Kaş kaldırılması iki şekilde mümkündür: Kaşın total olarak kaldırılması veya kaşın, sadece kuyruk kısmının kaldırılması.
Öncelikle kaş kendi içinde değil, yüzün bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Çünkü kaş düşüklüğü göz kapağı düşüklüğüne neden olabileceği gibi, alın bölgesinin gençleştirilmesi ile de kaş kaldırılabilir. Dolayısıyla öncelikle muayene yapılmalıdır. Çünkü sadece ileri yaşlarda değil, genç yaşlarda da kaşın düşük pozisyonundan bahsediyoruz.
Kaş kaldırma ile kişinin, göz üzeri bölgesi gençleştirilerek daha taze ve etkileyici bir görünüm alınır ki bu, kişinin doğal heyecanını yansıtır. Cerrahi olarak genel anestezi altında deri çıkartılması, saçlı deri içinde kesi yapılması, kas askılanması gibi yöntemlerle kaş kaldırma yapılarak yüzün 1/3 üst kısmında ağırlaşmış olan kaş kaldırılabilir, derin çizgiler hafifletilebilir ve daha genç bir kontura ulaşılabilir. Bununla birlikte estetik prosedürlerin gelişmesi ile bu gelişmeleri takip eden insanlar, benzer sonuçlara ulaşabilen, daha az riski olan ve daha ucuz yöntemlere eğilim göstermektedirler. Bu işlemlere minimal invaziv yöntemler denmektedir ki bunlar, ayaktan lokal anestezi altında yapılmaktadır. İyileşme süresi daha kısadır ve daha az risk içerirler.
“Cerrahi olmayan kaş kaldırma” denilen bu işlemde, noktasal olarak lokal anestezi uygulamasını takiben, cerrahi ip denilen, dokuyu askılayabilen, balık kılçığı tarzında özel yapısı olan iplerle kaş, saçlı deri içerisine doğru askılanır. Bu işlem örümcek ağı ile karıştırılmamalıdır; çok daha farklı ve çok daha etkilidir. Kaşın tamamı kaldırılabileceği gibi sadece kuyruk kısmı da kaldırılabilir. Ayaktan yapılan bir işlemdir; uygulama sonrası kişi, yürüyerek veya araba kullanarak evine gidebilir.
Uygulama yapılan bölgenin damarlı bir bölge olması nedeniyle noktasal kanamalar olabilir; bu nedenden dolayı uygulama sonrası hemen buz uygulanmalıdır. Takip eden günlerde bu bölgeye masaj ve baskı yapılmamalıdır; aşağıya doğru çekme hareketlerinden kaçınılmalıdır; ancak duş almak serbesttir. Sadece kurulama esnasında dikkatli olunmalıdır.
Bu ipler vücut içinde tamamen eriyen iplerdir; dolayısı ile bu uygulamanın 1-1.5 yıl gibi aralıklarla uygulanması gerekmektedir. Ameliyata göre etki süresi biraz daha kısa gibi görünse de 15 dakikalık bir sürede uygulanması ve ayaktan yapılması, fiyatının da cerrahiye göre daha uygun olması, bu yönteme ilgiyi her geçen gün daha da arttırmaktadır.
Op. Dr. Türker Özyiğit
** Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
www.turkerozyigit.com
https://www.instagram.com/opdrturkerozyigit
https://www.facebook.com/op.dr.turkerozyigit/
**