Katili ilaçlı oda

Oğlunun cenaze töreni sırasında baygınlık geçiren anne Sevgi Soysal "Allah alsın hakkımızı" diye feryat etti.

Muhammet İsa Soysal’ın cenazesi sabah yakınları tarafından morgdan alındı. Kazım Karabekir Mahallesi’ndeki evinin önüne getirilen Soysal’ın tabutuna kapanan babası Ömür Soysal, gözyaşı döktü. Yakınlarının feryatları arasında yapılan duanın ardından cenaze arabasına konulan Muhammet İsa Soysal’ın tabutu Buruk Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Talihsiz gencin cenaze töreni sırasında sinir krizleri geçiren annesi Sevgi Soysal, "Yavrum, seni böyle mi gönderdim ben?" diye gözyaşı döktü. Soysal’ın cenazesi yıkanırken yakınlarının gözyaşları da sel oldu. Oğlunun yüzüne son kez bakan Sevgi Soysal, "Allah alsın hakkımızı" dedi. Oğlunun cenaze namazını en ön safta kılan baba Ömür Soysal, olayın takipçisi olacaklarını belirterek, "Başbakan’a sesleniyorum. Oğlumun, o çocukların yerinde kendi çocukları olsa ne yapardı. Bu olayın sorumluları hesap vermeli" dedi.

İLAÇLI ODADA YATMIŞLAR

Staj için gittikleri otelde zehirlenerek ölen Muhammet İsa Soysal’ın İzmir’de yaşayan ve Bodrum Devlet Hastanesi’ndeki tedavi sürecini takip eden akrabası Ahmet Kayıran, "Muhammet İsa, hiç yüzünden öldü" dedi. Öğrencilerin ilgisizlik kurbanı olduğunu öne süren Ahmet Kayıran, şunları söyledi:

"O çocuklar otelin ilaçlı temizlik malzemelerinin tutulduğu odaya yerleştirilmişler. Oda kalınamayacak kadar pis olduğu için temizliğini de çocuklar yapmış. İçeri girilmeyecek kadar kötü koktuğunu söyleyen öğrenciler, akşam 08.30’da odalarına çekildiklerini, uyuyana kadar da havalandırdıklarını bizzat bana söyledi. Ama, cüzdan ve diğer eşyalarının çalınacağı korkusuyla, gece kapı ve pencereleri kilitleyip yatmışlar. Sabah da mesaiye gitmediklerini fark eden otel görevlileri, çocukları uyandırmak için gelip, ses alamayınca kapıyı kırarak içeri girmişler. Bütün bunlar Bodrum Emniyet Müdürlüğü’nün tutanaklarında ve ifadelerde var. Öğrencilerin başında bulunması gereken öğretmen ve veliler ise hiç ortada yoklar. Adli ve idari yönden bunun hesabının sorulmasını istiyoruz."