Düşme nedeniyle oluşan kırık-çıkıklar ve kuruyan cilt de yoğun kar yağışında sık görülen diğer önemli sorunları oluşturuyor. Acıbadem Sağlık Grubu’nun uzmanları kar ve aşırı soğuktan korunmak için 12 kuralı anlattı; önemli öneri ve uyarılarda bulundu.
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut
Soğuk hava beraberinde kar temizleme, yolda kalan aracı itme ve kar yağışından kaçınmak için koşma gibi ek efor sarf etmeye neden olabiliyor. Ancak bu havalarda aşırı efor sarf etmek çarpıntı, nefes darlığı, ritim bozukluğu, daha kötüsü kalp krizine yol açabildiği için dikkatli efor sarf edin.
Vücudumuzdaki ısı kaybının çoğu genellikle baş bölgesinde gerçekleşiyor, bunun sonucunda da kalbimiz daha fazla çalışmak zorunda kalıyor. Dolayısıyla sokağa çıkarken bereyle başınızı korumayı asla ihmal etmeyin.
Soğuk havalarda vücudun ısı kaybetmesi hipotermi riski oluşturuyor. Ayrıca kalp krizi riski de artıyor. Lahana gibi çok katlı giyinmek ya da çok kalın giysileri tercih etmek ısı dengemizi bozabiliyor. Termal elbise kullanmanız ise ısı kaybını önlüyor. Çok kat giyinmek yerine iki kat giyinmeniz, ısı kaybının önlenmesi için yeterli olacaktır.
Pandeminin vazgeçilmezi maskeler bu sefer bizi soğuktan koruyacak. Soğuk havayı doğrudan solumak ısı dengesini bozuyor, çarpıntı ve kalp ağrısı yapabiliyor. Maskeler soluduğumuz havayı ısıtıyor ve yumuşatıyor.
Soğuk havalarda su tüketmek sıklıkla unutuluyor. Bunun sonucunda az su içenlerde nefes darlığı ve çarpıntı daha sık görülebiliyor, kan daha koyu kıvamlı oluyor. Günde 8-10 bardak ılık su tüketmeniz kalp sağlığınızı koruyacaktır.
Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Acil Servis Uzmanı Dr. Mediha Doğanay
Özellikle buzlu ve kaygan zeminlerde atacağınız hatalı bir adım bile ciddi kazalara neden olabiliyor. Örneğin; basit bir kayma sonrası kalça ya da sırt üzerine düşmeyle kuyruk sokumu kırığı veya omurga kırıkları oluşabiliyor. Adımların geniş olması buzda kayma riskini artırıyor. Dolayısıyla kırık oluşumunu önlemek için mümkün olduğu kadar küçük adımlarla ve yola bakarak yürümeye özen gösterin.
Ayakkabınızın güvenli adımlar atmanızı sağlayacak özellikte olmasına dikkat edin. Örneğin kaygan zemine uygun materyalden yapılmış ayakkabıları tercih edebilirsiniz. Ayakkabınızın altının kaymaz dokulu, tırtıklı ve lastik olması kayıp düşme riskini azaltabiliyor.
Soğuk havalarda üşümemek için çoğumuz ellerimizi ceplerimize sokarak yürüyoruz. Ancak dengemizi sağlamamız için ellerimize ihtiyacımız var. Üstelik düşme sırasında çok daha ciddi yaralanmaların önüne geçmek için de ellerin serbest olması çok önemli.
Yürürken dengenizi sağlamanız için el çantası yerine sırt çantası kullanın. Ellerde ağırlık olduğunda dengemizi sağlamakta güçlük çekebiliyoruz. Bu nedenle elinizdeki yükleri de sırt çantasına koyarak yürümeye dikkat edin. Elleriniz serbestken kayarsanız, dengenizi koruyarak düşmeyi önleyebilir veya daha hafif atlatabilirsiniz.
Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Süleyman İzzet Karahan
Ciltte kuruluk yakınmasının şiddetlenmemesi için çok sıcak suyla banyo yapmayın. Ayrıca suyla uzun süreli temas da cilt kuruluğuna yol açabiliyor. Bu nedenle banyo süresini de 5 dakika gibi kısa süreyle sınırlı tutmanız çok önemli.
Ev ve işyerinizde bulunduğunuz odanın nem oranını arttırarak ciltte kuruluk şikayetini azaltabilirsiniz. Bulunduğunuz mekandaki nem oranının yüzde 60 civarında olmasına dikkat edin. Sıcak veya soğuk hava cilt kuruluğunu arttırabildiği için oda sıcaklığını da 21-25 derece arasında tutmayı alışkanlık haline getirin.
Soğuk havada cildinizde oluşabilecek kuruluk ve kaşıntı gibi sorunları önlemek için yüzünüzün yanı sıra dudak ile ellerinizi de düzenli olarak nemlendirin. Dudak bakım ürünlerini mutlaka sık aralıklarla uygulamayı ve ellerinizi her yıkamadan sonra nemlendirmeyi alışkanlık haline getirin. Ayrıca eldiven takmanız cildinizin daha iyi korunmasını, ellerinizin daha sağlıklı görünmesini sağlayacaktır.