sona geldiklerini ve yüzde 20’lik zam artışı teklifinde yarın mutlu sona ermeyi arzuladıklarını söyledi.“YÜZDE 20’LİK ÜCRET ARTIŞINDAN MUTLAK TALEBİMİZ VAR”KARDEMİR fabrikalarında 11. dönem TİS görüşmelerinin belli bir noktaya yoğun bir görüşmelerden sonra geldiklerini belirten Cengiz Gül, şöyle konuştu: “Bugün KARDEMİR Genel Müdürü Fadıl Demir ile birlikte şube ve genel merkez yöneticilerimizle birlikte bir toplantı yaparak son teklifimizi verdik. KARDEMİR yönetimi kendi içerisinde değerlendirip bize cevaplarını verecek. Bizim bugün olmazsa olmazımız, koşullarımızdan biri 2010 yılında işe giren arkadaşlarımızın kadrolarının verilmesi. Bu sözleşmenin en güzel yanı da bu olacağını düşünüyorum. Bu noktada teklifimizi sunduk. 2013-2014 sözleşmesinde yüzde 20’lik ücret artışında mutlak talebimiz var. Bunun giderilmesini önerdik. İki yıllık toplam yüzde 20’yi aşağıya çekmeyecek şekilde imza atacağımızı söyledik. Bir önceki toplu sözleşmedeki ücret artışını değerlendirdiğimizde bugün geldiğimiz noktada KARDEMİR işçilerinin iyi bir ücret skalasına geleceğini düşünüyoruz."KARDEMİR’de ekonominin daha canlanacağını düşündüklerini anlatan Gül, şunları söyledi: "Bin 100 arkadaşımızın çalıştıkları kadroya geçmeleri gerçekten gizli bir artış. Bu toplu sözleşmenin en güzel yanı olarak değerlendirilebilir. Bugünkü görüşmelerde Fadıl bey ve yönetime teşekkür ediyorum. Olumlu bir havada geçti. Yarın çalışan arkadaşlarımızla bilgilendirme toplantısı yaptıktan sonra KARDEMİR yönetimi ile yeniden bir araya gelip gelinen noktayı sonlandırmayı düşünüyoruz. Gelinen noktalar bizim istediğimiz noktalar. Hem KARDEMİR hem de Çelik işçisi açısından olumlu olacak. Gelinen nokta başarılı bir noktadır. İnşallah KARDEMİR 3 milyon ton hedefine ulaşır ve Çelik işçisi de hedeflediğimiz rakama ulaşır."KARDEMİR’de masa üzerinde başlayan görüşmelerin yine masa üzerinde bitmesini istediklerini belirten Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "En büyük temennimiz bu. Bugün görüşmedeki izlenimim bu TİS’in masada biteceği ve öyle bitireceğim. KARDEMİR yönetimi teklifimizi bugün değerlendirip yarın bize cevap verecek. Bu teklif üzerinde ciddi bir değerlendirme yapmalarını bitirmelerini kendilerine söyledik. Son müzakereyi yaparak yarın cevabını bekleyeceğiz. KARDEMİR’den olumlu yanıt gelirse yarın sözleşmeyi bitirmeyi düşünüyoruz.”“ÖRGÜTLENME ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR”Gül, örgütlenme çalışmalarının devam ettiğini ve bugün 35 bin üye seviyelerine geldiklerini anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Çelik İş yüzde ikilerin üzerinde ve yüzde üçe doğru gidiyoruz. Bunda örgütlenmemizi ciddi şekilde engelleyecek çalışmalar var. Sarı sendikanın İSDEMİR’deki hamlesi bizim örgütlenme çalışmalarımız durdurmaya yönelik. Bu asla bizim örgütlenme sevdamızı durduramaz. Marmara ve Ankara bölgesinde her an müjde verebileceğimiz işyerleri var. Çelik- İş 2013 ile birlikte büyük örgütlenme atağına başladı ve buna devam ediyor. THY’larında yürütülen TİS görüşmelerimiz var ve orada belli noktaya geldik. Önümüzdeki haftalarda İstanbul’da TİS’i bağlayacağız”“İSDEMİR İŞÇİSİ DİK DURDU”İSDEMİR’de TİS sonrasında sarı sendikanın grev yapan ve dik duran bir sendikayı içten çökertme operasyonu olduğunu anlatan Cengiz Gül, şunları söyledi: “Onlar adına maalesef İSDEMİR işçisi o sendikaya geçit vermemiştir, hayır demiştir. 850 civarında çalışan arkadaşımızı farklı vaatle, tatille, farklı değişik düşüncelerle sendikamızdan koparmışlardır. Ama 3 bin 600 çelik işçisi dimdik duruş sergilemiştir. İSDEMİR’deki sarı sendikanın salvoları Türkiye’de ürettiklerin metal rüzgârı tamamen yalan rüzgârıdır. Hiçbir geçerliliği yoktur. İSDEMİR üzerinden yalan bir reklam yapıyorlar ama İSDEMİR işçisi karşısında karşılığı yok. KARDEMİR’de nasıl bir yenilgiye uğradılarsa, İSDEMİR’DE daha ağır bir yenilgiyle dönecekler. Ne kadar yalan vaatlerde olsa Türkiye işçi sınıfını asla aldatma ve kandırma metotları tutmamaktadır. İSDEMİR işçisini bu noktada tekrar tebrik ediyorum.”“TÜRKİYE SIKINTILI BİR DÖNEM GEÇİRİYOR”Türkiye’de son günlerde sıkıntılı bir dönem içinden geçtiğini anlatan Gül, şöyle konuştu: “Ekonomide ciddi bir dalgalanma var. Dövizdeki dalgalanma ekonomimizi ciddi bir şekilde sağlam yapıda olmasına rağmen 100 milyarlık bir dalgalanma söz konusu. KARDEMİR’in ekonomik yapısının sağlam olduğunu düşünüyoruz ve bu toplu sözleşmeyi bu dalgalanmadan etkilenmeden bitirmek istiyoruz. Bu işi ekonominin dalgalanmasına fırsat vermeden bitirmek istiyoruz. Bu dalgalamanın Karabük’te olmaması mümkün değildir. Bu yansımaları görülmeden bu toplu sözleşmeyi çok iyi rakamla bitirmek istiyoruz.”“KIDEM TAZMİNATI FONU GÜNDEMMİZDEN DÜŞMEYECEKTİR”Kıdem Tazminatı Fonu’nun bir başka bahara kaldığının hatırlatıldığı HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kıdem tazminatında Fen- İş olayı çok net. Fen - İş’in iflası noktasında 600 işçi arkadaşımızın kıdem tazminatını almayışının sıkıntısını yaşıyoruz. Bu ülkede bir kıdem tazminatı fonu oluşsaydı 600 işçimiz İstanbul’da eylem yapar durumda olmazdı. Ciddi sıkıntıdayız. Sendikaların kıdem tazminatının gerçek nedenleri anlatılmasa da bu konuda bu fona sıcak bakılmaması Türkiye’de iflas eden işyerinde bu problemleri yaşayacağız. Hükümette sendikalar uzlaşırsa tamam diyor. Sendikaların uzlaşı bir noktada olmayışı sonrası hükümet bunu erteleyelim mantığına gitti. Bu sorun bizim sorunumuz. En büyük sorun işçinin sorunu. Fen -İş’te 600 işçinin acısını biz çekiyoruz. Kıdem tazminatı fonunun ıslarla hayata geçirilmesini istiyoruz. Bu konuda ısrarımız devam ediyor.”Gül, Kıdem Tazminatı Fonu noktasında Türk- İş’in kamuda yetkili oluşu ve kamuda kıdem tazminatı sıkıntısı olmayışı ve devlet nasılsa ödüyor mantığının gittiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Bizim sorunumuz yok anlayışı var. Türkiye işçi sınıfı sorunu var. Türkiye’de sendikalı işyeri yüzde 6, yüzde 94’ü ise sendikasız işyerleri. Yüzde 94 hiç sesinin çıkarılamadığı iflas eden tazminatını alamayan milyonlar var. Geçen Aralık ayında Türkiye’de 112 işçi iş kazasında hayatını kaybetti. Basına bile yansımadı. Bunların büyük kısmı yani 90’nı sendikasız işyerlerinde yaşandı. Türkiye’de iş kazalarında iş güvenliği sendikasız işyerlerinde sorunu varsa, kıdem tazminatında sendikalı işyerlerinde ses çıkıyor. Türkiye’de firmalar iflas ediyor kıdem tazminatını alamayan işçiler var. Kıdem tazminatı fonu kurulduğunda sendikalı ve sendikasız olmuyor. Tüm Türkiye’deki çalışanların kıdem tazminatı garanti altına alınacak. Sadece sendikalı olan yerler değil. Kıdem tazminatı fonu bence Hak -İş’in gündeminde düşmeyecek. Olaya devlet gözüyle bakarsak onlarda bu sorun yok. Türkiye’de ekonominin büyük boyutu devletin elinde değil özel sektörün elindedir. Biz sosyalist bir sistemle yönetilmiyoruz. Türkiye'de sosyalist bir devlet yapısı olsa kamuda olabilirdi. Biz karma bir ekonomi ile yönetiliyoruz. Ekonominin büyük bölümü özel sektörde. O yüzden sorunun büyük bölümü de özel sektör ve olaya böyle bakmamız lazım.”