O iddiaya göre ABD hükümeti uçağın akibetini biliyor ancak açıklamıyor. Hatta uçaktaki cesetler için hazırlık bile yapıyor.
Malezya Havayolları'na ait kayıp yolcu uçağının kara kutusu tarafından yayıldığı düşünülen ilk sinyallerin tespit edilmesinin ardından, enkaz arama çalışmaları hızlandı. Avustralya'nın Perth şehrinin yaklaşık 2 bin kilometre batısındaki 217 bin kilometrekarelik arama çemberinde tespit edilen sinyallerin sayısı dün 3'e yükseldi. Fakat 3 sinyal de farklı zamanlarda kaydedildiği için hiçbirinin kaynağına ulaşılamadı.
Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'dan, Çin'in başkenti Pekin'e uçarken, 8 Mart günü kaybolan uçağa dair somut bir veriye ise henüz ulaşılamadı. Uzmanlar, kısa süreliğine yakalanan sinyallerin MH370 sefer sayılı uçağa ait olup olmadığını ortaya çıkarmaya odaklanmış durumda.
Arama ekipleri ise bugüne kadarki en yüksek sayıda gemi ve uçağın katılımıyla, sinyallerin tespit edildiği bölgede tarama çalışmaları yürütüyor. ABD, İngiltere, Malezya, Çin ve Avustralya'nın katıldığı enkaz arama çalışmalarını koordine eden Avustralyalı Angus Houston, kaydedilen sinyaller hakkında bir basın toplantısı yaptı. "Elde ettiğimiz veriler son derece önemli ve ümit verici" diyen Houston, "Kayıpların yakınlarına sahte ümit vermemek ve onları strese sokmamak için bu verileri son derece dikkatle incelemek ve yorumlamak zorundayız. Öncelikle sinyalin uçaktan gelip gelmediğini teyit etmemiz gerekli" açıklamalarında bulundu.
'Cumartesi günü Çin'in resmi haber ajansı Şinhua tarafından yayımlanan habere göre, Haixun 01 adlı geminin tespit ettiği sinyaller 37.5 kilohertz frekansında. Avustralya Üniversitesi'nde görev yapan okyanusbilimci Charitha Pattiaratchi, "37.5 kilohertz frekansı sadece insan kaynaklı bir ses olabilir. Doğada bu frekansta ses çıkaran sismik olay ya da hayvan yok" bilgisini verdi. Öte yandan uzmanlar, uçakta iki kara kutunun bulunduğunu, sinyal dedektörlerinin iki farklı kaynak tespit etmesi gerektiğini, fakat şimdiye kadar bulunan sinyallerin tek kaynaklı olduğuna işaret ediyor.
Kayıp Boeing 777'nin kara kutularını besleyen güç kaynaklarının bir ay süreyle dayanabileceğini söyleyen yetkililer, arama çalışmalarında son düzlüğe gelindiğini bildiriyor. 8 Mart'ta kayıplara karışan uçağın bulunması için bölgeye 10'u askeri 12 uçak ve 13 gemi yollandı. ABD'ye ait son teknoloji detektörler taşıyan Avustralya donanmasına ait Ocean Shield gemisinin de bulunduğu arama filosu uçaktan bir iz peşinde...
Kayıp uçakla ilgili komplo teorilerinin ardı arkası kesilmiyor. Son olarak geçtiğimiz günlerde ortaya atılan, uçağın Maldivler yakınlarındaki Diego Garcia ABD askeri üssüne indiği teorisi, yolculardan birinin kız arkadaşının ifadeleriyle tekrar gündeme geldi. Philip Wood adlı yolcunun kız arkadaşı Sarah Bajc, Diego Garcia askeri üssünün "nakliye için konteynır" sipariş ettiğini gösteren belgelerden yola çıkarak, konteynırın cesetleri taşımak için istendiğini iddia etti. CNN tarafından yayımlanan iddiaya göre, esrarengiz uçağın akıbeti ABD hükümeti tarafından biliniyor fakat dünya kamuoyundan gizleniyor.
Bu arada kayıp Malezya yolcu uçağını arama çalışmaları, karakutuyu bulmaya odaklamış durumda. İki Çin gemisinin ardından bir Avustralya gemisi de, kayıp uçağın kara kutusuna ait olabileceği düşünülen sinyal tespit etti.
Avustralya donanmasına ait gemi sinyali 2 saat içerisinde 2 kez yakaladıklarını duyurdu.
Avustralyalı yetkililer, bunu umut verici bir ipucu olarak tanımlarken arama çalışmalarında da şimdiye kadar elde edilen en iyi bilgi olduğunu belirtti.
Ancak Malezya yolcu uçağının bulunması için daha fazla bilgiye ihtiyaç olduğu vurgulandı.
Malezya Havayolları'na ait yolcu uçağı, 8 Mart'ta Kuala Lumpur'dan Pekin'e giderken içindeki 239 kişiyle kaybolmuştu.