"Kaybedecek zaman kalmadı"

Emekli olduktan sonra bütün mal varlığını Kabataş Lisesi Vakfı'na bağışlayan 33 yıllık öğretim görevlisi Zeria Bali'ye katkılarından dolayı teşekkür eden Bakan Hikmet Sami Türk, yapımı yeni biten Feyyaz Toker Kültürevi'nin açılışını da gerçekleştirdi. Törene, Bakan Türk'ün yanısıra İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, Okul Müdürü Koray Aksu, Vakıf Başkanı Erdal Dumanlı ve çok sayıda davetli katıldı.

İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, yaptığı konuşmada, 6 yıldır bu görevi yürüttüğünü, diğer okulların da Kabataş gibi olabilmek için çalıştıklarını belirterek, İstinye'deki fen lisesi açılışının da inşaat tamamlandıktan sonra gerçekleşeceğini ve bu yapının oluşmasında vakfın büyük katkıları olduğunu söyledi.

Vakıf Başkanı Erdal Dumanlı, vakıf olarak deprem bakımından sağlıklı olmayan Kabataş Lisesi'ni emniyet kuşağı altına almaya çalıştıklarını ve inşaatın devam ettiğini belirtti. Dumanlı ayrıca, Bali hocanın tüm mal varlığını vakfa bağışladığı için, kendisi hayatta iken büstünü yaptırdıklarını söyleyerek teşekkür etti.

Son olarak kürsüye gelen Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Türkiye'deki eğitimi 8 yıldan 12 yıla çıkarmak için uğraştıklarını, bunun bilgi çağının gereği olduğunu kaydederek, çağdaş Kabataş Lisesi için uğraştıklarını belirtti.

Açılış konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Türk, Adalet Bakanlığı olarak Türk Adalet Akademisi kanun tasarısını, Adli Tıp Kurumu'nu yeniden inceleyeceklerini açıkladı. Bakan, anayasa değişikliği ile ilgili uyum yasaları, ödemelerin düzenlenmesi, ölüm cezası yerine müebbet ağır hapis cezasını öngören yasa için çalıştıklarını söyledi.
AB üyeliği konusunda artık Türkiye'nin çok fazla zamanı kalmadığını belirten Türk, "AB, halkımızın isteği. Toplumun AB üyeliğini benimsediği, hem de atılması gereken adımlar konusunda aynı görüşü paylaştığını gösteren bulgular var. Ülkemiz ölüm cezasını kaldırmak durumundadır. Avrupa Konseyi'nde idam cezasına muhafaza eden başka bir ülke kalmamıştır. Halkımızın duyarlılıklarını karşılayabilecek ceza hükümleri getirilmek kaydıyla idam cezası kaldırılabilir. Bunu herkes takdir edecektir. AB yolunda Türkiye'nin kaybedecek zamanı kalmamıştır. Öyle söylendiği gibi 'Tren her zaman geçer' beklentisi içinde olmamalıyız. Biz şimdi trenin içinde olabilirdik. Ama zamanında yaptığımız hatalarla bugün hala daha trenin son vagonuna yerleşmeye çalışıyoruz" diye konuştu.