"Kaygım yok"
ANKARA (İHA) - Başbakan Bülent Ecevit, DSP'nin seçim bildirgesini, 'Ecevit'in sessiz devrimi' başlığı ile açıkladı. Ecevit, DSP'nin ve Türkiye'nin geleceğine ilişkin en küçük bir kaygısının bulunmadığını söyledi.
Başbakan Ecevit, basın mensuplarının sorularını da cevapladı. Ecevit, 'ANAP Genel Başkanı ve ANAP'lı yetkililer, hükümete yönelik güvensizliklerini dile getirdiler ve gensoru olursa destekleyebilecekleri imasında bulundular. Böyle bir durumda siz Sayın Yılmaz ve bakanları azletmeyi düşünür müsünüz?' sorusu üzerine, "Hayır, bunu ben düşünmüyorum ama herhalde bundan birkaç ay öncesine kadar olduğu gibi önümüzdeki 1,5 ayı da kendi aralarında barışla geçirmelerini temenni ediyorum" şeklinde cevapladı. Ecevit'in bu sözleri salonda önce gülüşmelere neden oldu, ardından da partililer tarafından alkışlandı.
Ecevit, 'Seçim bildirgenizde sessiz devrimin devam edeceği yazıyor. Bu sessiz devrim devam ederken siz partinizin başında olacak mısınız?' sorusu üzerine şunları söyledi: "DSP'nin başında olacağı bir hükümeti özlüyorum. Siyaset çok kaypak bir zemine girdi. Vatandaşlarımızı ciddi olarak üzen, kaygılandıran bir düzeye girdi. O bakımdan Türkiye'ye daha sağlıklı bir ortam getirebilmek için Türkiye'nin DSP'nin siyasal üstünlüğüne gereksinmesi var. Başında ben olayım, olmayayım DSP, Türkiye'nin bütün gereksinmelerini karşılayacak güçtedir."
"EŞİ GÖRÜLMEDİK ENTRİKALAR ÇEVRİLDİ" Son aylarda DSP'ye ve kendisine karşı eşi görülmedik entrikalar çevrildiğini, ancak beklentilerin gerçekleşmediğini belirten Ecevit, DSP'den ayrılanların da kendisini üzdüğünü kaydetti. Partiden ayrılanların demokratik sol kültürü yeterince benimseyemediklerini vurgulayan Ecevit, "Bildiğiniz gibi bizden ayrılanların kurduğu partinin genel sekteri 'Biz solcu değiliz' dedi. Genel başkanı da, 'Galiba solcuyuz' dedi" ifadelerini kullandı. Ecevit, "Bugün ben görevden ayrılıyor olsam, kendi partimizin, grubumuzun büyük bir güçle, büyük bir başarıyla devlet işlerini yürüteceğine inanıyorum. O konuda en küçük bir kaygım yok. DSP'nin geleceğine ve dolayısıyla da Türkiye'nin geleceğine güveniyorum" diye konuştu.
Ecevit, Yeni Türkiye Partisi'nin ANAP'a katılacağı yönündeki iddiaları nasıl karşıladığının sorulması üzerine, "Siz nasıl karşılarsanız, kamuoyu nasıl karşılarsa ben de öyle karşılarım" değerlendirmesinde bulundu.
Ecevit, 'Cumhurbaşkanı Sezer, gerekli şartlar oluşursa Meclis'i feshederim dedi. Bunu nasıl karşılıyorsunuz?' sorusuna da, "Sayın Cumhurbaşkanı erken seçimden kesinlikle vazgeçilmemesi düşüncesinde. Biz de o düşünceye katılıyoruz. O bakımdan bir sorun yoktur" karşılığını verdi.
Ecevit, 'Hükümetin ilk yılında yolsuzluklara karşı mücadele verildi ve büyük bir başarı sağlandı. Yolsuzlukları yürüten Bakan Sadettin Tantan görevden alındı. Size karşı yürütülen kampanya ile Sayın Tantan'ın görevden alınması arasında bir ilişki var mı?' sorusu üzerinde ise "Bir ilişki olup olmadığını bilemiyorum ama Sayın Tantan bizim çok değer verdiğimiz bir devlet adamıdır" dedi.
Ecevit, 'İşsizlik oranının, yoksullaşmanın arttığı bir dönemde halkın teveccühünün size yöneleceğine inanıyor musunuz?' sorusuna, "Bizim dönemimizde o kadar çok entrika çevrildi, iddialar öne atıldı ki ona rağmen istediğimiz sonucu alamasak bile halkımızın büyük çoğunluğu DSP'nin değerini bilmektedir ve bilecektir" karşılığını verdi.
MİKROFONU TÜRKER'E VERDİ Ecevit, Devlet Bakanı Masum Türker'i mikrofona çağırarak soruya onun yanıt vermesini istedi. Türker, ekonomik programın birinci ayağının toplumun tüm kesiminin fedakarlıkta bulunması gereken ayağı olduğunu, bunun tamamlandığını söyledi. Programın ikinci ayağının reel sektörün önünü açacak, istihdama imkan verecek ve sosyal politikaların uygulanmasıyla ilgili ayağı olduğunu kaydetti. Türker, "Eğer DSP'ye karşı entrikalar düzenlemek, Sayın Başbakanımıza karşı bazı oyunlar tertipleme noktasına gelinmeseydi reel sektörün önünü açacak, istihdamı artıracak politikalar Nisan ayında uygulanmaya başlayacaktı ve takvim belirlenecekti" dedi.
Erken seçim ilk gündeme geldiğinde karşı çıktıklarını hatırlatan Başbakan Ecevit, "Eğer erken seçim olmasaydı, Türkiye 2004 Nisanı'na geldiğimizde ekonomik bakımdan çok güçlü bir durumda olacaktı. Bu fırsat maalesef kaçırıldı ve şimdi bir daha ele geçirilmesi de kolay değil. Fakat inanıyorum ki Türkiye yeniden esenliğe kavuşacaktır" diye konuştu.
