Trabzon Numune Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Orhan Öztürk, kataraktın göz merceğinin saydamlığının hastanın görmesini bozacak derecede azalması olduğunu belirterek, gözlerde sıklıkla gri bölgelerin görülmesi, görme azalması, bulanık ve çarpık görme, kamaşma, çift görme ve renklerin bozuk görülmesi gibi bulgularla ortaya çıktığını söyledi. Halk arasında göze perde inmesi olarak bilinen kataraktın sinsi ve yavaş bir süreçte geliştiğini kaydeden Öztürk, bu süreç sonunda kataraktın aniden hastanın görmesini bozacak şekilde ilerlediğini ifade etti.
Doğuştan ve (konjenital) ve sonradan (akkiz) olmak üzere iki çeşit kataraktın bulunduğunu belirten Opr. Dr. Öztürk, "Doğuştan gelen kataraktlar yüzde 1, sonradan oluşan kataraktlar ise yüzde 99 oranında görülür. Doğuştan gelen kataraktlar ya kalıtsal ya da anne karnında oluşan Kızamıkçık, Kabakulak, Hepatit ve Toxoplazma enfeksiyonları sonucu oluşur. Ayrıca galaktozemi gibi metabolik hastalıklar ve travmalar da çocuklarda katarakt gelişimine yol açabilir. Ancak çocuklarda görülen en sık katarakt nedeni kızamıkçıktır" dedi.
Çocuklarda katarakt belirtilerini sıralayan Öztürk, "Gözde beyaz görüntüler meydana gelmesi, şaşılık, çocuğun ağlaması, yürüme ve cisimleri yakalamada güçlük çekmesi, düzensiz göz hareketleri yapması ve Nistagmus denilen gözlerde sürekli oynama gibi bulgular çocuklarda katarakt varlığını ortaya koyar. Çocuklarda görmenin önemli bölümü ilk 6 ayda oluştuğu için, bu tür bulgular ortaya çıkan çocukları en erken zamanda ameliyat etmek gerekmektedir. 2 yaş üstü çocuklara ameliyatlarda genellikle göz içi mercek konulurken, iki yaş altı çocuklarda genellikle ameliyatta göz içine mercek konulmaz. Tek taraflı kataraktlarda görme şansı çift taraflı kataraktlardan daha azdır. Bunun nedeni de kataraktlı gözde meydana gelen göz tembelliğidir. Bu nedenle katarakt hastası çocuk erişkin yaşa gelinceye kadar sürekli takip edilmeli, özellikle göz tembelliği yönünden dikkatlice izlenmelidir" diye konuştu.
Sonradan oluşan kataraktların yüzde 90'dan fazlasının yaşa bağlı (senil) kataraktlar olduğunu kaydeden Opr. Dr. Öztürk, "Sonradan oluşan kataraktın diğer nedenleri şeker hastalığı, galaktozemi, böbrek yetmezliği, Wilson hastalığı, deri hastalıkları, gece körlüğü ameliyatı sonrası oluşan katarakltar, ilaçlara bağlı kataraktlar ve travmadır. 70 yaş üstü hastaların yüzde 5'inde, 80 yaş üzerindeki hastaların ise yüzde 10'unda katarakt tedavisi için ameliyata gerek vardır. Yaşa bağlı oluşan kataraktın nedeni ise genellikle bilinmemektedir" dedi.
"Kataraktın tedavisi sadece cerrahidir ve günümüzde bu hastalığın oluşmasını, gelişmesini önleyecek, geciktirecek ya da geriye döndürecek hiçbir tıbbi yöntem yoktur" diyen Öztürk, "Katarakt cerrahisi artık modern yöntemler, mikrocerrahi aletler sayesinde ciddi komplikasyonlara yol açmaksızın ve yüzde 98 gibi yüksek bir başarı oranıyla uygulanmaktadır. Yaklaşık 30 dakika kadar süren ve ağrısız olan katarakt ameliyatı sonrasında hastanın, hastanede kalkması gerektirmemektedir" şeklinde konuştu.
Trabzon Numune Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Orhan Öztürk, katarakt ameliyatları için dünyada uygulanan en son teknoloji olan FAKO yönteminin Numune Hastanesi'nde başarıyla uygulandığını belirterek, bu tür ameliyatlar için hastaların büyük şehirlere gitmelerine gerek olmadığını kaydetti.