Gökhan Çınar’ın sunumuyla ekrana gelen Katarsis’in konuğu olan Hatice Kaya, 15 yaşında kaybettiği kardeşinin başına gelenleri anlattı ve doktorları suçladı. O Ses Çocuklar yarışmasıyla Türkiye'nin tanıdığı Nazar Nur Kaya’nın ablası olan ve sokak şarkıcılığı yapan Kaya’nın hikayesi herkesi şoke etti.
Kızı gibi büyüttüğü kardeşinin başına gelenleri anlatan Kaya, “Midesi bulandı bir gün. Birkaç gün sürünce hastaneye götürdüm. İdrar yolu enfeksiyonu olduğunu söyleyip beni başka bir hastaneye yönlendirdiler. Gittiğimiz hastanede bir içecek verdiler ve böyle geçeceğini söylediler. Biz beklerken birden “Nazar’ın acil yatışa geçmesi gerekiyor” dediler. Doktor böyle diyorsa ben bu doktoru dinlerim. Tabi maddi durumumuz da bitik. Dönüş paramız bile yok” dedi ve açıklamalarına şöyle devam etti:
Bu dönemde kimse yoktu yanımızda. Benim annem üç beş kuruşu bir araya getirip Nazar’a yollarken anneme “Aç mısın?” diye soran bir akrabam olmadı. Biz hep kardeşler arasında kalkınmaya çalıştık. Doktor biyopsi yapmaya çalıştı, onu yapmaya çalışırken böbrekleri kanattı. O kanamayı durduramadılar ve yoğun bakıma aldılar. Bir ay yokluk içinde bir süreç yaşadık. Boyun eğmek zorunda kalıyorsun bazı şeylere. Maalesef bazı şeylere minnet etmek zorunda kalıyorsun. Bir ay boyunca biz Nazar’ı beş dakika görebilmek için hastanenin bahçesinde yattık.
Çok hata yapıldı. Ölüm Allah’tan, her şey Allah’tan onu biliyorum ama Nazar’a eziyet edildi. Nazar’ın bedenine eziyet edildi. Ben Nazar’ı götürdüğüm gibi bana teslim edilmedi. Ne canlısı ne vefat etmiş hali. Nazar’ı Nazar’lıktan çıkarmışlardı. Bilmiyorum ona ne yaptılar. Nazar’ın göbeğine kadar olan büyük büyük dikişlerin anlamını bilmiyorum, sorgulatmadılar.
Bize Nazar’ı bir hafta boyunca ölmüş gösterdiler. Bu tek başıma verdiğim bir karar değil. Bir muhabirden rica ettim, geldi o baktı. Nazar’ı görmeye 10 saniye dayanamadı. “Hatice sizi kandırıyorlar, Nazar öldü” dedi. Yok dedim ya Nazar ölür mü, Nazar bizi duyuyor. Yoğun bakımda ona şarkı okuyorduk.
Sonra gönüllü doktorlar, gönüllü avukatlar geldiler. Hepsi bana Nazar’ın öldüğünü söylediler. Ama hastane canlı olduğunu iddia etmeye devam etti. Nazar serviste yattığı süreçte bana öleceğini söyledi, “Ben o yoğun bakıma gidiyorum ya beni oradan alamayacaksınız, göndermeyin” dedi. Nazar böyle söyleyince ben arayışa girdim ama para yok. Biz en başından beri yanlış yapıldığını fark ettik ama para bir yerde çok önemli bir şey.
Para ile saadet olmaz diyoruz ama maalesef saadet para ile oluyor. Parasızlığın Nazar’ın ölmesine neden olduğunu düşündük, kendimizi suçladık. Nazar’ın ölümünden sonra çoğu doktor yurt dışına kaçtı. Ben bu dünyanın adaletine inanmıyorum.