Kastamonu, hem tarihi hem de doğal zenginlikleriyle dikkat çeken, Anadolu'nun nadir güzelliklerinden biridir. Şehir, Osmanlı döneminden kalma tarihi konakları ve bu konakların etrafında şekillenen yaşam kültürü ile derin bir geçmişe sahiptir. Aynı zamanda, doğasıyla da büyüleyici bir atmosfere sahiptir. Kastamonu'nun tarihi konakları ve doğal güzellikleri, şehri keşfetmek isteyenler için hem görsel hem de duygusal bir yolculuğa çıkarır.
Kastamonu’nun tarihi konakları, şehrin kültürel kimliğini yaşatan önemli ögelerden biridir ve gerek yapım teknikleri gerekse tasarımlarıyla büyük bir çeşitlilik sunar. Bu konaklar, şehrin geçmişine ışık tutan mimari örnekler olarak dikkat çeker. Özellikle Kastamonu Merkez’deki konaklar, cephelerindeki farklı mimari unsurlar ve estetik detaylarıyla öne çıkar. Her bir konak, kendi döneminin izlerini taşıyan, bölgeye özgü bir tarzı yansıtır.
Kastamonu’daki tarihi konakları diğer şehirlerdeki benzer yapılardan ayıran en belirgin özelliklerden biri, zemin katların fonksiyonudur. Diğer şehirlerde genellikle depo veya ticari amaçlarla kullanılan zemin katlar, Kastamonu'da günlük yaşamın başladığı kat olarak kullanılır. Bu katlar, evin sosyal yaşamının merkezine dönüşür ve ev halkının faaliyetlerine ev sahipliği yapar.
Bu konakların inşasında benimsenen önemli bir diğer felsefe ise, "komşunuzun güneşini, gölgesini ve manzarasını engellememek" ilkesiyle şekillenen sivil mimarlık anlayışıdır. Bu anlayış, komşuluk ilişkilerini gözeten bir yapım tarzını benimseyerek, hem estetik hem de toplumsal uyumu sağlamak amacı güder. Kastamonu’nun tarihi konakları, yalnızca mimari açıdan değil, aynı zamanda sosyal bir yapıyı ve kültürel değerleri de gözler önüne seren önemli örneklerdir.
Valla Kanyonu, doğanın binlerce yıl süren şekillendirmesiyle ortaya çıkan etkileyici bir doğal oluşumdur. Yüksek kaya duvarları ve derin vadiler, bu kanyonun belirgin özelliklerini oluşturur ve ziyaretçilerine doğanın gücünü ve güzelliğini gözler önüne serer. Kanyon, zengin bitki örtüsü ve vahşi yaşamı ile de dikkat çeker, bu unsurlar, doğa severler için adeta bir keşif alanı sunar.
Valla Kanyonu çevresindeki yürüyüş parkurları, doğa yürüyüşü ve trekking tutkunları için mükemmel bir fırsat yaratır.
Daday Şelalesi, doğanın gücünü ve zarafetini bir arada sunan etkileyici bir doğal güzelliktir. Suyun kaya yüzeylerinden düşerek oluşturduğu serinletici akış, bölgenin görsel zenginliğini artıran önemli bir unsurdur. Şelale, etrafındaki yeşil ormanlarla uyum içinde, doğanın kendisini en saf haliyle sergilediği bir manzara sunar. Hem görsel hem de işitsel anlamda huzur veren bir atmosfer yaratan Daday Şelalesi, doğaseverler ve fotoğraf meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen bir yerdir.
Kastamonu'nun Pınarbaşı ilçesine bağlı Ilıca Köyü sınırlarında yer alan Ilıca Şelalesi, 15 metre yükseklikten düşen sularıyla dikkat çeker. Şelalenin döküldüğü noktada oluşan doğal havuz, çevresindeki zengin bitki örtüsüyle birleşerek egzotik bir atmosfer yaratır. Ilıca Şelalesi, hem görsel güzelliği hem de çevresindeki doğal yaşamla ziyaretçilerine huzur veren bir deneyim sunar. Bölge, suyun dinlendirici sesi ve doğanın huzur veren yeşilliğiyle doğa severler için keşfedilmeye değer bir mekandır.
Kastamonu, tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle olduğu kadar zengin mutfağı ve yöresel ürünleriyle de tanınır. İşte Kastamonu'nun en meşhur şeyleri ve yiyecekleri:
Kastamonu usulü etli ekmek, ince hamur üzerine serilmiş kıymalı harcı ve taş fırında pişirme yöntemiyle ünlüdür.
Yufka, tavuk eti ve ceviz ile yapılan bu yemek, özellikle kış aylarında sık tüketilir.
Kastamonu'nun sembollerinden biridir. İnce bir dokuya sahip olan helva, ağızda kolayca dağılır.
Kastamonu'nun pastırması, Kayseri pastırmasından farklıdır. Daha az baharatlıdır ve doğal yöntemlerle kurutulur.
Kastamonu'nun Taşköprü ilçesi, dünyanın en kaliteli sarımsaklarından birini üretir.