Ömer KOÇ/ KAHRAMANMARAŞ, Veysi Kaynak, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün Kahramanmaraş'ta organize ettiği toplantıyla Gaziantep, Malatya, Adıyaman ve Şanlıurfa'dan gelen yaklaşık 150 gazeteciyle bir araya geldi. Toplantıya Kaynak'ın yanı sıra, Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Yakup Karaca ve Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca da katıldı. Toplantıda konuşan Kaynak, 16 Nisan'da yapılacak referandumun, son yıllarda Türkiye'de yaşanan başarıların ve istikrarı kalıcı hale gelmesi açısından çok önemli olduğunu söyledi.
TÜRKİYE'DE YALAN PARLAMENTER SİSTEMİ
Her zaman demokratik bir devletten yana olduklarını belirten Kaynak, demokratik devletlerin 3 ana yöntemle yönetildiğini kaydederek, şöyle dedi:
"Meşruti monarşiler vardır İngiltere'de olduğu gibi ya da bizim bir zaman Osmanlı'da Kanuni Esasi'den sonra uygulandığı gibi. Parlamenter sistem var ve Başkanlık Sistemi var. Türkiye, iddialı bir laf olacağını biliyorum ama yalan bir parlamenter sistemiyle yönetilmektedir. Parlamenter sistemin esası şudur; halk sandığa gidecek, kendi temsilcilerini doğrudan seçecek ve o seçtiği temsilcilerin arasından bir hükümet çıkacak ve o meclisten güvenoyu alacak. O meclis eğer güvenini geri alırsa da hükümetin görevi sona erecek. Gerçekten Türkiye'de hep böyle mi oldu? Türkiye'de 1950-60 arasında bir iktidar vardı darbeyle yok oldu. O darbecilerin kurduğu kurucu meclis tarafından da bir Anayasa yapıldı. O Anayasa aslında milletin iradesinin üzerindeki vesayet odaklarını tahkim etmişti. 1995-99 arası Türkiye'de uygulanan bu yalan parlamenter sistemin nelere gebe olduğunu, nasıl kötü ve riskli bir sistem olduğunun adeta bir laboratuvardır. Hükümet kurma görevi partisini sandıktan birinci çıkaran rahmetli Erbakan'a değil Mesut Yılmaz'a verildi. 28 Şubat postmodern darbesinde insanlar inanlarından, fikirlerinden dolayı kitlesel olarak cezalandırıldılar ve arkası sıra o hükümet 28 Şubat Milli Güvenlik Kararları'ndan sonra ayrılmak zorunda kaldı. Hani egemenlik kayıtsız şartsız milletindi, hani millet o egemenliğini TBMM eliyle kullanırdı. O yüzden Türkiye'deki cari parlamenter sistem yalan bir parlamenter sistemdir."
"TÜRKİYE'DE TUTUKLU GAZETECİ YOK"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin gazetelerde lehte ve aleyhte yazılan yazılarla anlatıldığını, bunun da Türkiye'de özgür bir basın olduğunu gösterdiğini ifade den Kaynak, şöyle devam etti:
"Kim ne derse desin Ak Parti bir yandan da basınımızın önündeki engelleri kaldırarak bugünlere gelmiştir. Türkiye'de özgür basın var ama hiçbir basın mensubun, basın mensubu sıfatıyla terör örgütlerinin üyeliğini, maşalığını, teröristlik yapmaya hakkı yoktur. Türkiye'de tutuklu gazeteci yoktur, tutuklu suçlular vardır. Kim tarafından tespit edilmiş bu suçları, mahkemeler tarafından. İçinde banka soyguncusu var, polis şehit edeni var, yol kesen, gasp eden, terör örgütü üyesi olduğu net olarak ortaya çıkan ama bir şekilde kendisini gazeteci olarak yansıtan insanlar var. Son hadiseler göstermiştir ki hiç kimse bize özgürlük dersi veremez."
"AVRUPA İÇİN ORTAÇAĞ KARANLIĞINA GİRİŞİN İLK ADIMLARI ATILMIŞTIR"
Başta Alman ve Hollanda olmak üzere son zamanlarda Avrupa'da, Türklere ve bakanlara yönelik tutumlara da değinen Veysi Kaynak, yaşananları rezalet olarak değerlendirdi. Kaynak, şöyle konuştu:
"Bize, terörle mücadele eden Türkiye'ye 'Terörle mücadele yasanızı gevşetin' diyen Avrupa, kendisi bizzat demokrasi için demokratik değerleri ayaklar altına, demokrasi için oralarda olan Türkiye'nin sivil toplum kuruluşlarına, milletvekillerine, bakanlarına terör estirmektedir. Avrupa, dünyaya soykırımı icat eden bir bölgedir. Bizim ecdadımızı asla soykırımla anılmamıştır. 600 yıl, 3 kıtada, 24 milyon metrekareyi yöneten ecdadımız asla soykırım yapmamıştır, asla emperyalist olmamıştır. Asla kültürel emperyalizme diline, inancına, ırkına, hiçbir şeyine müdahale etmemiştir. Osmanlı'nın hüküm sürdüğü coğrafyada hala o insanlar 600 sene hüküm sürdüğü yerlerde kendi dilleriyle konuşmaya, kendi inançlarıyla yaşamaya ve kendi kültürlerini yaşatmaya devam etmiştir. Ama şimdi dönüp bakıyorsunuz 'Dini sembol sayılabilecek şeylerle çalışmazsınız' diyorlar. Avrupa için Ortaçağ karanlığına girişin ilk adımları atılmıştır."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz