William Ellsworth Robinson ya da bilinen adıyla Chung Ling Soo, hayatı birçok film, dizi ve belgesele konu olmuş Amerikalı bir sihirbazdır. Yaşadığı dönemde Batı kültüründe mistik ve gizemli olayları Uzak Doğu halkıyla özdeşleştirmek adeta bir gelenekti. Bu nedenle görüntüsünü değiştirerek Chung Ling Soo ismiyle gösteriler yapmıştır. İşte kariyeri için kimliğinden vazgeçen sihirbaz Chung Ling Soo’nun hikayesi...
William Ellsworth Robinson henüz 14 yaşındayken sirk benzeri bir eğlence alanı olan vodvilde “Robinson, The Man Of Mystery (Gizemin Adamı)” ismiyle gösteriler yapmaya başladı. Daha sonra “Ben Ali Bey” ismiyle gösteri yapan Alman sihirbaz Auzinger’i taklit ederek, “Achmed Ben Ali” adıyla illüzyonun daha karanlık yönlerini merkeze alan gösteriler yapmaya başladı. Alman sihirbaz Auzinger, hiçbir zaman Amerika turnesi yapmadığı için bu bölgede tanınmıyordu ve izleyenlerin büyük bir bölümü bunun taklit bir konsept olduğunu fark etmedi.
Amerika’da o dönemde kendi illüzyonlarını anlayan ve taklit edebilen herkese 1000 dolar ödül vereceğini söyleyerek gösteri yapan “Ching Ling Foo” isminde bir sihirbaz vardı. Robinson bu ünlü Çinli’nin hilelerini anlayarak ona meydan okumuştur ama Foo, bu meydan okumayı kesin bir şekilde reddetmiştir. Daha sonra Robinson, Paris’te bir gösteri merkezinde Çinli illüzyonist arandığını duyar ve kendisini reddeden “Ching Ling Foo”nun konseptini birebir uyarlar.
Çinli yerel kıyafetlerini giymeye başlayan sihirbaz, yüz kıllarını ve kaşlarını kazıtır, saçlarını uzatarak at kuyruğu yapar. Kendisinin meydan okumasını reddeden sihirbaza nispet yapmak için ismini Chung Ling Soo olarak açıklar. Çinli taklidi yapmaya başlayan Robinson ile onu reddeden Ching Ling Foo arasında oldukça hırslı bir rekabet oluşmaya başlar ve bu da The Prestige filmindeki sihirbazlar arası rekabete ilham olmuştur.
Ching Ling Soo karakterini yarattıktan sonra sahne gösterilerine başlayan Robinson, kendisi için uydurma bir hayat hikayesi de oluşturmuştur. Robinson hikayesine göre İskoç bir misyoner ile Amerika’da yaşayan Çinli bir kadının oğlu olduğunu anlattı. Hikayenin devamında ise anne ve babasını çocuk yaşta kaybetmişti. Bir yetim olarak kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışırken “Arr Hee” isminde bir sihirbazın yanında çalıştığı ve bu sayede Asya öğretilerine dayanan gerçek gizemi öğrendini ifade etti. Oluşturduğu hikayeye kendisi de inan ve gösterisini adeta mükemmel bir boyuta taşıyan sihirbaz Londra’da oldukça büyük ilgi gördü. Karakterini o kadar benimsedi ki; sahnede hiç konuşmadı, İngilizce bilmediğini iddia ederek basın açıklamalarında yanında daima bir tercüman oldu ve Çinli asistanını eşi olarak tanıttı.
1905’te rakibi Foo, onun aslında bir taklit olduğunu angaje etmek için; ona halka açık bir meydan okuma teklif etti ve Soo da hiç düşünmeden bu meydan okumayı kabul etti. Foo’nun asıl amacı onun bir taklitçi olduğunu ispat etmekti. Birlikte bir basın toplantısı yapacaklardı ancak Foo, basının Soo’nun gerçek kimliğiyle pek ilgilenmediğini görünce kendi yaptığı meydan okumadan geri çekildi. Foo bir kez daha meydan okumadan kaçmıştı ve bu onun kariyerinde oldukça olumsuz etki yaptı.
The Prestige filmine de ilham olan, üzerine ateşlenen bir silahtaki mermiyi yakalama numarasında bir gece bir aksilik oldu ve ateşlenen silahtan çıkan mermi Soo’nun akciğerini parçaladı. 19 sene tek kelime İngilizce konuştuğu kimse tarafından duyulmayan Soo, mermiyi yedikten hemen sonra muhteşem bir diksiyonla “Aman Tanrım! Bir şey oldu, perdeyi indirin.” diye haykırdı. Hemen hastaneye kaldırılmasına rağmen geceyi çıkartamadı ve 23 Mart 1918’de hayatını kaybetti.