"Katılım ve şeffaflık"

İSTANBUL (İHA) - Merkez Valisi Recep Yazıcıoğlu, katılım, oto kontrol ve şeffaflık olmadan işlerin yoluna giremeyeceğini söyledi.
Bürokrasideki tıkanıklığı ve hükümetin bir aylık performansını İHA'ya değerlendiren Recep Yazıcıoğlu, "Bu nasıl bir sistemdir ki, hem yönetenler ağlar, hem yönetilenler. Problemi kim çözecek. Tek başına iktidarın avantajı var. Ağlama yerine çözüm arayışlarının artacağını diliyorum" dedi.

Bürokrasi bir çok yönüyle incelenmesi gerektiğini kaydeden Yazıcıoğlu, "İncelenmeye alınması gereken konulardan biri, tutum ve davranışlardır. Diğerleri ise bürokratik işlemlerden kaynaklanan engeller ve bürokraside tükenmişlik hastalığıdır" diye konuştu.

Tasarruf tedbirlerinin her dönemde gündeme geldiğine dikkat çeken Yazıcıoğlu, "Şikayetlerin ve problemlerin çözümü için sistem iyi kurulmadığı sürece tedbirler bir işe yaramaz. Mühim olan oto kontrolle beraber şeffaf bir yapının oluşturulmasıdır. Tabi ki, halkın katılımı büyük önem taşıyor. Kurcalama yöntemi ile bölük pörçük cımbızlama çözümler sonuç vermez. Birçok konunun bir bütün olduğunu ve bu bütünün iyi kavranması gerektiğini bilmeliyiz. Kurulan sistemin kendi kendini kontrolü yanında takibinin mümkün olması için şeffaflık şart" dedi.

Türkiye'nin yıllardır birikmiş sorunları olduğunu belirten Yazıcoğlu, "Sorunları sihirli bir değnekle çözmek mümkün değil. Olağanüstü sıkıntıları yine olağanüstü önlemlerle çözmek gerekiyor. Kısa vadeli beklentiler içine girilmemeli. Bugüne kadar her şeyin faturası politikacılara çıkarıldı. Onlar değişirse Türkiye'nin düze çıkacağını düşündük. Ancak bu sonuç 1950'lerden bu yana alınamıyor. Kişilerin değişmesi salt işi çözmüyor. Katılım, şeffaflık ve oto kontrol olmadan işler yoluna girmez" diye konuştu.

"SİSTEMİN TAŞRALARDAN DEĞİŞİME UĞRAMASI LAZIM" Hükümetin hem tek başına iş başında olduğunu hem de şu anda büyük bir muhalefetle karşı karşıya bulunmadığını kaydeden Recep Yazıcıoğlu, "Tepeden tırnağa değiştirmek yerine, halkı sisteme ortak ederek, bürokrasi hastalığı ve tasarruf konuları hallederiz. Yoksa ağlamaya devam ederiz. Hükümet profesyonel siyaset esnafı değil. Öyle olanlar ise yorgun savaşçıya dönmüştü. Yorgun savaşçılar kendini yenileyemez. Yeni arayışlar içinde olmak güzel ancak. Muhalefette iken iktidara hazırlanmaları gerekirdi. Seçime alelacele gidildiği için projeler somut olarak ortaya konulmadı. Eğer bir partinin muhalefet dönemi dolu dolu geçiyorsa iktidar olunduğunda projeleri hayat bulur" diye konuştu.

Tayin terfi işlerinin bir faica olduğunu belirten Recep Yazıcıoğlu, "Parlamento kilitlenmiştir. Taşradan Ankara'ya gelen heyetler defter dürme ve defter açma derdinde. İnşallah farklı şeyler olacağını ümit ediyorum. Ancak umudum yok. Çünkü biz bize benzeriz. Senin adamın, benim adamım, şu gitsin, bu gelsin gibi yaklaşımlara sistem imkan vermiyor. Mahkemelerde zaman öldürmemek gerek. Sistemin taşralardan değişime uğraması lazım. Parti başkanı ve teşkilatının görüşü alınarak yapılan atamalar var. Koalisyon dönemlerinde ise bu konuda adeta bir kilitlenme oluyordu. Herkes kendi parselinde horozluk yapmaya kalkıyordu. Böyle bir ortamda hizmet olur mu? Bunun faturası vatandaşa çıkar. Bir hastaneye adam gibi biri tayin edilse, bir dönem sonra adamın defteri dürülüyor. Sil baştan yaklaşımla taşları yeniden yerleştirmek gerekiyor. Şu anda Türkiye'de fiili bir durum var. Kim kime, dum duma. Gücü yeten yetene. Bu nedenle iktidara Allah kolaylık versin" diye konuştu.