Yaşları 13 ile 25 arasında değişen gençleri bir araya toplayan aşırı sağcı cani üstlerine otomatik tüfekle ateş açtı. Adada 90 dakika boyunca can pazarı yaşandı.
Dünyanın en huzurlu ülkesi olarak anılan Norveç'te meydana gelen çifte saldırının bilançosu ağırlaşıyor. Önceki gün başkent Oslo'da, bakanlık binalarının bulunduğu caddede meydana gelen, 7 kişinin ölümü ve çok sayıda kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan bombanın yarattığı şok dalgası, Utöya Adası'ndan gelen 85 gencin ölüm haberleriyle daha da derinleşti.
Saldırıların hemen ardından 'radikal İslam' tehdidi üzerinde duruldu ancak polis, her iki saldırıyı düzenleyenin de kendini milliyetçi olarak tanımlayan 32 yaşındaki Anders Behring Breivik adlı bir Norveçli olduğunu açıkladı. Breivik, Oslo'nun merkezinde bir araç dolusu bomba havaya uçtuktan kısa süre sonra Utöya Adası'na doğru yola çıktı. Bu sırada adadaki yetkililere bir telefon geldi. Telefondaki ses "Oraya bir polis memuru gönderiyoruz" diyordu. Böylece adadakiler Breivik'ten hiç şüphelenmedi.
**ÖNCE EN GÜZEL KIZI ÖLDÜRDÜ**
Norveç polisinin yaptığı açıklamaya göre, Norveçli saldırgan Oslo'daki patlamadan kısa bir süre sonra polis üniformasıyla Utöya adasına gitmek için feribota bindi. Görevliye polis olduğunu ve Oslo'daki patlama nedeniyle adaya rutin kontrol yapmak üzere gittiğini söyledi. Adaya bir çanta dolusu silah ve mühimmatla geldiği söylenen saldırgan, karşılaştığı gençleri "Bir araya toplanın" diyerek yanına çağırdı. Yüzlerce genç polis memurunu dinleyerek biraraya geldiğinde Breivik ateş etmeye başladı. Otomatik tüfekle etrafı tarayan katil daha sonra tek tek kurbanlarının peşine düştü. Öldürmek için seçtiği ilk kurbansa kampın en güzel kızı oldu.
**Saldırıdan böyle kaçmaya çalıştılar**
Norveç'te 85 gencin katledildiği gençlik kampında yaşananlar kameralara böyle yansıdı.
[Saldırıdan böyle kaçmaya çalıştılar](http://video.mynet.com/habervideo/Saldiridan-boyle-kacmaya-calistilar/1279812/ "Saldırıdan böyle kaçmaya çalıştılar") | [www.mynet.com/video](https://www.mynet.com/video "https://www.mynet.com/video")
**ŞARKIYLA BİRLİKTE KURŞUN YAĞDIRDI**
Utoya Adası’ndaki katliamın görgü tanıklarının ortak ifadesi şu yönde: İşçi Partisi gençlik kollarının her yıl düzenlediği kampın bu yılki ayağı için adaya gelen 14-19 yaş arası 560 genç, önceki gün yemek sırasında beklerken, polis üniformalı, sarışın, uzun boylu bir kişi geldi. Bir grup genç, “Oslo’da bir saldırı oldu, güvenlik önlemlerini anlatmaya geldim” diyerek kendilerini yanına çağıran ve sonradan Breivik olduğu anlaşılan bu kişinin yanına gitti. Saldırgan bu sırada çevreye ateş açmaya başladı. Dehşet anlarıyla ilgili bazı ifadeler şöyle:
**Nicoline Bjerge Schie:** Saldırgan şarkılar söyleyerek etrafa rastgele ateş ediyordu. Bir kayanın arkasında saklanarak kurtuldum.
**Prableen Kaur:** Cesetlerin arasında ölü taklidi yaparak hayatta kaldım. Saldırgan “Hepinizi öldüreceğim” diye bağırıyordu.
**Adrian Pracon:** Adadaki manzara bir Nazi filmi gibiydi. 10 metre ötemde, suya düşenlere bile ateş açtı. Elinde M16 vardı. Bizi öldüreceğini haykırıyordu. Omzumdan vuruldum. İki metre kadar yakınıma gelmişti. Nefesini duyabiliyordum. Otomatik silahın sıcaklığını hissedebiliyordum. Canlı olanları kontrol etmek için tekmeledi. Beni es geçti.
**BAŞBAKAN: CENNETİM, CEHENNEME DÖNDÜ**
Kollarındaki reflektörleriyle üzerindeki polis üniforması net bir şekilde seçilen saldırganın elinde silah tuttuğu da görülebiliyor.
Saldırıdan sağ çıkan gençler, olayın failini "sarışın, mavi gözlü, uzun boylu "olarak nitelendirmiş ve üzerinde bir polis üniforması olduğunu söylemişti.
Ölü taklidi yaparak olaydan sağ kurtulduğunu anlatan Prableen Kaur isimli genç kadın da yaşadıklarını "Saldırgan ateş etmeye başlayınca polis bize neden ateş ediyor diye düşündüm" sözleriyle anlatmıştı.
**CEZASI SADECE 21 YIL OLABİLİR**
Utöya Adası'nda ölenlerin sayısı önce 9 ya da 10 olarak açıklandı. Ancak bir süre sonra can kaybının 80'i aştığı belirtildi. Dün sabaha karşı yerel saat ile 03.40'ta bir basın toplantısı düzenleyen polis müdürü Öystein Maeland, bu rakamı geç vermelerinin nedenini, adada bomba arama çalışmalarının uzun sürmesine bağladı. Polis, 40 köpekle adada kayıp olan insanları ararken, denizde de botlar ve dalgıçlarla geniş çaplı arama yapılıyor. İçlerinde bir Türk'ün de bulunduğu 4-5 gencin halen kayıp olduğu bildirildi.
Breivik'in ise, Norveç ceza yasasının 174'üncü paragrafın A bendine göre, her ikisi de terör kapsamında değerlendirilen, Oslo'daki bombalama ve Utöya Adası'ndaki saldırı suçlarından alacağı cezanın yasalardaki karşılığı 21 yıl hapis.
**BOMBA 500 KİLOGRAM**
Bombalamanın ardından Oslo da büyük sessizliğe büründü. Sokaklarda arabaya rastlanmazken, insanlar da evlerinden çıkmamayı tercih etti. Norveç İnsani Yardım Kuruluşu'ndan bomba uzmanı Per Nergaard, başkentte patlayan bombanın yaklaşık 500 kilogram ağırlığında olabileceğini ifade etti.
Norveç Başbakanı Jens Stoltenberg, Oslo'da düzenlediği basın toplantısında, İkinci Dünya Savaşı'ndan beri böyle bir olay yaşanmadığını, bunun ulusal bir trajedi olduğunu, genç insanların korku, kan ve ölüm gibi yaşamamaları gereken şeyler yaşadıklarını vurguladı.
Başbakan, Oslo'daki patlamada ölenler arasında yakın çalışma arkadaşları olduğunu da ekledi. Ülkenin eski Başbakanı Thorbjorn Jagland ise BBC'ya yaptığı açıklamada, Norveç'te silah sahibi olmanın 'çok zor' olduğunu, emniyet güçlerinin 'dış tehditler'e odaklanırken, kendi vatandaşlarından gelebilecek tehditlere gözlerini kapadığını söyledi.
**DIŞ BAĞLANTILAR ARAŞTIRILIYOR**
Başbakan Stoltenberg dün de, Norveç Kralı Harald, Kraliçe Sonya ve veliaht Prens Haakon ile birlikte Ütoya Adası yakınındaki Sndvollen kasabasına gitti. Kurbanların yakınları ve olaydan sağ kurtulanlarla görüşen Başbakan, saldırılarla ilgili yabancı istihbarat örgütleriyle işbirliği yapıldığını kaydetti. Tüyler ürperten olayların ardından Norveç'te bayraklar yarıya indirilirken, polis adadan sağ kurtulan herkesten ellerindeki fotoğraf ya da filmleri kendilerine teslim etmelerini istedi.
**30 YIL SONRA İLK**
Norveç'teki felaket son 30 yılda meydana gelen en büyük toplu katliam oldu. 1982 yılında Güney Kore'de polis memuru Woo Bum Kong, 57 kişiyi vurduktan sonra kendini öldürmüştü. 1987'de Michael Ryan adlı İngiliz Hungerford kasabasında 16 kişiyi öldürüp intihar etmişti. 1989'da Kanada'daki Montreal Üniversitesi'nde 25 yaşındaki bir genç 14 öğrenciyi öldürmüştü. 2009'da Almanya'da bir lisede ise, 17 yaşındaki genç 9 öğrenci ve 3 öğretmeni öldürdükten sonra polis tarafından vurulmuştu. Adayı iki gün önce Dışişleri Bakanı Store ziyaret etmişti.
**SOLCU POLİTİKACILAR BURADA YETİŞİYOR**
Yaklaşık 700 gencin katıldığı kamp boyunca İşçi Partisi gençlik kolları üyeleri yanlarında getirdikleri çadırlarda kalıyor. Kampa katılımın bedeli ise kişibaşı 1000 dolar. Kampta 13-25 yaş arası gençlere özel siyasi atölyeler düzenleniyor, Norveç Dışişleri Bakanı Jonas Gahr Store gibi önemli isimler konferans veriyor. Atölye çalışmaları dışında konserler, spor etkinlikleri ve film geceleri düzenlenen kampta meydana gelen olay sırasında gençler öğleden sonra saat 3'te biten futbol ve voleybol turnuvasından çıkmış, 3.30'da düzenlenecek siyasi atölye çalışmasını bekliyordu.
**CENNET CEHENNEM OLDU**
Norveç Başbakanı Jens Stoltenberg de önceki gün düzenlediği basın toplantısında, adaya gençken sıklıkla gittiğini söylemiş, "Çocukluğumun cenneti dün bir cehenneme dönüştü" diyerek üzüntüsünü belirtmişti. Stoltenbserg dün de adanın hemen karşısında yaralıların götürüldüğü oteli ziyaret etti. Başbakan Stoltenberg'in liderliğini yaptığı, 1887 yılında kurulan iktidardaki İşçi Partisi sosyal demokratlığıyla tanınıyor. Norveç'in en büyüğü olan parti "herkes için iş" sloganıyla hareket ediyor.
Norveç'in başkenti Oslo'nun 30 kilometre kuzeybatısında yer alan Utöya adası İşçi Partisi'nin 1927 yılında kurulmuş olan gençlik kollarına (AUF) ait. 520 metre uzunluğunda ve 330 metre enindeki bu küçük adada 5 bina bulunuyor. Yüzölçümü 0.12 kilometrekare olan ada her yıl 19-24 Temmuz tarihleri arasında bir gençlik kampına ev sahipliği yapıyor. Anakara ile ulaşımı sağlamak için ise adadan saat başı bir bot kalkıyor.