‘Karlı’ değil, kârlı tepe!

‘Karlı’ değil, kârlı tepe! Karlıtepe, bir tarafta eşsiz Boğaz manzarası, diğer tarafta orman manzarasıyla dikkat çekiyor. Karlıtepe’deki arsaların belediye tarafından belirlenen emlak rayiç bedeli metrekare başına 31.16 TL. Bir başka deyişle Karlıtepe’de 500 metrekare yeri olan biri, yaklaşık 38 bin lira ödeyerek 2B olan arsasının tapusuna sahip olabilecek.

Vatan Gazetesi'nin haberine göre, yani Karlıtepe, bölgede evi ve arsası olanlar için 2B Yasası’nın kabul edilmesinin ardından artık ‘kârlı’ tepe olacak. Karlıtepeli’ler yasayı dört gözle bekliyor. Karlıtepe sakinlerinin bir bölümü ödeme planına tepki gösterirken, Boğaz’a nazır, orman arazisine komşu 10 dönüm arazi içinde tek katlı evde oturan Hasan Lükoğlu, “Şu manzaraya bakın, bir de evlere. Hiçbirimiz burada yaşamayı hak etmiyoruz” diyor.

Hükümet tarafından hazırlanan yasa tasarısı TBMM’de kabul edilirse 473 bin 419 hektarlık 2B arazisi, orman statüsünden çıkartılacak ve Mart ayından sonra özgürlüğüne kavuşacak. Türkiye’de bu yasadan ise en fazla Antalya, İstanbul, Bursa, İzmir, Muğla olmak üzere 36 il etkilenecek. Yaklaşık 47 bin hektarlık arazi ile en fazla 2B ise Antalya’da bulunuyor. Yasanın çıkmasıyla birlikte özellikle deniz manzaralı ve ulaşım açısından kolaylık sağlayan yerler dikkat çekecek. İstanbul Beykoz’da ‘Karlıtepe’ de bu yerleşim bölgeleri arasında ilk sırada yer alıyor.

Kirazlı Yayla Yolu

Karlıtepe, Kirazlı Yayla yolu olarak da biliniyor. Denizden yüksekliği ise 189 metre. Karlıtepe’nin komsuşu ise milyon dolarlık evleriyle tanınan Beykoz Konakları... Vadinin bir tarafında Beykoz Konakları,diğer tarafında ise Karlıtepe var. Ancak Karlıtepe,, Beykoz Konakları’na göre çok avantajlı. Eşsiz bir Boğaz ve orman manzarasına sahip. Ayrıca, bir tarafta Boğaz, bir tarafta Levent bir tarafta ise Maslak... İşte bu eşsiz konuma sahip alan da 2B statüsünde. Karlıtepe’de oturanlar da 2B Yasası’nı bekliyor.

Emekliyim alamam

Karlıtepe’de oturan 53 yaşındaki Cemal Sucuoğlu emekli. 25 yıldır Boğaz manzaralı gecekonduda oturduğunu söylüyor. Kanunun çıkması durumunda tapusunu almak için ödeyeceği paranın hesabını yapıyor: “Burada emlak rayiç bedeli metrekare başına 31.16 TL. Evin arazisi 450 metrekare. Yasa çıkarsa ödeyeceğim rakam yaklaşık 33 bin TL yapıyor. Bunun da 10 bin TL’si peşin. Ben bu parayı ödeyemem. Bu çok fazla. Arsamı bedavaya almadım ki?”

10 dönüm araziye sahip olmak için 750 bin lira verecek
51 yaşındaki Hasan Lükoğlu, 1973 yılında 10 dönümlük arazi aldıklarını ve 3 kardeş ortak olduklarını söylüyor: “Dürüst olmak gerekiyor, bir manzaraya bakın, bir de burada yapılan evlere... Buradaki hiç kimse Karlıtepe’de yaşamayı hak etmiyor. Tapular verildikten sonra Karlıtepe’de değişim yaşanacaktır. Kimse buralarda kalmaz.” 10 dönüm karşılığında Hasan Lükoğlu’nun tapusuna sahip olmak için ödeyeceği rakam ise 750 bin TL’yi buluyor. Emekli olan Lükoğlu, bu rakamı nasıl ödeyeceğini ise şöyle açıklıyor: “Hemen aşağıda Beykoz Konakları’nda bir evin değeri en az 1 milyon dolar. Onların Boğaz manzarası yok. Benim evimin olduğu yer en az 2 katı eder. Öyle olunca 10 dönümün 3 dönümünü satar parayı çıkartırız.”

‘Emekliyim ama bankadan kredi çeker tapumu alırım’

Nurettin ve Zeynep Öztürk 220 metrekare üzerine kurulu evlerinde yaşıyor. Oturdukları evin tapusunu almak için ödeyecekleri rakam da 15 bin TL. Nurettin Öztürk, ‘Mecburen ödeyeceğiz’ diyor. Eşi ise ‘Nasıl ödeyeceğiz?’ diye tepki gösteriyor. Nurettin Öztürk, “Kredi çeker öderiz, çalışıp krediyi öderiz. Başkasına mı yedireceğiz malımızı. 15 bin lirayı ödeyince evimizin tapusunu alacağız” diyor. Eşi Zeynep Öztürk ise eşinin sözlerine şöyle karşı çıkıyor: “Emekli maaşın 600 TL. Zor geçiniyoruz, krediyi neyle ödeyeceksin? Öyleyse evin tapusu nerede?”

280 metrekarelik yerin tapusuna 20 bin lira ödeyecek

81 yaşındaki Hüseyin Kara 1980 yılında 280 metrekare yer satın aldığını ve oğlu Hasan Kara (55) ile birlikte yaşadığını söylüyor:

“Tek gelirimiz Hasan’ın emekli maaşı. O da ayda 900 TL alıyor. Evde ise 5 kişi yaşıyoruz. Ancak karnımız doluyor. Yasa çıkarsa ödeyeceğimiz rakam 20 bin TL civarında. Bu parayı ödememiz çok zor. Ben burayı köyümdeki tarlalarımı satıp aldım. Şimdi satacak hiçbir şey kalmadı. Buraya geldiğimizde bize ‘çuval içindeki aslan’ diyorlardı. Şimdi adımız işgalci oldu. Ama biz buraları bedavaya almadık, tarlamızı satıp aldık.”