Azerbaycan Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi Üyesi Ganire Paşayeva, "Türkiye tüm Müslüman dünyasının en güçlü kalesi. Burası zayıflarsa tekrar bu coğrafyanın toparlanması çok zor olur." dedi.
Paşayeva, Kastamonu Üniversitesi Bilgehan Bilgili Merkez Kütüphanesi Konferans Salonu'nda düzenlenen Hocalı Katliamı'nı anma programında yaptığı konuşmada, yaşanılan coğrafyada büyük zorluklarla bugünlere gelindiğini söyledi.
Modern dünyanın gözleri önünde Hocalı'da Azerbaycan'ın topraklarının yüzde 20'sinin işgal edildiğini belirten Paşayeva, "'İnsan hakları' diye bağıran Avrupa, Azerbaycan'daki insanların acısını umursamadı. 26 yıldır bu insanlar doğup büyüdüğü evlerini göremiyor, anne babalarının mezarına gidemiyor. Bir milyon kardeşimiz bu acıyla yaşıyor. Bugün Hocalı diye bir kent kalmadı. İnsanlar soykırıma maruz kaldı, öldürüldü. Modern dünya buna sessiz kaldı." diye konuştu.
Avrupa'nın terör konusunda çifte standart uyguladığını vurgulayan Paşayeva, "Türkiye bugün Afrin'de Zeytin Dalı Harekatı ile terörle mücadele ediyor. Orada terörün kampları var. Türkiye'ye 'Bu ameliyatı yapamazsınız durdurun.' diyorlar. Terörle mücadelede yanımızda değiller. Bu vesileyle terörün arkasında kimlerin durduğunu görmüş oluyoruz. Terörle mücadelede nasıl Azerbaycan'ın yanında olmadılarsa Türkiye'mizin de yanında değiller. Her türlü engel olmaya çalışacaklar çünkü Azerbaycan'ın da Türkiye'nin de güçlenmesini istemiyorlar." ifadelerini kullandı.
Yaşanılan coğrafyanın çok önemli olduğunu belirten Paşayeva, şöyle devam etti:
"Avrasya coğrafyasındaki büyük milletlerden biri biziz. En çok imparatorluk kuran millet de biziz. Buranın sonuncu imparatorluğunu kuran da biziz. Bakın her tarafımız acı içinde. Bu bölgede tekrar büyük güç olmayalım diye oyunlar kuruldu. Türkiye de vatan, Azerbaycan da vatan. O vatan güçlü olmazsa bura güçlü olmaz. Bura güçlü olmazsa ora güçlü olamaz. Birinin zayıflaması demek hepsinin zayıflaması demektir."
Öğrencilere sosyal medyayı verimli kullanmaları konusunda tavsiyelerde bulunan Paşayeva, "Bugün sadece karada sınırlarınızı korumakla iş bitmiyor. Ordumuz, askerimiz sınırlarımızı koruyor ama bizim bir de virtual sınırlarımız var. Bizim orada güçlü askerlere ihtiyacımız var, o askerler sizsiniz. Sosyal medya üzerinden gerçekleri yazmalıyız. İnsanlara gerçekleri anlatmalıyız. Bunu sizler yapabilirsiniz." diye konuştu.
Türkiye'nin son kale olduğunu ifade eden Paşayeva, şunları kaydetti:
"Artık son kalemize geldiler. Türkiye tüm Müslüman dünyasının en güçlü kalesi. Burası zayıflarsa tekrar bu coğrafyanın toparlanması çok zor olur. O yüzden her yerde Türkiye'ye daha çok sahip çıkacağız. Azerbaycan'a daha çok sahip çıkacağız. Bizim dedelerimiz kurtuluş mücadelesinde 'söz konusu vatansa gerisi teferruat' demişti. Hangi ideoloji, mezhepte olursanız olun fark etmez. Bugün söz konusu vatan. Birbirimize sarılmamız lazım. Birlik beraberlik içinde kalemizi zayıflatmak isteyenlere, dedelerimiz, ninelerimiz nasıl Çanakkale'de ders verdiyse bugün biz de o dersi vereceğiz. Bunu sadece Türkiye için değil, Bayırbucak, Kerkük, Karabağ, Hocalı, Kuzey Kıbrıs, Doğu Türkistan'a kadar bütün vatan toprakları için yapacağız."
Konuşmaların ardından Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın tarafından Paşayeva'ya fahri doktora unvanı verildi.
Programa, Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Cumhuriyet Başsavcısı Bülent Kantarcı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.