İstanbul'da kaynak ustası olarak çalışan Yusuf Gülderen, Kurban Bayramı için Adana'da yaşayan ailesinin yanına geldi. Gülderen, tatilin ardından tekrar İstanbul'a dönmek için eşi 39 yaşındaki Hatice, çocukları 12 yaşındaki Ahmet ve kızı 17 yaşındaki Dilber ile birlikte yaya olarak otogara doğru yola çıktı. Bu sırada Suriye plakalı olduğu ileri sürülen minibüsten inen yüzü poşulu bir kişi, Yusuf Gülderen'i pompalı tüfek dipçiğiyle yere düşürüp, ateş etti. Saldırgan minibüsle kaçtı. Ağır yaralanan Gülderen, yakınları tarafından götürüldüğü özel hastanede tedaviye alındı. Yolda duran kalbi tekrar çalıştırılan Gülderen, 4 saat süren çabaya karşın kurtarılamadı. Eşi ve çocuklarının önünde vurulan Gülderen'in cenazesi otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
BABALARI GÖZLERİ ÖNÜNDE VURULDU
Polis olayla ilgili soruşturma başlatırken Gülderen'in kızı Dilber Gülderen, saldıran kişinin başında bere olduğunu yüzünün ise poşu ile kapalı olduğunu ve Suriye plakalı bir minibüsten indiğini söyledi. Genç kız, "Babamı İstanbul'a yolcu etmek için yaya olarak otogara gidiyorduk. Önde yürüyen babamla bizim aramızda duran minibüsten bir kişi indi, elinde tüfek vardı, ardından silah sesi duydum. Babam yere düştü, annem yaralandığını söyledi. Koştuk saldırgan tekrar minibüse binip kaçtı" dedi.
OTOMOBİLLE GÖTÜRDÜK
Dilber Gülderen, mahallede Kobani eylemi yapanlar nedeniyle olay yerine ambulansın gelmediğini, bu yüzden babasını otomobille hastaneye götürmek zorunda kaldıklarını ileri sürdü. Gözleri önünde babası öldürülen Ahmet Gülderen ise olayı şöyle anlattı:
"Biz babamla birlikte yürüyorduk annem ile ablam biraz gerimizde kaldı. Bu sırada yanımızdan bir minibüs geçiyordu. 8-10 metre gittikten sonra durdu. İçinden biri indi, babama tüfeğin arkası ile vurdu. Sonra da yere düşen babama ateş etti. Minibüse binip gittiler." Saldırının sebebini de araştıran polis, katil zanlısını yakalamak için bölgede operasyonlarını sürdürüyor. (DHA)