ESKİŞEHİR (İHA) - Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde Ahmet Kaymaz ile 12 yaşındaki oğlu Uğur Kaymaz'ın terör örgütü militanı oldukları sanılarak öldürülmesine ilişkin açılan davanın ikinci duruşması, bugün Eskişehir'de görüldü.
21 Kasım 2004 tarihinde Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde, Ahmet Kaymaz ile oğlu Uğur Kaymaz'ın güvenlik güçleri tarafından terörist sanılarak öldürüldüğü iddiasıyla Mardin Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan ve güvenlik sebebiyle Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi'ne nakledilen "Meşru müdafaa sınırının aşılması suretiyle müstakil faili belli olmayacak şekilde adam öldürmek" davasında, tutuksuz yargılanan polis memurları Mehmet Karaca (34), Yaşafettin Açıksöz (34), Seydi Ahmet Döngel (34) ve Salih Ayaz (35) bir kez daha hakim karşısına çıktı. Duruşmada, öldürülen Ahmet Kaymaz'ın kardeşleri Reşat Kaymaz (25) ve Murat Kaymaz (27) ile 15 avukat hazır bulundu. Sanık polis memurlarını ise, 30 avukat savundu. Duruşmayı, 8'i basın mensubu, 1'i İngiltere ve Galler Barosu İnsan Hakları temsilcisi, 2'si Eskişehir Barosu'ndan insan hakları gözlemcisi 32 kişi izledi.
Katılan vekilleri adına söz alan Avukat Tahir Elçi, duruşmada katılan tarafından kimse olmadığını savunarak, "Bize göre bu gizli bir yargılamaya döndü. Bu şartlarda yasa gereği ve avukatlık kanunu gereği üzerimize düşen görevi yapamıyoruz. İstanbul'dan yola çıkan meslektaşlarımız da Eskişehir'e 10 kilometre kala durduruldu. Onların da katılmaları halinde duruşmalara devam ederiz. Ancak, bu şartlarda başka herhangi bir beyanda bulunmadan duruşmadan ayrılmak istiyoruz" dedi. Bunun üzerine Kaymaz'ların avukatları ve bir grup salondan ayrıldı.
Sanık avukatlarından Veysel Güler ise, "Burada katılanların iddialarını ileri sürmelerini engelleyen bir husus mevcut olmayıp, katılanlar şov peşindedir. Maktuller polisle çatışmaya girmişler, evlerinde bir terörist de ölü ele geçirilmiştir" diye konuştu.
PKK kamplarında silahlı eğitim gören çocuklara ait fotoğraf ile Mersin'deki gösterilerle ilgili 9 sayfadan oluşan dosyayı mahkemeye sunan sanık avukatları ayrıca, davanın daha çok Uğur Kaymaz etrafında odaklandığını ifade ederek, şunları söyledi:
"12 yaşında bir çocuğun silah taşıyamayacağı söylenmekte olup, öncelikle söz konusu çocuğun nüfus kayıtlarına güvenmenin mümkün olmadığı, yaptığımız incelemede çocuğun babasının 11 yaşında nikah yaptığı görülmektedir. Küçük çocukların söz de silah taşıyamayacağı iddia edilmekte olup, şu anda mahkemeye sunduğumuz fotoğraflarda küçük yaşlardaki çocukların PKK tarafından eğitime alındığı ve silah taşıdıkları görülmektedir. Bununla birlikte küçük yaştaki çocukların Mersin'de Türk bayrağına karşı neler yapabilecekleri görülmektedir. Olay tamamen medyatik olmuş ve amaç olayı uluslararası platforma taşımaktır."
Mahkeme heyeti, Kızıltepe Asliye Ceza Mahkemesi'nin usule aykırılığı gidererek tanıkların ifadelerini yeniden almasını kararlaştırarak duruşmayı erteledi.
Öte yandan, adliye önünde emniyet yetkilileriyle de tartışan avukatlar, mahkeme salonunu terk ettikten sonra İnsan Hakları Derneği yöneticileri ile Eskişehir-Bursa yolunda güvenlik güçlerince bekletilen grubun yanına gitti. Görüşmelerin ardından bir otobüsle gelen aralarında avukatların da bulunduğu ve Kaymazlar'ın yakını olduğunu iddia eden 50 kişi, İstanbul'a geri döndü.