HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Katil iPhone mu?

Katil iPhone mu?

iPhone’larınızın üretildiği Çin’deki Foxconn fabrikasında 3 ayda 11 işçi intihar etti. Siz dostlarınızla eğlencede iPhone’unuz ile çektiğiniz fotoğrafları Facebook’ta paylaşırken ya da vakit öldürmek için Angry Bird oynarken, 1 milyon Çinli 12 saattir montaj bandının önünde ayakta çalışmaktan bitap, bir sonraki telefonunuzun tuş takımını yerleştiriyor.


Yer, dünya elektronik pazarının merkez üreticilerinden biri olan Çinli Foxconn Teknoloji’nin Shenzhen Kampusu. Tüm binaların etekleri yerden 6 metre yükseklikte filelerle çevrili. Peki fileler sizce ne olabilir? Fabrika binaları tadilatta falan değil, fileler de aşağıdan geçenlerin kafasına taş, tuğla düşmesin diye gerilmemiş. Şaşıracaksınız belki ama; Çinli işçi düşmesin diye…


Elinizdeki iPhone’ların üretim merkezi olan fabrikada 2010’un yalnızca Mart ve Mayıs ayları arasında 11 işçi binanın tepesinden atlayarak intihar etmiş. Bunun üzerine ağlar biraz daha genişletilmiş.


Fabrikada gerçekleşen resmi intihar vakaları da ciddi bir düşüş göstermiş bu önlemin üzerine. Yani eğer Çinli bir işçi günde 12 saat hiç durmadan üretim bandının önünde iPhone’unuzun tuş takımını takmaktan bunalıma girdiyse, Foxconn binası hariç başka istediği her yerden atabilir kendisini.


Ama buradan değil! Güney Çin’in en hareketli endüstri kenti olan Shenzhen’deki fabrika binalarının tepesinden atlayarak intihar etmek, bölgede oldukça alışılmış bir ayrıntı.


Foxconn, Çin’deki en büyük özel fabrika… Anakart, kamera parçaları, MP3 player gibi elektronikler üreten, 150 milyar dolarlık dünya tüketici elektroniği endüstrisinin can damarlarından biri. Yani bu rakamın yüzde 40’ı buradan çıkıyor.


Aynı zamanda fabrikada yaklaşık bir milyon işçi çalışıyor. Açıklanan rakamlara göre, son beş yılda 17 işçi intihar ederek hayatını kaybetti burada. Şirket tarafından saklanmaya çalışılan bu vakalar artan bir trend göstermiş durumda.


Bir işçinin intihar mektubunda, şirketin intihar edenlerin ailelerine ödeme yapacağı için intihar ettiğini belirtmesi üzerine bu anlaşma da sözleşme metinlerinden çıkarılmış. Şimdi dünya bu işçi intiharlarının “ucuz elektronik” açlığımızın bir bedeli olup olmadığıkonusunda vicdan muhakemesi yapıyor.


NewYork Times’ın yaptığı “Çin’deki intiharlara hasar kontrol çağrıları”ndan sonra, Foxconn ve iş partnerleri, özellikle Apple, ölümleri açıklamaya çalışıyor.


Şirket, aralarında Apple, Dell ve HP’nin de bulunduğu büyük elektronik üreticilere üretim desteği veriyor. Sony ve Nokia da Foxconn’ın diğer önemli müşterileri.


Dünyanın en büyük halkla ilişkiler şirketi Burson-Marsteller fabrikadaki intiharlar üzerine çalışma yapmak üzere görevlendirildi geçen yıl. Gerçi bir milyon çalışanın içinde 17 intihar çok yüksek bir rakam gibi görünmeyebilir. Çin’in kırsalında ve kentlerindeki intihar oranı bundan daha yüksek. Hatta ABD’de üniversite öğrencileri arasındaki intihar ortalaması bu rakamın dört kat üzerinde. Ancak yine de yeni teknolojileri destekleyen, öven, özendiren, elektronik açlığını körükleyen medyanın bir parçası olarak şunu sormadan edemiyor insan: “17 kişiyi benim iPhone’um mu öldürdü?”


Yalnız burada tüm olup bitenlere rağmen, Çinliler için Foxconn Çin’in en iyisi. Kantini ve yemekhanesi, kampüs yemekhanesine; yedi işçinin ancak iki aracın sığabileceği bir alanda sıkış tıkış ranzalarda yattığı odaları ise üniversite yurtlarına benziyor çalışanlar için.


Şehrin geri kalanından yüksek betonlarla ayrılan bu Foxconn cumhuriyetindeki caddeler ise, spor salonları, yüzme havuzu, kitapçısı, kafeleri ve restoranlarıyla, market ve internet kafeleriyle onlara göre alışveriş merkezlerini andırıyor. Evet, kesinlikle internetteki fotoğraflarına baktığımızda burası komünizmin soğuk betonlarıyla çevrili rutubetli bir vadiden çok bir özel üniversitenin kampüsüne benziyor. Her şeyden önemlisi temiz. Ve etrafta, sohbet eden, sigara içip gülüşen, ağaçların altında şakalaşan işçiler var.


1.6 kilometre kareden daha geniş bir alana yayılan kampüs-fabrika Asya’nın belki de dünyanın en büyük elektronik mutfağı konumunda. Shenzhen’in geri kalan bölümünden tel örgü ve yüksek duvarlarla ayrılıyor. Shenzhen’in bu denli gelişimi ise, eski Çin Halk Cumhuriyeti lideri Deng Xiaoping’in özel ekonomi bölgesi politikasıyla son 30 yılda gerçekleşmiş.


Çin’in fakir, kırsal bölgelerinden gelen işçiler, buraya çok yüksek olmasa da devamlı ve güvenilir yevmiyesi için akın ediyor. Ailelerinin yanına geri dönene kadar para biriktirmek için katlanıyorlar da denebilir. Üstelik burası güvenlik de sağlıyor. Çünkü burada birçok fabrika, işçilerine kalacak yer sağlamıyor, şehir yaşamına alışık olmayan bu insanları tehlikeli varoşlarda yalnız başına bırakıyor.


Ya da montaj bandının üzerinde veya masaların altında uyumalarına izin veriyorlar. O nedenle küçücük bir alana insanları sıkış tıkış yatıran Foxconn’da iş bulmak büyük bir şans olarak görülüyor ki zaten her daim en az 8 bin kişi iş başvurusu yapmış, sırada bekliyor oluyor. Burada çalışan işçiler şehirdeki suçluların kurbanı olmaktan da korunuyor. Foxconn’ın kurucusu Terry Gou işçilerinin iyi ve sağlıklı olmalarını önemsiyor.


Evlerimizdeki, dizlerimizin üzerindeki ya da ceplerimizdeki yüksek teknolojik ürünlerin hep uzay üssü gibi bir yerlerde, yarı yarıya robotlar tarafından, el değmeden üretilmiş olduğunu hayal ederiz. Yalnız gerçekler daha “normal”. Foxconn fabrikası 6 katlı beton bir binadan müteşşekil. İçeri giren işçiler naylon ceketlerini ve şapkalarını takıp, ayakkabılarının üzerine de neredeyse yerde kayıp düşecekleri kayganlıkta galoşlar giyiyorlar. Görevli oldukları kata ve bölüme geniş merdivenlerden yürüyerek çıkıyorlar ve florasan ışıklı üretim bantlarına geçiyorlar.


10-12 saat boyunca işin şekline göre ya sadece ayakta ya da sadece oturarak çalışıyorlar. Bir saat öğle yemeği, iki kere de 10’ar dakikalık kahve-çay molaları var. Durum bizim fabrikalarımızda da aynı aslına bakarsanız. Manisa’daki malum “teknoloji üsleri”nde de aynı bu şartlarla ve üstüne üstlük zoraki mesai yaptırılan işçiler çalışıyor. Çinli işçilerden tek farkları yatakhanelerde değil, evlerinde uyuyor olmaları. Zira uyumaktan başka herhangi bir şey için vakitleri de yok.


Neyse biz Foxconn’a geri dönelim. İşin özelliğine göre, tüm gün boyunca mikroskop altında minik mikroişlemciler, devre kartları, anakartlar üzerinde çalışıyorlar. Eğer tuvaletleri gelirse ellerini kaldırıyorlar. Banttaki mevcut sıra doldurulana kadar beklemek zorundalar. İş bitiminde küçük araçlarla yatakhanelerine götürülüyorlar. Burada ortak odada televizyon izleyebilirler. Her gün on binlercesini ürettikleri ileri teknoloji televizyonlar değil, daha basit ve küçük televizyonları var.


Siberkafelerden birinde bilgisayar oyunu oynayabilirler, mail’lerine bakabilirler, yatma vaktine kadar yarı özel çift kabinlerinde kız ya da erkek arkadaşlarıyla özel olarak görüşebilir ya da ailelerine telefon edebilirler… Sabahları yatakhanenin ortak lavabolarında ya da duşlarda kendilerini temizleyip yeniden işlerinin başına geri dönüyorlar.


İngiliz The Mail On Sunday gazetesinin işçilerin yüksek mesai saatlerinde çalıştırıldıkları raporu üzerine Apple fabrikaya denetçi gönderdi ancak yüksek mesai saatlerinde çalışıldığına dair “bir ipucu” bulunamadı. Geçen yıl bir Çin gazetesi genç bir gazeteciyi işçi olarak fabrikaya gönderdi. Bir ay burada çalışan gazeteci döndüğünde elinde umutsuzluk hikâyeleri ve yüksek mesai saati yeminli beyannamesi vardı. Hong Kong merkezli sivil toplum kuruluşu Şirket Hatalarına Karşı Öğrenci ve Akademisyenler Birliği raporuna göre, ilk iPad neslinin üretilmesi için işçiler 12 saat boyunca hiç durmadan ve 13 gün boyunca şiftleri hiç değiştirilmeden çalıştırılmışlar. Foxconn tabii ki bunu reddetti.


Foxconn’da hastane, sağlık merkezi, futbol sahası, fitness salonu gibi imkânların yanı sıra psikolog desteği de var. Müzik terapi odaları da. Fakat işçilere en büyük moral eski model teknolojileri indirimli alabildikleri elektronik dükkânı, adı ise “10 bin at koşturuyor” gibi garip bir isim. İşçiler eğer yeterince çalışkan olurlarsa, bir gün “10 bin at koşturuyor”un şubesini alıp kendi kasabalarında küçük bir elektronik dükkânı açabilirler. Özellikle girişimci ruhlar için umut dolu bir hayal bu. Foxconn çalışanlarına az bir para karşılığı şube vermeyi vaat ediyor. Pekçok işçi de bir gün yeterince para biriktirip yuvasına geri döndüğünde, eski püskü elektronikleri satabileceği, kendi işinin patronu olabileceği günün hayaliyle yaşıyor. Foxconn en iyi 60 işçisine her yıl şube vermeyi garanti ediyor. Köhne bir Çin kasabasında tozlu bir elektronik dükkânı açma hayali, belki de intihar sayısının daha da fazla artmamasının nedenlerinden biridir. Kim bilir…


7-8 işçi, ancak iki aracın sığabileceği bir park alanı kadarlık odalarda birlikte yaşıyor.

En Çok Aranan Haberler