Kayseri Kadın Dayamışma Derneği Başkanı Av. Eylem Sarıoğlu:

Kayseri Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Av. Eylem Sarıoğlu, "Hergün yeni biçimlerde işlenen ve nedenleri birbirine benzeyen kadın cinayetlerine uyanan biz kadınlar artık yetkilileri göreve çağırmaktan bıktık. Katliamı andıran cinayetlerde hergün kadınları kız kardeşlerimizi kaybediyoruz. Erkek Egemen sistemden güç alan erkekler kadınları katletmeye devam ediyor. Son günlerde işlenen cinayetlere baktığımızda işin vahametini bir kez daha görüyoruz" dedi.Sarıoğlu, "Son 6ayda 129 kadın eşi, eski eşi, babası, erkek kardeşi ve diğer yakın akrabaları tarafından öldürüldü. Haziran ayında 17 kadın cinayete kurban gitti. Temmuz ayının ilk günlerine de kadın cinayetleri ile girdik. 3 Temmuz günü 3 kadın eşinden ayrılmak istediği için öldürüldü. Hergün işlenen kadın cinayetleri yasaların ve devletin kadınları koruyamadığını birkez daha gözler önüne serdi. Adana’da 2 ay önce eşi tarafından damdan atılan Dilek Balsak koruma talep etti . Fakat eşinin yoğun tehditleri nedeniyle koruma kararını iptal ettirdi. Ve otomobil içerisinde eşi tarafından karnından tüfekle vurularak öldürüldü. Eğer Dilek koruma kararı nedeniyle gerçekten korunacağını, yakınlarına zarar gelmeyeceğini bilseydi koruma kararını iptal ettirir miydi. Devletin kendisini koruyacağından ve yaşamının bundan sonrasını güvenli bir şekilde devam ettireceğinden emin olsaydı şikayetini geri alırmıydı. Ama damdan atıldığı halde koruma kararını kaldırmak için şikayetinden vazgeçmesinin altındaki gerçek sebebi herkes tahmin ediyorken bakanlık emmiyet gibi devletin yetkili kurumları görmüyor ve kadını koruyamıyor" diye konuştu."Her ne kadar Aile ve Sosyal Politalakalar Bakanı Ayşenur İslam koruma kararı altındaki kadınların öldürülmediğini söylese de biz gerçeğin öyle olmadığını yaşayarak görüyoruz. Bakan Ayşenur İslam’ın öldürülen kadınlardan haberi olmasa da biz kadınlar biliyoruz ki gerçek anlamda önleyici olmayan yasa ve politikalarınız biz kadınları korumuyor. Bir çok kadın koruma kararının ortadan kalkmasından sonra başına gelebileceklerden korkuyor" diyen Sarıoğlu, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:"Pervasızca bu cinayetleri işleyen erkekler yasaların kendileri için caydırıcı yaptırımları öngörmediğini biliyor. Haksız tahrik indirimleri ile az cezalarla kurtulacaklarının bilinci ile şiddet uygulamadan geri durmuyorlar.İzmir’de cinayete kurban giden Şadiye Aslan eşi tarafından çocuklarının gözü önünde tabanca ile öldürüldü. Boşanmak için evini terk eden Şadiye Aslan’ın neden tekrar evine dönmek zorunda kaldığına ilişkin soruların cevaplarını yetkililer doğru veremez ve buna ilişkin çözümler üretmezlerse bu cinayetler önlenemez. Aslında bu soruların yanıtları da çözümleri de biz kadınlarda ve kadın örgütlerinde mevcut. Fakat hükümet yetkililerinin buna kulak vermesi ve önerilerimizi dikkate alması gerekmektedir. Fakat yaşanan pratik bunun böyle işlemediğimi maalesef bize gösterdi.Her ne kadar “Şiddeti önleyecek yasa “ olarak sunulan Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun şiddeti ve kadın cinayetlerini önlemediği ortada. Çünkü yasaları uygulayan mekanizmalardaki zihniyet değişmemektedir.Şiddeti ve Cinayeti Yaslara Değil Gerçek Eşitlik ÖnlerKadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerini sadece yasaları yapmaya indirgeyen ve meseleyi şiddet uygulayan erkeklerin sinir ve öfkelerini kontrol edememesine bağlayan anlayış değişmediği müddetçe kadın cinayetlerinin önlenmesi mümkün değildir. Çünkü bu yaklaşım sorunun asıl nedenini ortaya koymaktan kaçınma ve sorunun etrafında dolaşmaktan ve gerçek nedenleri görmezden gelmekten başka bir şey değildir. Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin asıl nedenini görmek istemeyenler , önleyici politikalar üretme noktasında adım atmazlar. Kadının toplumsal yaşamın her alanında ve üretim mekanizmalarında ikinci konuma iten bu düzen değişmedikçe kadın cinayetleri önlenemeyecektir.Bu nedenle yasaları yapmakla yetinen yetkililer kadının tam ve gerçek eşitliği için düzenlemeler yapmalıdır. Biz kadınlar yaşamın her alanında gerçek eşitlik istiyoruz. Çünkü şiddetin ve ayrımcılığın gerçek nedeninin cinsiyet eşitsizliğini hergün yeniden üreten yaklaşım ve uygulamalarınız olduğunu biliyoruz. Biz kadınlar Kadına yönelik şiddeti ve cinayetleri önlemekle yükümlü ve asli görevli olan devlet kurumlarının ve yetkilileri görevlerini yerine getirmeye çağırıyoruz. Kayseri Kadın Dayanışma Derneği olarak kadınların tam ve gerçek eşitliği sağlanana kadar mücadeleye ve hergün yetkililere görevlerini hatırlatmaya devam edeceğiz."