Tomarza ilçesi İmamkulu köyünde yaşayan ve 8 çocuklu ailenin en küçüğü olan Gökçesu, hipofiz bezlerinden kaynaklanan büyüme hormonu eksikliğinden dolayı 41 yaşında olmasına rağmen 43 kilo ağırlığında ve 154 santimetre boyunda.
Yaşını göstermeyen Gökçesu, sürekli çalışabileceği bir işe başlayarak hayatını kurmak istiyor. İlginç hikayesini AA muhabirine anlatan Gökçesu, diğer çocuklardan küçük göründüğü için okul hayatına 9 yaşında başladığını söyledi.
Doğduktan sonra 40 gün boyunca gözünü açamadığını ve hastaneye götürüldüğünü anlatan Gökçesu, kafasında şişlikler olduğunu ve doktorların bunlara müdahale ettiğini ailesinden öğrendiğini aktardı.
İlkokuldan sonra eğitimine devam etmediğini belirten Gökçesu, boyundan dolayı askerlik yapamadığını dile getirdi.
Askerliğin içinde ukde kaldığını ifade eden Gökçesu, "Yoklama belgesi gelince askerlik şubesine gittim. Beni Ankara'ya asker hastanesine yönlendirdiler. Çürük raporu verdiler, boyum 125 santimetre olduğu için. Gönlümdeki en gizli şey askerlik yapmaktı. Şimdi yaşım geçti. Askeri hastanede biri vardı, gitmek istemiyordu, çürük raporu alacaktı. Ona 'Elindeki fırsat herkeste olmuyor, kaçırma git yap, mübarek bir görev.' dedim. O da benim bu sözlerim üzerine askere gitti. Şimdi imkan verilse en ön cephede gitmek isterim." diye konuştu.
"HEZENE BOYUMU ÇİZER, ÖLÇERDİM'
Büyümek için çok çabaladığını vurgulayan Gökçesu, çocukluk yaşından itibaren boyunun uzamasını istediğini dile getirdi.
Boyunun ölçüsünü köy evinin ortasındaki hezen adı verilen ağaç direk yardımıyla takip ettiğini anlatan Gökçesu, şöyle devam etti:
"İlkokula başlayınca evimizin ortasındaki hezene kimse görmeden boyumu çizer, ölçerdim. Büyüdüm mü büyümedim mi diye her yıl ölçer, işaretlerdim. Sonraları umudum kalmadı, bıraktım işaretlemeyi."
'ELİMİZDEN TUTAN, GÖREN BİR DEVLER VAR'
"19 yıl önce büyümek için çok uğraştığını" dile getiren Gökçesu,"Kayseri'ye hastanelere gittim, sigortam olmadığı için ilaçları vermediler. İlacı vardı bu hastalığın, yurt dışından getiriliyordu. O zaman elimden tutan bir devlet yoktu. Şimdi elimizden tutan, gören bir devlet var. Gün batarken bir kızıllık oluşur, bir sonraki günün habercisidir. Şimdi o kızıllığı gören devlet var. 2000'li yıllarda tek başıma çok uğraştım ancak gereken yardımı alamadım." dedi.
BOYU 1,5 YILDA 16 SANTİMETRE UZADI
Gökçesu, Kayseri Devlet Hastanesi'nde 2007 yılında tedaviye başladığını, 1,5 yıl boyunca ilaç tedavisi gördüğünü, boyunun bu süreçte 16 santimetre uzadığını söyledi.
Tedavisini yapan doktorun tayini İstanbul'a çıkınca yeniden umutsuzluğa kapıldığını belirten Gökçesu, şöyle devam etti:
"Müjdat Kara isimli doktorumdan psikolojik anlamda destek de alıyordum. O gidince tedaviye devam etmedim. 2013'te hastalandım, halsiz kaldım, tansiyonum düştü. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde endokrin bölümünde tedavi görüyorum o zamandan bu yana. Doktorlara yaptıkları hizmetten dolayı çok saygı duyuyorum. Engelli raporum olduğu için engelli maaşıyla geçiniyorum. Ancak hayatımı kurmak ve değiştirmek için sürekli çalışabileceğim bir iş istiyorum. Kısa süreli işlerde çalışmak istemiyorum, önümü göreyim ki ben de hayatımı kurabileyim.'
Gökçesu, gününü çok sevdiği güvercinleriyle geçirdiğini, onların sayesinde hayata bağlandığını dile getirdi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a olan sevgisini de ifade eden Gökçesu, sözlerini "Kısmet olsa gidip bir kendisini görebilsem, çok isterim." diye tamamladı. (AA)