HABER

Kaset kumpası davasına devam edildi

Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin yayımlanmasıyla ilgili davada ek savunma yapan eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, Baykal ve MHP'li yöneticilerin dinlenilmesiyle ilgili kimseye talimat vermediğini savundu

Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin yayımlanmasıyla ilgili Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 171 sanıklı "kaset kumpası" davasının görülmesine devam edildi.

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklarla avukatlar hazır bulundu.

Firari sanık eski polis Mustafa Alpsar ile ilgili tanıklığına başvurulan Ersin A, Ankara'da inşaat malzemeleri satışı yapan firmada çalıştığını, firma sahibinin yakını Alpsar ile meslekten ihraç edilmesinden sonra bir süre aynı firmada görev yaptıklarını dile getirdi.

Tanık Ersin A, Alpsar'ın FETÖ'ye sempati duyduğunu, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yurt dışına kaçtığını bildiğini anlattı.

Tanık sıfatıyla dinlenen Emniyet Amiri Hasan B. de sanıklardan Mustafa Edip Çakmak ve Talha Ülkümen'i tanıdığını, İzmir'de görev yaptığı sürede Çakmak ve Ülkümen'in kendisini birkaç defa evlerine davet ettiklerini, davette yemek yenildiğini ve dini sohbet yapıldığını söyledi.

- Akyürek'in ek savunması

Tanıkların dinlenilmesinin ardından sanık eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, kendisinden önceki Daire Başkanı Sabri Uzun'un tanık olarak dinlendiği duruşmada hazır bulunmadığı için ek savunma yapmak istediğini ifade etti.

Uzun ile aralarında husumet bulunmadığını savunan Akyürek, kendisinin görevi Uzun'dan devraldığını, Hrant Dink cinayeti davasında da Uzun ve eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ile yargılandıklarını belirtti.

Uzun'un Güler'i korumaya çalıştığını öne süren Akyürek, bu kapsamda Uzun'un kendisi aleyhindeki beyanlarını kabul etmediğini söyledi.

Akyürek, "Keşke Dink öldürülmeden çok daha önce, Cumhuriyet gazetesinin bombalanması ve Danıştay saldırısından önce Güler'in görevini değiştirmiş olsaydım." ifadesini kullandı.

Şu anda yargılandığı davada da suçsuz olduğunu belirten Akyürek, Baykal ve MHP'li yöneticilerin dinlenilmesiyle ilgili kimseye talimat vermediğini savundu.

Sabri Uzun, 16 Ekim'deki celsede tanık olarak verdiği ifadesinde, Dink cinayetinden kısa süre önce Akyürek ve birlikte hareket ettiği kişilerce Güler'in görevinden uzaklaştırılmaya çalışıldığını söylemiş, bir eve kayıt cihazı yerleştirmek amacıyla 4-5 birimin çalışması, bunu da daire başkanının ya da başkan yardımcısının organize etmesi gerektiğini öne sürmüştü.

Davanın görülmesine yarın devam edilecek.

En Çok Aranan Haberler