Kartal'da cansız bedeni bulunan Dilara Gültay (23) ve Cansu Demirel'in (30) cenazesi Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Dilara Gültay'ın cenazesini Adli Tıp Kurumu'ndan teslim alan babası Şenol Gültay, M.P.'nin daha önce sık sık kendi evlerine geldiğini anlattı. Gültay, "Biz bu çocuğa destek olduk, yardım ettik eşyasını aldık. Bu evimize gelip yiyip içen biriydi. Çocukların yakın arkadaşıydı. Çocuk da çok mülayim bir çocuktu, ağzı var dili yoktu. Konuşmaktan aciz bir çocuktu. Nasıl yaptı böyle bir şey anlamadım" dedi.
Kartal'da Kartal Cumhuriyet Mahallesi'nde 4 katlı binanın birinci katındaki daireye ihbar üzerine giden polis, Dilara Gültay (23) ve Cansu Demirel'in (30) cansız bedenleriyle karşılaştı. Aynı saatlerde kendisini yaraladığı için hastaneye giden M.P. (24) kadınları öldürdüğünü söyledi. Polisin yaptığı ilk incelemede M.P.'nin iki kadını öldürerek intihar girişiminde bulunduğunu tespit etti.
Noterde katiplik yapan Dilara Gültay ile elektronik firmasında çalışan Cansu Demirel'in yakınlarının dün kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi. Bir restoranda çalışan M.P.'nin kasten yaralama suçundan sabıkası olduğu belirtilirken, evde yapılan aramalarda uyuşturucu madde, fare zehiri, şizofreni ilaçları ve şırınga bulundu.
Dilara Gültay'ın cesedinin banyoda, boğazında kesikler olan Cansu Demirel'in cansız bedeninin ise oturma odasında bulunduğu kaydedildi. Akşam saatlerinde ise iki kadının cenazeleri Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Cenazeyi almaya gelen baba Şenol Gültay yaşananlara ilişkin konuştu.
Dilara Gültay'ın babası Şenol Gültay, "Polise, 'Kardeşim ben çocuğuma ulaşamıyorum, benim kızımı sağ salim bulma şansım hiç kalmadı, sağ bulamayacağım bu çocuğu, telefonuma cevap vermiyor' dedim. Benim kızım mümkün değil 3 kereden fazla çaldırmaz. Kızımı sinyalden bulun dedim '24 saat geçmeden bakamıyoruz' dediler.
İnşallah hiç ceza vermezler. Çıkartsınlar dışarı cezasını vereceğim. 22 yaşında kızımı aldı benden, 29 yaşında kız çocuğunun canını aldı. Adalet buna daha ceza vermezse ben ne yapayım? Şizofreni ilacı yoktu kızımın. Bu çocuk garibanın tekiydi. Antep'ten gelmiş. Tanıyorduk çocukların arkadaşıydı. Sevgilisi falan değildi. Garibanın tekiydi. Bir kafede çalışıyordu. Çocuklar öyle tanışmışlar.
Biz bu çocuğa destek olduk, yardım ettik eşyasını aldık. Bu evimize gelip yiyip içen biriydi. Çocukların yakın arkadaşıydı. Zaten diğer kız onu hiç sevmiyordu. Çocuk da çok mülayim bir çocuktu, ağzı var dili yoktu. Konuşmaktan aciz bir çocuktu. Nasıl yaptı böyle bir şey anlamadım. Ortada uyuşturucu var diyorlar alakası yok benim kızım sigara içilen ortamda bile bulunmaz. Evlat acısı, içimiz yanıyor. Yarın ben nasıl toprağa vereceğim" dedi. (DHA)