Kargo bölümündeki altınların durumu
İSTANBUL (İHA) - İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Halaç, altın ve gümüşün eridiği zaman mutlaka bir yerde toparlanıp katılaşacağını belirterek, "O noktada üzerine çöken enkazdan altın ve gümüşün ayrıştırılması lazım daha sonra bunlar tekrar kazanılır" dedi.
İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Halaç, Atatürk Havalimanı'nın Kargo Bölümü'nde çıkan yangında, kargodaki altınların ne olduğu yönündeki tartışmalara açıklık getirdi. Kuyumcu Kent'te bulunan ofisinde açıklama yapan Halaç, yangın sırasında kargo bölümünde kendilerine ait 400 kilogram gümüş olduğunu belirterek, "Onun dışındaki zarar bize iletilen duyumlardır. Doğru kaynaklardan edindiğimiz duyumlara göre, bir para zararı var ama paranın akıbeti belli değil. Para kasanın içerisinde, para yandı mı yanmadı mı bunu bilen yok. Yetkililerin bölgedeki incelemeleri sürüyor. Olay yeri araştırması tamamlanmadığı için sigorta yetkilileri girip incelememe yapamamakta, biz de hiç bir şekilde bilgi alamamaktayız. Biz kendi gümüşümüzün ne olduğunu biliyoruz. O kadar büyük yangında kasa dışında kalmış ve mutlaka erimiştir. Eriyen gümüş sıvı hale geldiği için akar ancak nereye gittiğini bilmiyorum. Bu gümüşün geri kazanılması mümkün" dedi.
Atatürk Havalimanı'nın altın trafiğinde çok önemli rolü olduğunu dile getiren Halaç, "Türkiye'ye ithal edilen bütün külçe altınlar buraya geliyor. İşlenmiş ve ihraç edilen altınlar da buraya gelmektedir. Gümrüklenmesi yapılan bu ithal ve ihraç ürünleri, uçak kalkana kadar depolarda tutulmaktadır. Burada bu tür hizmeti veren kuruluşlar var. Bizim kıymetli ürünlerimiz ordaydı. Yangından hasar gördü. Öyle büyük bir yangında yangın merkezinde ısının bin derecenin üzerinde olduğunu tahmin ediyoruz. Altının erime derecesi bin 60, gümüşün ise 950 derece. Bu bilgileri göz önünde tutarsak tüm gümüş ve altın erimiş olmalı. Ne kadar altının erimiş olduğunun tahmin edilmesi zor. Çünkü o tür servisleri veren ofisler belgeleriyle birlikte yanmış. Zararın tespit edilmesi için çalışanların bazı evrakları toparlaması lazım. Bu da bir kaç gün sürer" diye konuştu.
Ömer Halaç, "Bizim çalıştığımız kargo şirketi gelir, imza karşılığında malı alır ve yine imza karşılığında dünyanın herhangi bir yerinde bulunan müşteriye malı verir. Bu süreç içerisinde mala zarar gelirse, zarar sigorta tarafından karşılanır. Ancak 2 halde sözleşmeye göre sigorta malın zararını karşılamaz. Bunların birincisi nükleer saldırı, ikincisi ise uzaydan gelen saldırıdır" ifadelerini kullandı.
Yangında eriyen altın ve gümüşün kazanılması gerektiğini belirten Halaç, "Altın ve gümüş eridiği zaman mutlaka bir yerde toparlanacak, katılaşacaktır. O noktada üzerine çöken enkazdan ayrıştırılması lazım, daha sonra altın ve gümüş tekrar kazanılır" şeklinde konuştu.
Havalimanın çok güvenilir olduğunun altını çizen Halaç, yangının herhangi bir terör örgütünü hedefine ulaştırabilecek eylem olmadığını ifade etti. Kargo bölümünde evrak ve altınların çalındıktan sonra oranın yakılmış olabileceğini belirten Halaç, bunun bir spekülasyon olduğunu söyleyerek, "Olay yeri araştırması bittikten sonra her şey belli olur. Kasada altın yoksa, bir şey yoksa, bu ihtimal üzerinde durulabilir" dedi.
