Kasık fıtıklarının büyük çoğunluğu, kasık kanalından geçerek ortaya çıkar. Kasık kanalı, doğum öncesinde veya hemen sonrasında testislerin aşağıya indiği kanaldır. Normalde bunun kapanması gerekir. Tam kapanmaması veya zaman içerisinde açılması sonucu kasık fıtıkları görülebilir.
Kasık fıtığı, yeni doğan bebeklerden ileri yaştaki insanlara kadar herkeste görülebilir. Hem kadınlarda, hem erkeklerde görülebilir. Ancak erkeklerde, kadınlara göre 10 kat daha fazla görülür. Bunun nedeni, erkeklerin kasık öblgesinin anatomik yapısındandır.
Testisler, doğum esnasında veya hemen öncesinde bu kanaldan aşağıya doğru inerler ve bu kanalın kapanması gerekir. Kadınlarda bu kanalın yapısı çok daha fazladır, erkeklerde bu yüzden daha sık görülmektedir.
Kasık fıtıkları, bazı ailelerde daha sık görülmekte ve genetik olarak kasık kanalının fıtık oluşturmaya müsait olduğu anlaşılmaktadır.
Kasık fıtığının en önemli belirtisi, kasık bölgesinde bir şişlik görülmesidir. Bu şişliğin özelliği, hasta ayağa kalktığı zaman, öksürdüğü zaman belirginleşmesi ve büyümesidir.
Kasık fıtığında oluşan şişlik, hasta sırt üstü yattığı zaman kaybolur. Bazı hastalarda şişlik kaybolmasa bile, hasta eliyle rahatlıkla içeri itebilir.
Kasık fıtıklarının ikinci bir bulgusu ise kasık bölgesinde ağrılardır. Bu ağrılar genellikle kronik, hafif ve müphem ağrılardır. Hastalar bu bölgede bir rahatsızlık hissi diye tarif eder. Pek çok hastalıkla karışabilir.
Nedenini tam olarak anlamak için, hastaya ultrason ya da gerekli durumlarda MR çekilir.
Kasık fıtığının tanısını, hastalar genellikle kendi kendine koyar. Çünkü kasık fıtığının teşhisi normalde çok kolaydır, kasık bölgesinde şişlik ele gelir haldeyse, hastalar kolaylıkla fıtığı olduğunu anlar ve bunu bize bildirir. Ancak zaman zaman yeni başlamış fıtıklarda sadece ağrı ortaya çıkar. Biz buna nokta fıtığı deriz. Bunları anlamak için hastaya ultrason ile bakmak yeterlidir.
Bazı hastalarda özellikle sporcularda kasık fıtıklarını anlamak ultrason ile de yeterli olmamaktadır. Bu tip hastalarda MR çekimiyle hastalık teşhisi konur.
Kasık fıtığının en önemli bulgusu, kasık bölgesinde şişliktir. Dolayısıyla kasık bölgesinde şişlik yapan başka hastalıklarla karışabilir. Bunların arasında en sık görülen o bölgedeki iyi huylu yağ tümörleridir.
Hastaların yanlışlıkla fıtık zannettiği, o bölgedeki lenf bezleridir. O bölgede ele gelir, bazen ağrılıdır.
Adele, eklem ve ya kemikleri ilgilendiren zedelenme veya benzer iltihabi hastalıklarda kasık ağrısı olur ve fıtıkla karışabilir.
Kasık fıtıklarının değişmez durumu, yerçekimi dolayısıyla sürekli olarak büyümesidir. Önce nokta fıtığı gibi başlar, ancak zaman içerisinde şişlik giderek büyür, zaman zaman bir futbol topu hacmine ulaşabilir. İkinci çekinilen nokta, boğulmuş fıtık adı verilen şekilde, fıtığın içeri girmemesidir. Bu iç organların fıtık deliğinden çıktığı bölgeye sıkışıp kaldığını gösterir, ağrılı ve acil bir durumdur.
Eğer hasta bunu da es geçerse, boğulmuş olan organların dolaşımı bozulur ve kangren olur. Bu oldukça ciddi ve ölümcül bir tablodur. Hasta için ciddi hayati riskler taşıyan olumsuz bir tablodur.
Fıtıklar, bu tip sorunlar gelişmesin diye, öncelikli olarak ameliyatla tedavi edilmeye çalışılır. Çünkü normal bir fıtık ameliyatı son derece basittir.
Fıtık tedavisi cerrahidir ve her zaman ameliyatla tedavi edilir. Organların yer değiştirdiği küçük deliğin bir şekilde kapatılması gerekir. Geçmiş yıllarda bu onarım dikişle yapılırdı. Günümüzde de hala dikişli yöntemler kullanılabilir, ancak çoğunlukla yamalar kullanılmaktadır. Bu yamalar, deliğin olduğu yere dikişle dikilir.
Bu yamalar, ameliyat sonrası ağrı yapmaz. Bunlar her zaman bizim kendi dokularımızdan daha sağlamdır. Fıtığın tekrar etme riski çok düşüktür.
Kasık fıtığı ameliyatları, günümüzde çoğunlukla yama ile yapılmaktadır. Kullanılan bu yamalar, hastanın fıtık deliğinin olduğu yere yerleştirilmektedir. Bu işlem klasik yöntemle ya da kapalı yöntemle yapılır.
Kapalı yöntemde, hastanın karnına açılan 3 tane küçük delikten, yama rulo yapılarak deliklerden içeri atılır. Otomatik olarak açılan yama, özel vidalar sayesinde yerine tutturulur. Açık yöntemde ise, 10 - 12 santimlik bir kesi yapılır. Cilt altına geçtikten sonra, adelenin üzerine yama yapılarak dikilir.
Ameliyattan sonra uzun dönemde amaç, hiçbir şeye dikkat etmeden normal bir hayat sürülmesidir. Erken dönemde ise, aynı gün içerisinde hasta ayağa kalkar, yürür, hastaların yüzde 90'ı da taburcu olabilir. Bazı hastalar özel durumları nedeniyle bir gün boyunca hastanede tutulabilirler. Hasta, ilk 15 gün 10 kiloya kadar ağırlık kaldırabilir. 1 ya da 1.5 ay sonra kadar yeniden spor yapmaya başlanabilir.
Ameliyattan 24 saat sonra duş alınmaması önerilir. Onun dışında ameliyat öncesindeki gibi sağlıklı bir hayat sürülmesi ifade edilir.
Kullanılan yamalarda, bazı teknik kusurlardan dolayı erken ya da geç dönemde yeniden tekrar edildiği olmaktadır. Teknik hata, yamanın doğru konmaması, doğru tespit edilmemesi ve doğru seçilmemesine bağlıdır.
Eğer ameliyat doğru yapıldıysa ve yama uygun seçildiyse, bunların artık nüks etme ihtimali yok denecek kadar azdır.
Nokta fıtığı, kasık fıtığının başlangıç halidir. Karın duvarını üç boyutlu düşünmek gerekir. Deliğin ya da yırtığın olduğu kesim karnın iç tarafındadır.
Fıtık, kanalın içerisinden geçip cildi ittiği zaman şişlik oluşturur. Fakat iç halkadan yeni geçtiğinde, henüz cilde kadar gelmemiş ama kanalın içerisine girmiş fıtıklara nokta fıtığı denmektedir.
Nokta fıtığı, fıtığın başlangıç dönemidir. Kasık kanalına yeni girmiştir. Ağrı yapar, ele gelmez ve ancak ultrason ile tanı konulabilir.