Kaynatılmadan Tüketilen Süt Ve Süt Ürünleri Hastalık Saçıyor

Kaynatılmadan tüketilen süt ve süt ürünlerinin hastalıklara davetiye çıkardığı belirtildi.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İftihar Köksal, son yıllarda Doğu Karadeniz Bölgesi’nde kaynatılmadan tüketilen süt ve süt ürünlerinin neden olduğu Brusella Hastalığı’nın alışılmadık bir şekilde artışa geçtiğini söyledi.

Köksal, hastalığın özellikle ineklerden kısmen de koyun ve keçilerden elde edilen pişmemiş sütler aracığı ile insana bulaştığına dikkat çekerek Brusella’nın insanda bağışıklılık sistemini etkileyen hücre içine girerek enfeksiyon yapan karaciğer ve dalakta büyüme yapan, kan hücrelerini bozan kemik ve eklem tutulması yapan bir hastalık olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. İftihar Köksal, "Bölgemizde 'Brusella Hastalığı'nı 5-10 yıl öncesine kadar çok nadir olarak görürdük. Hastalık daha çok Orta Anadolu'da, Marmara Bölgesi'nde, hayvancılığın yoğun olduğu yerlerde yaygındı. Bölgemizde hemen hemen hiçe yakın vaka görürdük. Ancak son yıllarda vakaların giderek arttığını görüyoruz. Bunun nedeni, hayvanlardan bulaşan bir hastalık olması sebebiyle önce hayvanlarda hastalık oranının artmış olduğundan şüphelenilerek bu konuda yaptığımız araştırmalarda gerçekten de bölgemize yabancı kaynaklı hayvan girişinin oldukça fazla olduğunu ve muhtemelen bulaşma yolunun bu hayvanlar olduğunu gördük” dedi.

Bölgede süt ve süt ürünlerinin yoğun olarak tüketildiğini hatırlatan Köksal “Bunlar gerek tereyağı gerekse peynir yapılarak tüketilmektedir. Vatandaşlarımızla bu konuda yaptığımız görüşmede geleneksel olarak bu ürünleri elde etme yöntemi sütü kaynatmadan ılıtarak yapıldığını gözlemledik. Bütün hastalarımızın da bu süt ve süt ürünlerini kaynatmadan ısıtılarak yapılmış özellikle peynir yediğini ve bu şekilde bulaştığını da tespit etmiş olduk. Sütün kesinlikle kaynatılması lazım. Gerek peynir, gerek tereyağının bu şekilde yapılması ve çığ süt içilmemesi lazım” diye konuştu.

“MEMESİ YARA OLAN HAYVANLAR ÇIPLAK ELLE SAĞILMAMASI LAZIM”

“Memesi yara olan hayvanlar çıplak elle sağılmaması lazım” diyen Köksal, “Bunlar çok önemli. Bölgemizde romatizmal hastalıklar da çok yaygın. Bunlar genellikle havanın nemli olmasına kadınlarımızın ağır yük kaldırmasına bağlanıyor. Evet bunlarda var ama bu hastalık ileri evresinde kemik eklem tutulumu yapıyor ve bu hastalara eğer akla gelmezse ‘Brusella’ teşhisini koymak çok zordur. Böyle olunca da vakalar aklanıyor, farklı romatizma tedavileri görerek hekime ulaşması güçleşiyor. Bu ilerlemiş vakalarda hastalık kan yoluyla kalp kapaklarını tutarak veya bütün vücuda yayılarak ölümcül seyir gösterebilmektedir. Bu nedenle erken tanı çok önemli. İpucu olması bakımından hayvanların da mutlaka veteriner hekime gösterilmesi lazım. Çünkü hayvanlarda da yavru atma hastalığı olarak bilir vatandaş, düşüklere yol açar. İnsanlara bulaştığı zaman ise kuluçka süresini tamamladıktan sonra yani yaklaşık 1 -3 haftalık kuluçka süresi vardır. Yüksek ateş, aşırı terleme, gece bir kaç defa çamaşır değiştirecek kadar aşırı terleme ile belirtilerini gösterir. Daha sonra iştahsızlık başlar ve zayıflık meydana gelir. Hekime gittikleri zaman da ilerlemiş vakalarda karaciğer, dalakta büyüme yüksek ateş. İlerlemiş vakalarda kemik eklem tutulumu, bel kayması olarak bildiği tablolara benzeyen ağrılar ortaya çıkar. İlerlemiş vakaların tedavisi de oldukça zahmetlidir. Erken teşhis edilen vakalarda tedavi çok kolay ama sütü kaynatmak kadar basit bir önlemde korumanın mümkün olduğunu ifade etmek isterim. Çünkü bölgemizde hayvancılık oldukça yaygın, bu önlemlerin de bilinerek hareket edilmesi ve bilinçli hayvancılık yapılması süt ve süt ürünlerinin daha sağlıklı kullanılmasına zemin hazırlayacaktır" şeklinde konuştu.