YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kasklı sapık mağduruna rapor eziyeti

"Kasklı sapık" olarak bilinen eski opera sanatçısı Şahin Öğüt’ün tecavüz ettiği iddia edilen mağdure, yeniden sağlık raporu almak zorunda...

Kasklı sapık mağduruna rapor eziyeti

Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararı uyarınca ‘kasklı sapık’ olarak bilinen eski opera sanatçısı Şahin Öğüt’ün tecavüz ettiği iddia edilen mağdure, yeniden sağlık raporu almak zorunda kalacak.

Kamuoyunda ‘kasklı sapık’ olarak bilinen eski opera sanatçısı Şahin Öğüt’e, 15 yaşından küçük bir kıza tecavüz ettiği gerekçesiyle Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 20 yıl hapis cezası verilmişti. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 5. Ceza Dairesi, kararı bozmuştu. Bozma kararında, “mağdurenin kızlığının bozulup bozulmadığı yolunda rapor alınması ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığı yolunda adli tıp ilgili ihtisas kurulundan rapor alınması” gerektiğine işaret edilmişti. Mahkeme bozma kararına karşı direndi. Direnme kararında, mağdurenin olayın ardından Gazi Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı’nda uzun bir tedavi gördüğü, tedavisine ilişkin belgelerin de mağdurenin ruh sağlığının bozulduğu yönünde kanaat oluşturduğu vurgulandı. Bu nedenle ayrıca İstanbul Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu’ndan bir rapor daha alınmasına gerek olmadığına vurgu yapıldı.

EN ERKEN 2 YIL SONRA
Türk Ceza Kanunu’na göre mağdurun beden ve ruh sağlığının bozulduğuna ilişkin raporun sadece Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu’nda verildiğinin düzenlendiği belirtilerek, şöyle denildi:
“Kurul en erken 2 yıl gibi bir süre sonrasına randevu verilebilmektedir. Ayrıca bu süreçten sonra mağdurenin muayenesi sonunda düzenlenen rapor yaklaşık 6 ay sonra mahkemeye ulaşabilmektedir.

YENİ BİR TRAVMA NEDENİ Ciddi bir travmaya maruz kalan mağdurelerin ruh sağlığının bozulup bozulmadığı yolunda İstanbul Adli Tıp Kurumu’na yollanması gerek mağdure gerekse aile bireyleri açısından yeniden olayı yaşamak gibi algılanmakta ve yeni bir travmaya neden olmaktadır. Mağdure olaydan sonra birkaç kez intihara teşebbüs etti. Gazi Üniversitesi’nden verilen bu rapora itibar etmemiz gerekmektedir. ”

KURUL KARARI Direnme kararının ardından dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda görüşüldü. Kurul, direnme kararını, raporun alındığı üniversite hastanesindeki uzmanların yeterli olmaması yönünden bozarken, mağdurların Adli Tıp çilesini de kısmen bitiren bir karar verdi. Kurul, gerekçeli kararında, ruh ve beden sağlığı bozulan mağdurların sadece Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alması getiren şartı genişletti.
Cinsel saldırıya uğrayan çocukların ruh ve beden sağlığının bozulduğuna dair raporun, üniversite hastanelerinden de alınabileceği belirtildi. Kararda, ancak bu üniversite hastanelerinden alınacak raporun, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinde yer alan Kadın Hastalıkları ve Doğum, Üroloji, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk Psikiyatrisi ve Çocuk Cerrahisi uzmanlık dallarından oluşan bir heyet tarafından verilmesi şartı getirildi.

"HUKUK GARABETİ" Mağdurenin avukatı Evren Paydak, “Kurulun, direnme kararını bozması en açık söyleyişle bir hukuk garabeti, bir hukuk skandalıdır. Üniversite hastanelerinden alınmış raporların kabul edilmeyerek Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasının zorunlu kılınması kadın ve çocuklara yargı eli ile yapılmış ikincil bir tecavüzdür. Bu nedenle kararların bozulması neticesinde Türkiye’nin her bir tecavüz dosyası için AİHM’de mahkum edileceğini öngörmek için kahin olmaya gerek yok” diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler